Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, CHP'nin "Milli Eğitimin sorunlarının araştırılması" üzerine verdiği önerge reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in laikliği hedef alan sözlerini de hatırlattığı bir konuşma yaptı.
"İSMET PAŞA DA SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİNİ PKK'DAN İZİN ALARAK KAÇIRSA MIYDI?"
Özçağdaş, şunları söyledi:
"Bugün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 16 Kasım 2024'te Batman'da AKP ilçe kongresinde yaptığı konuşmadaki laiklik karşıtı konuşması üzerine konuşacağım. Anayasamızda da yer alan laiklik en genel tarifiyle, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil akla, mantığa ve bilime dayandırılmasıdır. Vatandaşların din ve vicdan hürriyetlerine sahip olmayı, inançları doğrultusunda ibadetlerini yapmayı, kanunlara aykırı olmamak koşuluyla dini törenlerinin engellenmemesini içerir. Yusuf Tekin, Batman'da yaptığı konuşmada, 'Beni eleştiryorlar, diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman'da, Erzurum'da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey ile vatandaşın anladığı şey arasındaki tersliktir. 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek sizin laiklikten anladığınız' diyor. Bu düpedüz yalan, gözle görülür yıllarca yaptıkları yalanlar bunlar. 1929 tarihli Mustafa Kemal imzalı belgede Sultanahmet Cami'nin tamiratı var, İstanbul Eyüp Cami'nin tamiratı var, İsmet İnönü'nün yaptırdığı tamiratlar var. Yusuf Tekin ve onun ideolojik arkadaşlarının yıllardır söylediği 'Camileri ahır yaptılar' yalanı var.
Bu ülkede 80 senedir bu yalanı söyleyen bir bakan var. Ne yapsaydı İsmet Paşa, sizin yaptığınız gibi Süleyman Şah türbesini PKK'dan izin alarak kaçırsa mıydı? Okulları temizleyemiyorsunuz, çocukların MESEM'lerde ölümünü engelleyemiyorsunuz. Yaz saati uygulamasıyla sabahın ve akşamın kör karanlığında okula gönderiyorsunuz. Mülakatlarla yaptığınız haksızlıklarla mülakat mağdurlarını ağlatıyorsunuz."
"BU LAİKLİK TANIMI CHP'NİN TANIMIDIR"
AKP Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül ise Özçağdaş'a "Yusuf Tekin'e yönelik hakaretleri kabul etmiyor aynen iade ediyoruz. Siyaset biliminde profesörlük yapmış, alanında akademik çalışmalar yapmış bir akademisyendir. Konuşmacı öyle bir laiklik tanımı yaptı ki bu tanım anayasanın değil CHP'nin tanımıdır. Bu ülkede daima 'yobaz' diyerek dindarları ötekileştiren bu anlayışla CHP hala gerici kalmaya devam ediyor. 'Gericiler PKK'dan tehlikelidir' diyen anlayıştan çok çektik. Grup Başkanvekilimiz Leyla Şahin başörtüsüyle tıp fakültesi okuyamadığı için gurbet illerde okumak zorunda kaldı. Madem siz laiklikten dine saygıyı anlıyorsunuz niçin başörtüsünden rahatsız oluyorsunuz?" karşılığını verdi.
"BİR MİLLİ EĞİTİM BAKANININ BUNLARI DERT ETMESİ LAZIM"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise şöyle konuştu:
"Siyasal islam adı altında dinin arkasına saklanıp hırsızlık, yobazlık, yolsuzluk nasıl yapılır bunu öğrendik. CHP, hangi dine inanırsa inansın bu kutsal düşüncenin destekçisidir. Bunun için din ve inanç özgürlüğünün savunucusudur. Ama siz din kisvesi altında fesli Kadir'den öğrendiklerinizi burada iftirayla bize satmaya kalkarsanız karşınızda CHP kapı gibi duracaktır. Bir profesörmüş; müsteşarlık kadrosundan ayrıldıktan sonra üç gün içerisinde kadro ilan edildi. Jürinin kurulma süresi bir ayken 10 gün içerisinde Yusuf Tekin profesör ilan edildi. Bir doçentin profesör olması için en az beş yıl fiilen çalışması gerekiyor. Sonra hemen rektör olarak atandı, bir kişinin rektör olması için üç yıl profesörlükte çalışması lazım.
Türkiye PISA skorlarında matematikte 39, 'okuma'da 36'ncı. Bir Milli Eğitim Bakanının bunları dert etmesi lazım. Türkiye'de okuyan, okuduğuna bir başlık bulan, okuduğunun içeriğini anlayabilen öğrenci sayısı yüzde 10'un altında. Bunları dert etmeyen, aç kalan öğrencileri dert etmeyen sözde Bakan, Fesli Kadir'in müptesebatının arkasından gitmeyi marifet sayıyor. "