Babacan’dan ‘Arınç’ açıklaması

Yayın tarihi: 20 Kasım 2020 Cuma 12:12 pm - Güncelleme: 20 Kasım 2020 Cuma 12:14 pm

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç’ın Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’la ilgili açıklamalarına ilişkin, “Kaybolan yılları siz insanlara iade edemezsiniz bu kul hakkıdır. Tüm yargı sisteminin tutuksuz yargılamanın esas olacağı bir sisteme geçmesi gerekir” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, güncel ekonomik ve finansal gelişmelere dair basın toplantısı düzenledi. Babacan, Merkez Bankası’nın faiz arttırma kararı, Cumhurbaşkanlığı YİKüyesi Bülent Arınç’ın Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’la ilgili açıklamaları ve organize suç örgütü Alaattin Çakıcı’nın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdidine ilişkin konuştu.

MB’NİN FAİZ KARARI

Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Parasal sıkılaştırma demek faizi artırmak demektir. Yani Merkez diyor ki faizi yükselttim enflasyon düşene kadar da yüksek tutacağım yani yüksek faiz enflasyonu düşürecek diyor merkez bankası. Sayın Erdoğan siz 2015’te dediniz ki vatanı satma yüksek faizle, yüksek enflasyonla ülkenin kaynaklarını heba etmekle olur dediniz. 2017’de enflasyonu doğuran ana sebep faiz dediniz. 2018’de faiz ne kadar düşük olursa enflasyon da o kadar düşük olur dediniz. Yine siz 2018’de Merkez’in faiz artırımının ardından o kurumun başkanını tehdit ettiniz.”

“NİÇİN ÜLKEMİZİN KREDİ NOTUNU TAM 5 KADEME AŞAĞIYA DÜŞÜRDÜNÜZ”

“Bu sorulara cevap vermeniz gerekir: Eğer sizin teziniz doğru ise yani faiz sebep enflasyon netice ise dünkü faiz artışının enflasyonu yükselten bir sonuç vermesi gerekir. Oysa Merkez tam tersini söylüyor. Yıllardır savunduğunuz tezinizin yanlış olduğunu anlayıp Merkez Bankası’na faiz artışı için izin verdiniz mi? Yoksa Merkez size rağmen mi bu kararı aldı? Dünkü karar sizin son yıllarda savunduğunuz tezinizi çürüten bir karar peki niçin ülkenin bu hale düşmesini beklediniz? Eksi faizlerin olduğu dünyada Türkiye neden en yüksek faizi ödeyen ülke durumuna düştü. Niçin ülkemizin yapılabilir kredi notunu tam 5 kademe aşağıya düşürdünüz? Bu milletin alın teriyle yıllardır biriktirdiği döviz rezervini iki yılda ne için ve ne uğruna heba ettiniz?”

TALEPLERİNİ SIRALADI

Babacan, şu talepleri sıraladı:

  • Bugün Merkez’e talimat verirsiniz faizi yükseltir ama sürekli talimatla hareket eden Merkez Bankası güven sağlayamaz.
  • 190 civarında değişiklik yapılan kamu ihale kanunu ilk çıkış amacına uygun hale getirilmelidir.
  • Bir kara delik haline gelen Varlık Fonu kapatılmalıdır.
  • Kanal İstanbul gündemden çıkarılmalıdır.
  • Döviz ve altın cinsinden iç borçlanma durdurulmalıdır.
  • Merkez Bankası net döviz pozisyonunu şeffaf ve herkes tarafından izlenilebilir bir şekilde yayınlamalıdır.
  • Kamu bankalarını kredi vermeye zorlamaktan vazgeçilmelidir.
  • TÜİK tam bağımsız hale getirilmeli, halkımıza makyajlı değil doğru veriler açıklanmalıdır.
  • Türkiye ekonomisinde yaşanan sorunlar teknik bir mesele olmaktan çıkmıştır. Para ve maliye politikaları Türkiye’nin köklü ve yapısal sorunlarını tek başına çözmekte yeterli değildir.

ARINÇ’IN AÇIKLAMALARI: TUTUKSUZ YARGILAMA ESAS OLMALI

Babacan, Bülent Arınç’ın Kavala ve Demirtaş açıklamalarına ilişkin, “Ülkenin yargı sisteminde tutuklu yargılanmanın istisna olması, tutuksuz yargılanmanın esas olması lazım. Sayın Kavala’nın dosyasında tutuklu yargılamayı gerektirecek bir unsur yok. Serbest bırakılacağı gün yeni bir dosya ortaya çıkarılarak tutukluluğunun devam etmesini sağlayacak adımlar atıldı. Buradan çağrımız; tutuksuz yargılanma esas, tutuklu yargılanmanın istisna halini getireceği bir uygulamayı Türkiye’de görmeyi istiyoruz. Kaybolan yılları siz insanlara iade edemezsiniz bu kul hakkıdır. Tüm yargı sisteminin tutuksuz yargılamanın esas olacağı bir sisteme geçmesi gerekir” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NA TEHDİT: İKTİDAR ORTAĞININ KULLANDIĞI İFADELER…

Babacan, Alaattin Çakıcı’nın Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdidine ilişkin ise, “İllegal yapılanmaların, suç örgütlerinin siyaset üzerinde etkili olduğu bir ülkeye sermaye gelmez. Yasal düzenlemelerimize göre açık bir suç olan tehdidi bir ana muhalefet liderine rahatça söyleyebilen ve bu söyleyen kişinin arkasında iktidar ortağının durduğu bir ülke artık bir hukuk devleti değildir. Bu açıkça bir suç. Bu kimsenin görmediği mahalle arkasında söylenen bir tehdit değil. Ama yargımız ne yapıyor biz bir adım atarsak başımıza bir iş gelir mi diye düşünüyor. İktidar ortağının bu suç örgütü liderine sahip çıkarken kullandığı ifadeler de çok önemli” diye konuştu.