Dünya, her geçen gün ilginç bir yer olmaya devam ediyor. Dünya ölçüsünde eşitsiz büyüyen “finansal monarşi” ve “tekno-feodal güçler” yaratmış oldukları kontrolsüz güç, uluslararası kurumların her geçen gün artan zayıflığı ve varoluşsal erozyonu karşısında ülkelerin politikalarına pervasızca müdahale edebiliyorlar.
Demokrasilerde ana akım partilerin toksik siyaset ve kadrolardan kurtulmayı başaramamaları, dikkate alınabilir seçenekleri üretememeleri, bu ülke ve politikalarını kötü müdahalelere açık hale getirmektedir.
Donald Trump, tarafından Amerika Birleşik Devletleri Hükümet Verimliliği Bakanlığı’na (DOGE) atanan ve aynı zamanda Trump’ın gayri resmi özel danışmanlığını da yapan Elon Musk, Alman gazetesi Die Welt'in pazar gazetesi Welt am Sonntag’a yazdığı yazıda ve X’teki hesabında yaptığı paylaşımında Almanya’nın Nazi geçmişi, ideolojisi ve politik DNA’sıyla son derece güçlü bağları olan “Nazi mirasçı”sı olarak düşünülen Almanya için Alternatif (AfD) partisine övgüler yağdırıyor.
Bilindiği üzere Almanya’da 23 Şubat 2025'te federal parlamento seçimleri yapılacak. Musk’ın, AfD’ye destek bağlamında yazdığı makalenin başlığı ise “Almanya’yı yalnızca AfD kurtarabilir” şeklinde. Musk, bu makalesiyle gazeteyi ve Almanya’yı epeyce karıştırmış gibi…
Musk, yazsında şu düşünceleri ifade etmiş: “Almanya kritik bir kavşakta duruyor, geleceği ekonomik ve kültürel çöküşün eşiğinde sallanıyor. Almanya'nın endüstriyel ve teknolojik manzarasına önemli yatırımlar yapmış biri olarak, siyasi yönü hakkında açıkça konuşma hakkını kazandığıma inanıyorum” diyerek eklemiş;
“Almanya İçin Alternatif (AfD) bu ulus için son umut kalıntısını temsil ediyor” diyerek nedenleri şu başlıklarda ifade etmiş: “Ekonomik Canlanma, Göç ve Ulusal Kimlik, Enerji ve Bağımsızlık, Politik Gerçekçilik, Yenilik ve Gelecek”
“AfD, Tesla ve SpaceX'i başarılı kılan ilkeleri yansıtıyor”
“Geleneksel partiler, Almanya’yı yüzüstü bıraktı. Uyguladıkları politikalar ekonomide durgunluğa, toplumda huzursuzluğa ve ulusal kimliğin erozyonuna yol açtı” demiş…
Musk, X hesabında ise “AfD'ye karşı neden bazı kesimlerde bu kadar olumsuz tepkiler var? "Aşırı sağ" demeye devam ediyorlar, ancak okuduğum AfD politikaları aşırı gelmiyor. Belki bir şeyi kaçırıyorum” şeklinde yazmış.
“Federal Anayasayı Koruma Dairesi” 6 Şubat 2013 kurulan ve her geçen gün dramatik bir şeklide büyüyen bu partiyi, kadroları, sembolleri ve faaliyetleri nedeniyle izlenilmesi gerekli “aşırı sağ”cı odak olarak görüyor. Musk, özellikle dış politika başta olmak üzere çok boyutlu politik kırılganlık içeren her konuya “politik doğruculuk”tan uzak şekilde dalmasıyla biliniyor. Musk’ın muteber fikirleriyle! politikalarına karıştığı ülkeler ise şimdilik İngiltere, İtalya, Brezilya…
Musk, Almanya Cumhurbaşkanı için: "Steinmeier, antidemokratik bir despottur. Utanç duymalı" derken Başbakan Olaf Scholz için: " Scholz derhal istifa etmeli. Kabiliyetsiz salak" demiş. Başbakan Scholz, ise verdiği yanıtta: "Milyarderlerin de görüşlerini açıklama hakkı var. Bu, yanlış ve kötü politik tavsiyeleri de kapsar" demiş.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) başbakan adayı olan Friedrich Merz, “Ben Batı demokrasilerinde dost bir ülkenin seçim kampanyasına daha önce böylesi bir müdahale olduğunu hatırlamıyorum" demiş. Federal Hükümetin sözcülerinden Christiane Hoffmann ise Musk’a yanıt anlamında: “İfade özgürlüğü en büyük saçmalıkları da kapsar" demiş.
Mesele şu ki adeta “yapay zekâ” robotuna dönüşmüş olan Musk bir uçtan diğer uca savrulan fikirleriyle, elde etmiş olduğu olağan üstü finans gücüyle, dünyanın daha ne kadar karmaşık yer olabileceği konusunda büyük çabalar göstermekte. Musk’ın en önemli özelliklerinden biri de aşırı sağcı ve otokrat lider ve kurumlara olan derin sempatisi ve desteği olmakta.
Ve uluslararası kurumlar başta olmak üzere, demokrasiler hukukun üstünlüğünü ve egemenliğini tam anlamıyla sağlayıp, demokrasilerin kendilerini koruma reflekslerini güçlendirmedikçe, otokratların ve pervasız yeni modern yüzyılın monarklarının yeni sürümleriyle karşılaşmaya devam edeceğiz.
