Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü'nde yayınladığı video Yunanistan'da hazımsızlık yarattı. Türk kahvesinin kendilerine ait olduğu yalanını sürdüren Yunan basını, “Türkler kahvemizin de kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 5 Aralık'ta Dünya Türk Kahvesi Günü nedeniyle bir paylaşım yaptı. Videolu paylaşım, hem Türkçe hem de Yunanca olarak yayınlandı. Payklaşım Yunanistan'da hazımsızlığa neden oldu.
YUNAN TÜRK KAHVESİNİ HAZMEDEMEDİ
Yunan basını, “Türkler, Yunan kahvesine de sahip çıkıyor”, “Türkler kahve için de tahrik ediyor”, “Türkler tahrik için şimdi de kahveyi bahane ediyor”, “Şimdi de kahve için Türk-Yunan savaşı”, “Türkler kahvemizin de kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar”, “Türk-Yunan anlaşmazlıklarına kahve de eklendi”, “Türkler kahve savaşını başlattı” ve “Türklerden kahve propagandası” şeklinde ifadeler kullandı.
İletişim Başkanlığı’nın videosunda kahvenin Osmanlı üzerinden Avrupa’ya gittiği anlatılırken, Yunanca ifadelere de yer verildi.
Videoda şu ifadeler kullanıldı: “Kadim medeniyetimizin tüm dünyaya sunduğu Türk Kahvesi’ni Anadolu’nun bilgeliğiyle harmanlayıp gönül tenceresinde kavurarak, ömür boyu hatırlayacağımızı bilerek keyifle içiyoruz. Bugün 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nü kutluyoruz.”
1974 YILINDA DEĞİŞTİRİLDİ
Hürriyet'in aktardığı bilgiye göre, “Yunan kahvesi”nin gerçekte “Türk kahvesi” olduğu biliniyor. Yunanistan’da 1974 Kıbrıs Barış Harekâtına kadar “Yunan kahvesi” diye bir şey yoktu. Cezvede pişirilen kahveye “Türk kahvesi” deniyordu. Özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Yunanistan’da içinde “Türk” kelimesi bulunan pek çok şeyin adı değiştirildi. Söz gelimi Pire’de, Tarabya’ya benzeyen “Turkolimano”nun (Türk Limanı) adı “Mikrolimano” (Küçük Liman) oldu. Aynı kampanya çerçevesinde, “Türk kahvesi”nin ismi de “Yunan kahvesi” olarak değiştirildi. Ancak kahveye “Türk kahvesi” denmesine eski Yunan filmlerinde sıkça rastlanıyor. Yunan besteci-ses sanatçısı Orfeas Perridis’in söylediği “Kahve” şarkısının mısraları “Sen, Türk kahvesini kaç defa karıştırıyorsan, ben senin için o kadar uykusuz kaldım” diye başlıyor.
"TÜRK KAHVESİ KONUSUNDA ASLA TAVİZ VERMEYİZ"
Hürriyet gazetesinin 'lezzetli hayat' köşesinin yazarı Ebru Erke, konuyla ilgili şunları söyledi: “Birçok şeyi kabul edebiliriz, ortak noktada buluşabiliriz ama Türk kahvesinin bizim kültürümüze ait olduğu konusunda asla taviz vermeyiz. Biraz tarihe bakıldığında kahvenin Osmanlı vesilesiyle dünyaya yayıldığını görüyoruz. Yemen’den gelip, sarayda çok sevilip, kültür halini alıp halka yayılıyor. Türk kahvesinin pişirme ve hazırlanma teknikleri ilk olarak Osmanlı’dan çıkmış. Hatta sarayda yapılan kahve ritüelleri pek çok seyyahın kitaplarında var ve bundan büyük övgüyle bahsediyorlar. Başka hiçbir kültürde ve toplumda böyle kahve ritüelleri yok. Sarayda kahveyi 5 kişi hazırlar ve servis edermiş. Gülsuyu ikramından tutun da gül reçeli servis etmeye kadar pek çok ritüeli varmış. Türk kahvesi bir kahve isminden ziyade kahvenin pişiriliş, hazırlanış ve sunumuna verilen isimdir. Bu tamamen Osmanlı’dan çıkmıştır ve kültürümüze aittir. Bu bence tartışmaya açık bir konu değil.”
https://tele1.com.tr/sarigulden-yunanistan-basbakani-micotakise-akilli-ol-743297/
https://tele1.com.tr/yunanistan-provokasyonlarini-rodosta-surdurdu-748263/