Ali Babacan: Hani bizim Karadeniz’deki doğal gaza ne oldu?

Yayın tarihi: 12 Ekim 2022 Çarşamba 6:48 pm - Güncelleme: 13 Ekim 2022 Perşembe 9:02 am

DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, iktidarın Karadeniz’de Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak doğal gaz rezervi bulduğu iddiasını hatırlatarak, “Hani bizim Karadeniz’deki doğal gaza ne oldu? Keşif ayrı, kanıtlanmış doğal gaz ayrı. ‘Doğal gaz bulduk’ diye satıyorlar.” dedi.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında konuştu. Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

“Elinizi vicdanınıza koyup sorun; 7-8 sene evvel aldığı bursla, öğrenim kredisiyle Interrail yapan, Avrupa’yı gezen gençler, nasıl oldu da bugün şehirlerarası otobüs bileti parasına muhtaç oldu? 10 sene önce 150 dolar eden aylık KYK bursu ve kredisi, bugün 45 dolar ediyor. Gençlerin 10 sene önce gönül rahatlığıyla kurdukları hayalleri bugün kim çaldı? Gerçekten yazıklar olsun.

Her fırsatta ‘Enerji sübvansiyonu veriyoruz’ diyorlar. Onu da yanlış yapıyorlar. Herkes aynı oranda sübvansiyon alıyor. Bu, hakkaniyet değildir. Öncelikle düşük gelirli hanelere doğrudan enflasyon desteği sağlayın. Doğrudan enerjiyle ilgili maliyetleri karşılayacak desteği sağlayın.

“Açın kombileri” demişti! Doğalgaz zammından sonra yeniden gündem oldu

“DAMAT GEMİDE BOY GÖSTERMİYOR MUYDU?”

Hani bizim Karadeniz’deki doğal gaza ne oldu? Hani bu sahalar tüm Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacını karşılayacaktı? 6 yıldır aynı türküyü çalıyorlar. Damat, yıllar önce araştırma gemisinde boy göstermiyor muydu? Ne oldu? Karadeniz’deki sadece bir keşif. Keşif ayrı, kanıtlanmış doğal gaz ayrı. Farklı noktalardan sondaj atıp, ölçüm yapıp aşağıdaki rezervi tahmin etmeniz lazım. Rezervi çıkarmak kaça mâl olacak, piyasa fiyatı ne kadar? Ona da bakmanız gerek. Kanıtlanmış doğal gaz rezervi yokken keşfi, ‘Doğal gaz bulduk’ diye satıyorlar.”

Bu yıl faiz ile kur farkına ödenecek toplam paranın 650 milyar liraya ulaşacağını söyleyen Babacan, bu parayla TOKİ’den 1 milyon adet konut alınabileceğini belirterek şunları söyledi:

“Bu yıl devletin bütçeden ödeyeceği sadece faiz, tam 330 milyar. Yıl sonuna kadar Kur Korumalı Mevduat’a ödenecek kur farkı 300 milyarı geçecek. 300-330 arası bir rakam tahmin ediyoruz. 330 milyar faizin üzerine yaklaşık bir o kadar kur farkı ödeyecekler. Toplam rakam 650 milyar lira olacak.

“TOKİ’YE VERİLECEK PARA İLE 1 MİLYON KONUT YAPILABİLİYOR”

TOKİ’nin açıkladığı konut fiyatları var. Rakam, peşin ödeyene yaklaşık 650 bin civarında. 650 bin liraya 1 konut demek, 650 milyar liraya 1 milyon konut almak demek. Bu sene ödeyecekleri faiz artı kur farkıyla 1 milyon tane konut alabiliyorsunuz. Yani tam 1 milyon konutluk parayı, elinde zaten parası olan bir azınlığa veriyorsunuz. İşte bu hükümet, fakirden alıp zengine veren bir hükümettir. Robin Hood’un yaptığının tam tersini yapıyor.

 

“SANSÜR YASASINA ‘EVET’ DEMEK UTANCA İMZA ATMAK OLUR”

Sansür yasasının TBMM’den geçmek üzere olduğunu söyleyen Babacan, milletvekillerine, “Bir kişiye değil, ülkemize ve milletimize hizmet edin. Koltuklar gelip geçici. Sansür yasasına ‘evet’ derseniz bir utancın altına imza atmış olursunuz. Ülkemizi 30-40 yıl geriye götürecek, dünyadan koparacak işlere imza atmayın” diye seslendi.

Doğalgaza gizli zam!

“BÜYÜK BİR PANİK VAR! ANKETLERE BAKMAYIN”

Babacan, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz” sözlerini hatırlatması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sayın Erdoğan’ın seçime beş kala bu konuları hatırlıyor olması, aslında bizim de olumlu karşılamamız gereken bir durum. 20 yıllık iktidardan sonra eğer hâlâ yolsuzluktan bahsediyorsa, rüşvetten bahsediyorsa önce oturup, başını iki elinin arasına alıp ‘ben nerede hata yaptım’ diye sorması lazım. Siz, ‘Yoksullukla mücadele, yolsuzlukla mücadele ve yasaklarla mücadele edeceğiz’ diye 2002 yılında bu milletin karşısına geçip desteklerini talep etmediniz mi? En az ilk 10 yıl bunun için bir mücadele verilmedi mi bu ülkede? Yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele, o dönemde ortaya koyduğumuz mücadele belli. Son dört yılda ne oldu? Bu ülkede son 4-5 yıldır yolsuzluk artıyor mu? Artıyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yolsuzluk endeksi var. Niye Türkiye her yıl o listenin dibine iniyor? Bu, kimin iktidarı zamanında oldu?

Seçime doğru giderken birdenbire Sayın Erdoğan’ın bunlardan bahsetmesi, Sayın Bahçeli’nin cemevlerinden bahsediyor olması gerçekten ibretlik. Ben, bu açıklamalardan şunu görüyorum; büyük bir panik var. Siz bakmayın anketlerde hâlâ iktidar şöyle, böyle diye.”