Moldova hükümeti son zamanlarda, ülkenin Romanya ile birleştirilmek suretiyle Avrupa Birliği’ne ilhak ettirilmesine karşı çıkan Türk azınlığa karşı adeta savaş açmış durumda. Son günlerde Devlet Başkanı Mayya Sandu’ya bağlı üst düzey memurlar ile istihbarat servisi yetkilileri, bölgenin Türkçe konuşan azınlığı Gagavuzların yaşadıkları Gagavuz Otonom Cumhuriyeti’ne karşı açıktan saldırı başlatmış haldeler. Avrupa’nın bu minik devleti Moldova, Batı yanlısı güçlerin kendi çıkarları adına küçük halkların sadece yasal değil, fakat aynı zamanda dilsel, kültürel ve dini haklarını kabaca nasıl ayaklar altına aldıklarına görsel bir örnek teşkil ediyor. Moldovalıların yanı sıra ülkede iki büyük etnik azınlık daha mevcut: Kşinyov iktidarından bağımsızlıklaşmak arzusundaki Ruslar ve Gagavuzlar. TransDinyester Cumhuriyeti’nin Rusça konuşan nüfusu daha henüz geçtiğimiz asrın ‘90’lı yıllarında fiili egemenliklerini elde edebildikleri gibi, Türk halklarının bir mensubu olan Hıristiyan Gagavuzlar da yakın zamana kadar, Moldova Cumhuriyeti bünyesinde otonom haklarından memnun gözüküyorlardı.

Sandu geldi ve ülke kesintisiz bir krizin içinde sürüklendi

2020 yılında Kşinyov’da iktidara, aynı zamanda Romanya vatandaşı olan Batı yanlısı Mayya Sandu’nun hükümeti gelmiş; siyasi muhalefet ve etnik azınlıklarla aktif olarak çatışmaya girmiş ve dahası cumhuriyeti Avrupa Birliği’nin bir parçası yapmaya soyunmuştu. Bu eski Sovyet cumhuriyetinin hem ekonomisinin hem de enerjisinin tarihsel olarak Rusya’ya fazlasıyla bağımlı olmasından ötürü, yeni devlet başkanının bu politikası nüfusun çoğunluğunda keskin bir memnuniyetsizliğe neden oldu. Moldova’nın şu anki idaresinin yolsuzluğu ve basiretsizliğinin sonucu olarak, yalnızca iki sene içerisinde ülke kendisini, hemen hemen aralıksız devam eden ayaklanma ve protestoların eşlik ettiği sürekli bir krizin içinde buldu, Romanya’nın, Avrupa Birliği ve NATO’nun desteği sayesinde başkan Sandu, Kşinyov’da örgütlenmiş muhalefeti yeterince hızlı bir şekilde bastırabildi. Ne var ki; Gagavuz Otonom Cumhuriyeti’nde, bütün baskı ve tahrifatlara karşın, halk bir biçimde, muhalefetin temsilcisi Yevgenya Gutsul’u Gagavuzya’nın yeni başkanı olarak seçti.

Merkezi hükümetin niyeti, Gagavuz seçim sonuçlarını geçersiz kılmak

Bayan Gutsul etnik Gagavuzların başkanı olmasının yanı sıra aynı zamanda, Moldova’nın Romanya’ya karşı bağımsızlığını savunmaya çalışan ve Sandu Hükümeti’nin yozlaşmış hükümetini değiştirmek için mücadele veren yegâne muhalefet partisi niteliğindeki “Şor”un da temsilcisi konumunda. Gagavuzya’daki seçimler bir dolu uluslar arası gözlemcinin katılımı altında gerçekleşmiş olmasına karşın, Moldova iktidarı, kendisi açısından iç açıcı olmayan seçim sonuçlarının ilan edilmesinin hemen ardından bölgeye özel polis kuvvetlerini göndermiş, bütün oy pusulalarına el koymuş ve de ana muhalefet partisinin genel merkezinde arama gerçekleştirmişti. Mayya Sandu Rejimi yetkililerinin eylem ve açıklamalarına bakılırsa Moldova hükümeti, oylama sonuçlarını geçersiz sayma ve muhalefet partisi “Şor”u da nihai olarak tasfiye etme niyetinde. Gagavuz nüfusunun, ülkenin merkezi yönetime karşı son derece negatif bir tutuma sahip olmasından dolayı, şimdiden onun keyfi politikasına ve baskılarına karşı protesto gösterileri düzenliyor. Yakın gelecekte ise, otonom cumhuriyetin parlamentosunun kendi halkını savunma adına, bağımsızlık ilanı yönünde adım atabileceği öngörülüyor. En son olarak Gagavuzya Yerel Halk Meclisi milletvekilleri kendilerini Başkan Sandu’nun saldırganlığından koruması ümidiyle Rusya ve Türkiye’nin devlet başkanlarına başvuruda bulunmaya hazır olduklarını ilan ettiler…