AKP Sözcüsü Çelik, İBB’nin 23 Nisan broşürlerini hedef aldı: Alevilere yönelik provokasyon

Yayın tarihi: 28 Nisan 2020 Salı 7:20 pm - Güncelleme: 28 Nisan 2020 Salı 7:22 pm

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İBB’nin 23 Nisan’da dağıttığı broşürlerle ilgili “Aleviliği İslam’dan ayrı bir din gibi göstermenin, Avrupa’da bazı yabancı servisler tarafından yapılan, Alevi vatandaşlarımızı Türkiye’den koparmaya çalışan ama Alevi vatandaşlarımız tarafından güçlü bir şekilde reddedilen bir politika olduğunu biliyoruz” dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Çelik, Mayıs sonu normalleşmenin konuşulabileceğini söyledi.

Yandaşlar, İBB broşürünü çarpıtarak linç kampanyası başlattı

Ankara Barosu‘nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında yaptığı açıklamayı sert bir dille eleştirerek, metnin ‘faşist zihnetin bir ürünü olduğunu’ söyleyen Çelik, “İnsanlık dışı çok metin gördüm, hukuk düşmanı çok metin gördüm ama Ankara Barosu’nun yayınladığı kadar islamofobik, hukuk düşmanı, nefret düşmanı bir metin görmedim” ifadelerini kullandı.

AKP Sözcüsü Çelik Ankara Barosu’nu hedef aldı: Faşist zihniyet

İBB’nin 23 Nisan’da dağıttığı broşürlerle ilgili de açıklama yapan Çelik, “Aleviliği İslam’dan ayrı bir din gibi göstermenin, Avrupa’da bazı yabancı servisler tarafından yapılan, Alevi vatandaşlarımızı Türkiye’den koparmaya çalışan ama Alevi vatandaşlarımız tarafından güçlü bir şekilde reddedilen bir politika olduğunu biliyoruz. Bu Türkiye’ye karşı bir takım gizli servislerin yürüttüğü bir politikadır. Son derece yanlış buluyoruz ve kınıyoruz” diye konuştu.

Çelik koronavirüs gündemine ilişkin ise, “Tedbirlere uyarsak Mayıs sonuna doğru normalleşme hızlanır” ifadelerini kullandı.

Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

– 27 Nisan e-muhtırasının yıl dönümü. Eğer o kabul edilseydi bizim hükümetlerimiz de kötürüm hale gelecekti. Ama kabul edilmediğinden muhtıra olması istenen şey bir kağıt parçasına dönüşmüştür.

– 27 Nisan Türk siyasi tarihi açısından sıradan bir gün değildir. Demokrasinin vesayete karşı en net karşı duruşudur.

– İnsanlık üzerine tefekkürün dönüm noktalarından bir tanesi içerisindeyiz. Dünya yeni vatanseverlik diye bir kavram konuşuyor. Bizim kültürümüzde ve inançlarımızda vatanseverlik herhangi bir ayrıma tabi değildir.

– (Karantina döneminde aile içi şiddet) Yaşadığımız bu içe kapanma süreci ailenin kıymetinin daha çok anlamasının gereken bir süreç. Şikayetleri takip ediyoruz.

‘Dünyanın her yerine yardım edecek güce sahibiz’

– İnsanınızın hayatını koruyacak kriz yönetimine ve sağlık altyapısına sahip değilseniz, büyük devlet olmanız hiç bir anlam ifade etmiyor. Filistin’den dünyanın her yerine kadar yardım edecek güce sahibiz. Bütün dünyanın unuttuğu Filistin’e bir tek Türkiye yardım etmiştir.

– Hafter darbe girişiminde bulunmaya çalıştı. Libya halkının geleceği açısından BM’nin tanıdığı hükümetin arkasında durmaya devam ediyoruz.

– Türkiye aleyhine ne zaman kötü haber olsa, bu kötülükleri içeride siyasallaştırma konusunda kadrolu kesimler vardır. Ama şimdi aynı kesimlerin yabancı basının Türkiye’yi öven haberleri karşısında suskun olduklarını görüyoruz.

‘Diyanet İşleri Başkanlığı yasal görevini yapmaktadır’

– (Ankara Barosu’nun açıklaması) İkinci bir bildiri yayımlayarak kendisinin İslam düşmanlığı yapmadığını söylemeye çalışmış. Fakat bunun yalan olduğu açıklamaya bakınca net bir şekilde görülüyor.

– İnsanlık dışı çok metin gördüm, hukuk düşmanı çok metin gördüm ama Ankara Barosu’nun yayınladığı kadar islamofobik, hukuk düşmanı, nefret düşmanı bir metin görmedim.

– Ne zamandan beri insanları ‘kadınları yakmaya davet edecek’ demek ne zamandan beri laiklik savunucusu anlamına gelmektedir? Tam bir faşist zihniyetin ürünüdür.

– Diyanet İşleri Başkanlığı yasal görevini yapmaktadır, nefret suçlarıyla mücadele etmektedir. Açıklamasında kimsenin vatandaşlık haklarına saldırı söz konusu değildir.

-Bazı CHP milletvekili arkadaşlarımızın Ankara Barosu’nun faşist açıklamasına destek verdiğini gördüm. Bu tartışmaların mahiyetine tam olarak vakıf değiller  diye destek verdiklerini düşündüm. Bazıları destek verirken Ankara Barosu’nun faşist açıklamasını etiketleyerek destek vermişler. Bunu yapan arkadaşlarımız, geçmişte Türkiye’ye büyük acılar çektirmiş ezberlerin aynen yinelendiğini ifade etmek isterim. Çoğulculuk, inanç hürriyeti konusunda en azından ilkokul düzeyinde bir yaklaşım sergilemeleri beklenirdi.

‘Alevi kardeşlerimize yönelik bir provakasyon’

– İBB’nin çocuklar için hazırlandığı broşürde Aleviliğin ayrı bir din olarak gösterilmesi provokatif bir yaklaşımdır. Bu konuda bir açıklama yapılmasını bekledik.

– Aleviliği İslam’dan ayrı bir din gibi göstermenin, Avrupa’da bazı yabancı servisler tarafından yapılan, Alevi vatandaşlarımızı Türkiye’den koparmaya çalışan ama Alevi vatandaşlarımız tarafından güçlü bir şekilde reddedilen bir politika olduğunu biliyoruz. Bu Türkiye’ye karşı bir takım gizli servislerin yürüttüğü bir politikadır. Son derece yanlış buluyoruz ve kınıyoruz. Alevi kardeşlerimize yönelik bir provakasyondur.

– Kılıçdaroğlu’ndan bu konu hakkında açıklama bekliyoruz. Aleviliğin İslam dışı olarak gösterilmesine karşı ne diyorlar, merak ediyoruz.

Soru – cevap

– (Normalleşme süreci) Tedbirlere uyarsak Mayıs sonuna doğru normalleşme hızlanır.

– (Polis tarafından vurulan Suriyeli genç) Suriyeli gencin hayatını kaybetmesinden dolayı üzüntü duyuyorum. İdari ve adli soruşturma yürüyor. Soruşturma titizlikle yürütülecektir.