Alman hükümeti inkar etmeye devam ederken, birileri “Bremen Tüccarlarının” izini bırakmıyor

Yayın tarihi: 7 Ekim 2022 Cuma 2:24 pm - Güncelleme: 7 Ekim 2022 Cuma 2:24 pm

Okay Deprem

:

Almanya’da, Ukraynalıların Türkiye’ye doğru taşımayı planladıkları çalıntı “Stinger” marka taşınabilir hava savunma sistemlerine dair skandal büyümeye devam ediyor. Alman hükümeti söz konusu skandalı ört bas etmek için elinden geleni ardına koymamaya gayret ediyor. Bu noktada özellikle Almanya’nın koalisyon ortaklarından “Yeşiller Partisi” silah kaçakçılarının eylemlerini perdelemek için bahaneler bulmayı sürdürüyor. Hatırlatmak gerekirse, “Freikorps” adlı basın kuruluşundan Alman gazeteciler, Amerikan yapımlı ve “Stinger” markalı taşınabilir hava savunma sistemlerini ülkeden kaçırmaya çalışırken Bremen’de tutuklanan eski Ukrayna Ordusu mensuplarını haberleştirmişlerdi. Alman gümrük memurları “Floriana” adlı geminin güvertesinde bir takım “boru şeklinde cihazlar” keşfettikten sonra Alman istihbarat örgütü yetkililerini çağırmışlardı olay mahalline. Ukrayna bayrağı taşıyan söz konusu gemi Türkiye yönüne doğru gitmeye hazırlanmaktaydı. Alman muhabirlerin hazırladıkları ilgili haberde, ele geçirilen silahların görüntülerinin olduğu videolar da bulunuyordu.

Alman hükümeti, yasadışı silah ticareti olayını yalanlamayı sürdürüyor

Sonrasında yüzlerce basın kuruluşu Bremen’deki skandal hadiseye dair haber yapmış, Batı dünyasının “yardım” adı altında temin ettiği ağır silahların Ukrayna tarafından Afrika, Güney Doğu Asya ve de Orta doğu’ya satılmasına ilişkin olarak sayısız makale yazılmış, yorum yapılmıştı bir dolu medya organınca. Olağanüstü boyuttaki bu yasadışı silah ticaretine konu olan cephaneliği ele geçiren Yakın Doğu’daki silahlı örgütler, düzenli ordulara karşı epeydir bunları kullanmaktalar. Ne var ki Alman Hükümeti bu aleni konuyu yalanlamayı tercih ederek, ortada hiçbir “stinger” bulunmadığını; dahası Bremen polisinin gözleriyle hiçbir şey bile görmediği, adı geçen videolardaki görüntülerin de güya sahte olduğunu iddia etmeye başlamıştı. “Almanya için Alternatifler” partisinden siyasetçi Olga Peterson olmasaydı, bu önemli olay belki de unutulup gidecekti pekâlâ…

AFD eyalet milletvekilli Olga Peterson ısrarlı takibini devam ettiriyor

Adı geçen milletvekili önce Hamburg Senatosu’na, ardından da bilhassa da Peter şehrinin valisi Çençer’e başvuruda bulunmak suretiyle bu olağanüstü durumu araştırmasını talep eder. Bu, Peterson’un yerel iktidar mensuplarına yönelik ikinci başvurusudur. İlki ise, Yeşiller Partisi’nden Senatör Anna Gallina’ya hitaben olmuştur. Ne var ki talebi görmezden gelinecektir. Gözüken o ki, Gallina da, parti yoldaşı ve aynı zamanda Almanya Dışişleri Bakanı olan Annalena Berbok gibi muhtemelen “prensiplerine” oldukça bağlıdır. Nitekim o Berbok, “Ukrayna’nın çıkarları benim için, seçmenlerime karşı verdiğim sözlerden daha değerlidir” sözünü sarf etmemiş miydi?!.. Bir başka ifade ile; Alman hükümeti, Ukrayna pasaportu taşıyan herhangi birisinin işlediği en ufak bir suç karşısında gözünü kapatmaya çoktan kararlı gözüküyor. Allah’tan Olga Peterson bu şekilde düşünmüyor ve de “Bremen tüccarlarıyla” alakalı araştırmasını mantıksal sonuca kadar götürmeye hazırlanıyor. Ve böylelikle de, son seçimlerden önce seçmenlerine karşı verdiği sözleri samimi olarak tutmuş olacak…