“Yılın kelimesi” kamusal alanda etkisi hissedilen, kullanılan kelimeleri ve ifadeleri belirleme ve seçme geleneğini Alman Dili Derneği her yıl dil retrospektifi düzenleme amacıyla 1971’den itibaren Almanya’da başlatmış.

İçlerinde Oxford, Cambridge, Collins, Merriam-Webster gibi dünyanın prestijli sözlükleri uzun bir zamandır toplum açısından önemi artmış ve en çok aranan bu tarz etkili kelimeleri belirlemeye çalışmaktalar. 

Toplumsal yaşamı son yıllarda radikal bir şekilde etkileyen tektonik kırılmaları ve insanların ruh dünyalarını ifade eden kelimeler bu sözlüklerin radarlarına takılmıştır. Bunlar içinde en ünlüleri ise "hakikat sonrası" (post-truth), “beyin çürümesi” ni (brain rot), “iklim krizi” anlamına gelen (Climate Emergency), "Goblin modu", “aşı” (vax) vb. sözcükler olmuştur. 

“Türk Dil Kurumu” da bu geleneğe uyarak 2024 yılının kelimesini “kalabalık yalnızlık” olarak açıklamış. Oylamaya değer bulunan kelimeler “kalabalık yalnızlık”, “yabancılaşma”, “yozlaşma”, “merhamet”, “algoritma”, “yapay zekâ” ve “dijital yorgunluk” olarak belirlenmiş. Bir milyon kişinin katıldığı oylamada “kalabalık yalnızlık” kelimesi seçilmiş. 

Bu kelime bir bakıma ABD’li ünlü sosyolog David Riesman 1950’de kaleme aldığı “Yalnız Kalabalık: Amerikan Toplumsal Karakterinin Değişimi Üzerine Bir İnceleme” adlı eserinde ışık tuttuğu “birey”in çok boyutlu sorunlarını hatırlatıyor gibi…

“Kalabalık yalnızlık” kelimesine gelince, insanların ezici çoğunluğu varoluşsal olarak özellikle de maddi yaşamın sürdürülebilir dinamiklerinden yoksun olmaları nedeniyle adeta toplum hayatından dışlanmaktalar.    

İnsanların büyük bölümü biyolojik olarak varlıklarını sürdürmelerine rağmen “kalabalık dünya”lar içinde varoluşsal bir derin yalnızlık girdabında dönüp duruyorlar. 

Bununla birlikte dijital çağın egemen “algokrasi”si bu derin yalnızlık yaşayan insanları algoritmaların ürettiği içeriklerin peşinden sürüklemektedir.

İnsanlar “avatar” profilleri ile gerçek yaşamlarının yarattığı gerilim hattı üzerinde kamusal ve sanal evren içinde “kalabalık yalnızlık” içinde varlıklarını sürdürmeye çalışmaktalar.

Ve bu insanlar için simülasyon gerçekten daha çok önemli ve etkili olma noktasına gelmekle birlikte gerçek yaşamın akışı ise bir ekran akışı gibi izlenmekte… 

Alireza Karimi Moghaddam ekteki illüstrasyonda Vincent van Gogh'un dünyasını ifade etmeye çalışmış.

Yyy-2