Anayasa Mahkemesi’nden Festus Okey kararı

Yayın tarihi: 10 Mart 2021 Çarşamba 10:52 am - Güncelleme: 10 Mart 2021 Çarşamba 10:55 am

Anayasa Mahkemesi, 14 yıl önce Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’nde polis kurşunuyla öldürülen Nijeryalı Festus Okey’in kardeşine 80 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi.

Nijeryalı Festus Okey, 2005 yılında futbolcu olma hayaliyle Türkiye’ye gelmişti. 20 Ağustos 2007’de arkadaşı M.O. ile birlikte Beyoğlu’nda sivil polislerce gözaltına alındı. Beyoğlu Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen Okey, burada silahla vurularak öldürüldü.

Başta ailesi olmak üzere birçok sivil toplum örgütünün ısrarlı takibiyle yargılama çok ağır da olsa yürütüldü. Son olarak 4 Kasım 2020’de yeniden yargılamanın yapıldığı İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcı polis memuru C.Y. için 6 yıl hapis istedi.

Diğer taraftan Festus Okey’in kardeşi Tochukwu Gamaliah Ogu’nun 2018 yılında yaptığı başvuru Anayasa Mahkemesi tarafından gündeme alındı. Yüksek Mahkeme, Nijeryalı Festus Okey’in İstanbul Beyoğlu Polis Merkezi’nde bir polis tarafından vurularak öldürülmesine ilişkin başvurusunu karara bağladı.

Sözcü’nün haberine göre, Yüksek Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi: “Gözaltına alınan kişinin polis karakolunda öldürülmesi söz konusudur. Olayda yetkili merciiler tarafından öldürmenin Anayasa’nın 17. maddesinde belirtilen meşru amaçlarla gerçekleştirildiğinin tespit edilmediği, bilakis kaçma girişimini engelleme ya da meşru savunma ve bu savunmada sınırın aşılması gibi durumların söz konusu olmadığının açıklandığı görülmektedir.

Kamu gücünün kontrolü altında tutulan bir kişinin devletin bir görevlisi tarafından öldürüldüğü olayda devletin yaşam hakkı kapsamındaki öldürmemeye ilişkin negatif yükümlülüğünün ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.”

MANEVİ TAZMİNAT KARARI

Anayasa Mahkemesi hükmü şu şekilde açıklandı: Bazı kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada yaşam hakkı kapsamında etkili ceza soruşturması yürütülmesi yükümlülüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna,

Yaşam hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık boyutuyla eşitlik ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna, yaşam hakkı kapsamında öldürmeme yükümlülüğü ile etkili ceza soruşturması yürütülmesi yükümlülüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddiaların kabul edilebilir olduğuna,
Anayasa’nın 17’inci maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul ve maddi boyutlarının ihlal edildiğine, başvurucuya net 80 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verildi.”