Anglosaksonlar güneyden Rusya’yı ateşe verme peşindeler

Yayın tarihi: 24 Aralık 2022 Cumartesi 5:38 pm - Güncelleme: 24 Aralık 2022 Cumartesi 5:40 pm

Okay Deprem

:

Amerika Birleşik Devletleri Rusya’ya karşı “ikinci bir cephe” açmak için hiçbir çabadan vazgeçmiyor. Eğer bu strateji işe yararsa; bunu üçüncü, dördüncü ve hatta beşinci planlar izleyebilir: Gürcü, Moldov, Tacik-Afgan cepheleri, vs… Ermenistan – Azerbaycan ihtilafının şu an yeniden alevlenmesinin arka planında İngilizlerin provokasyonlarının olduğu hiç kimse için bir sır değil. Britanya ve Amerikan gizli servislerinin amaçları son derece açık gözüküyor: Bir kez daha, Rusya’nın sınırlarında, şehvetli ellerini ısıtabilecekleri bir ateşi körüklemek. Rusya’nın Donbass’ı savunmak üzere başlattığı “Özel Askeri Operasyon”, Kolektif Batı’yı bu yöndeki hazırlıklarını iyice aktivize etmeye doğru sevk etti. Bilhassa şubat ayından itibaren Güney Kafkasya’da Avrupa Birliği, Amerika ve hatta Türkiye’nin elçi ve temsilcilerinin ziyaretleri birbiri ardına adeta kesilmek bilmiyor. Ne yazık ki Rusya’nın SSCB dönemindeki eski “kardeşleri”, liberal-global ayartmalara kolaylıkla yenik düşebiliyorlar. Azerbaycan, artık kronik hale gelmiş sınır meselesini çözmek konusunda Ankara’nın aktif desteğini arkasına alırken, Erivan ise Amerika’nın Ermenilerin fazla gücenmemesi için verdiği yeminler tarafından avutuldu. Öte yandan Rusya Federasyonu ise bölgede barış gücünü konuşlandırarak, binlerce askerinin hayatını ve sağlığını riske atmak pahasına Karabağ’da gerçekten de olası bir etkin katliamın (etnik temizlik) olmasının önünü alabildi.

ABD, AZERİ – ERMENİ GÖRÜŞMELERİNİ WASHINGTON’A KAYDIRMA NİYETİNDE

Bu konudaki müzakereler en son Moskova’nın çok uzağında çok hususi bir yerde yürütüldü. Geride bıraktığımız sonbaharda, Erivan ve Bakü’nün özel temsilcilerinin, Amerika’nın arabuluculuğunda (Amerika’nın şartlarında olduğu anlaşılıyor) gizli olarak birbirleriyle anlaşmaya çalıştıkları ortaya çıktı. Söz konusu hadise; Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan’ın Washington’a gitmesi ve de orada Azerbaycan devlet başkanının özel temsilcisi Hikmet Hacıyev ile müzakereler yürütmesi üzerine açığa çıktı. Bahsi geçen buluşma, Birleşik Devletler başkanının ulusal güvenlik danışmanı Ceyk Sallivan’ın aracılığında organize edildi. Görüşmelerin ayrıntıları şu ana kadar çok katı bir gizlilik içinde tutulurken; Amerikan’ın temel koşulunun, ihtilaf içinde olan tarafların Rusya ile bu hususta işbirliği yapmaktan kesinkes vazgeçmeleri olduğundan şüphe etmek için hiçbir neden yok. Belki de bakarsınız, Beyaz Saray bu meselede şartlarını bir kademe zorlaştırmak suretiyle bir temel koşul daha ekleyebilir Ermeni ve Azerilere; Ukrayna’ya destek doğrultusunda oldukça dikkate değer adımlar atmalarını göstermelerini pekâlâ talep edebilir.

AZERBAYCAN AMERİKA’YA JEST Mİ YAPTI?

Bu kapsamda Azerbaycan’a biçilen Amerikan rolü pekâlâ, Ukrayna’ya “insani yardım” temin etmek şeklinde olabilir gözüküyor. Aralık ayının başlarında Azerbaycan açıktan ve de basın ve medyaya azami biçimde duyurmak suretiyle Ukrayna’ya, 45 adet transformatör ve 50 tane de jeneratör taşıyan ufak bir tır konvoyu yollamıştı. Tüm bunların maliyeti 800 bin dolara ulaşıyordu. Bu bağlamda Bakü ve Moskova’nın bir adım daha birbirlerinden uzaklaşmalarının Waşington’da nasıl da çılgınca alkışladığı kolaylıkla tahayyül edilebilir. Tam da bu noktada geriye, Rusya lideri Vladimir Putin’e defalarca “stratejik partnerlik” sözleri veren Azerbaycan lideri Aliyev’in neden bu AntiKremlin jestine gereksinim duyduğunu tahmin etmek kalıyor.

“ÇEVRECİLER” DAĞLIK KARABAĞ’IN TEK NEFES BORUSUNU KESTİLER

Rus barış gücünün Karabağ’da her şeye karşın, provokasyonlara fazla gelmeden misyonunu soğukkanlılıkla sürdürdüğünü not etmek lazım. Onların bu konudaki profesyonelliklerinin, Batı’nın sorumsuz planlarını bozduğu söylenebilir. Ne var ki, CIA ve MI-6’nın yeni hileler hazırladıklarını kestirebiliriz. Örneğin, birkaç gün önce bir grup Azeri çevreci, Ermenistan’ı Karabağ’a bağlayan Laçin Koridoru’nu trafiğe kapatmışlardı. Böylelikle yerel halkın özgür hareket hakları ellerinden alınırken, Dağlık Karabağ’ın kendisi, bir insani kriz ile karşı karşıya kaldı. Her nedense güçlü Türkçe aksanları ile konuşan ekologların bu eylemleri görünüşte bölgenin dağlarında altın arayan maden şirketlerinin eylemlerini protesto etmek içindi. Ortaya çıkan bu zor problemi “düzeltmek” gene Ruslara mı düşecek bunu ilerleyen günlerde göreceğiz. Ancak gene de Rusya’nın “yeminli ortaklarının” yarın öbürsü gün ne yapacakları belli olmaz!..