Yılmaz Vural üç büyükleri topa tuttu: İsmimiz Yılmaz diye mi?

Yayın tarihi: 28 Mart 2022 Pazartesi 1:54 pm - Güncelleme: 28 Mart 2022 Pazartesi 1:54 pm

Yılmaz Vural, büyük kulüplerin yöneticilerini eleştirdi, “Sanki hepsi Fransız, Alman, İspanyol, İtalyan da bizi beğenmiyorlar” dedi.

Adı sürekli Fenerbahçe ile gündeme gelen Türk futbolunun tecrübeli çalıştırıcısı Yılmaz Vural, büyük kulüplerin yabancı teknik direktörde ısrar eden yöneticilerini eleştirdi.

“Sanki hepsi Fransız, Alman, İspanyol, İtalyan da bizi beğenmiyorlar” diyen Vural, bu ısrarın manasız olduğunu söyledi. Vural’ın değerlendirmeleri şöyle:

‘İSMİMİZ YILMAZ DİYE Mİ?’

“Fenerbahçe’nin yeni sezonda başına geleceği öne sürülen Joachim Löw 20 milyonluk bütçe istemiş. Bunları sağlarsanız, Yılmaz da olsa Löw de olsa aynı başarıyı elde edebilir. Futbol dokuz bilinmeyenli denklem değil. Bir Türk vatandaşı olarak Almanya’da Löw’den daha çok eğitim aldım. Senin elinde 36 yıldır aralıksız çalışan bir adam var. Bu ülkenin en çok resmi maç yöneten ikinci antrenörüyüm. 774 tane. Ben mahalle takımı yönetmedim. Ben de yabancı dil biliyorum. Bazen benim de Alman pasaportum var diye ironi yapıyoruz. Ne olacak yani? İsmimiz Yılmaz diye mi?

‘GALATASARAY’A YABANCI HOCA GETİRİLDİ DE NE OLDU?’

Galatasaray’a yabancı hoca getirildi de ne oldu? Hala düşme potasında. Neymiş, (Pep) Guardiola’nın yardımcısıymış. Guardiola’nın kendisi değil ki. Çok geç yardımcı hocalıktan birinci hocalığa geçmiş bir arkadaşımız. Yabancı ufak bir farklılık getirirse çok abartılır. Barcelona maçlarında berabere kaldı, kaybetti ve akabinde bir lig maçı kaybetti. Hala 38 puanla düşme potasının içinde. Getirdin de ne oldu?

‘VARİEL İSMAEL NASIL GELDİ, KİM GETİRDİ?’

Beşiktaş’a Valerien Ismael geldi. Nasıl geldi, kim getirdi? Olduğu yerlerdeki başarısı ne? Türkiye’yi ne kadar tanıyor? Hangi gerekçeler ve kriterlere bakılarak buraya getiriliyor bilemiyorum. Peşin peşin konuşmak doğru olmaz, bakacağız. Tanımıyoruz, bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var. Türkiye farklı bir ülke. Türkiye, Avrupalı zihniyetiyle yaşayan bir ülke değil. İnsanı öyle değil.

Büyük takımlara bakın, başarıları hep Türk hocalarla olmuştur. Yabancılarla ortada çok çarpıcı başarılar yok. Türkiye bu çarpıklık içerisinde nasıl yönetici yetiştiremiyorsa doğru antrenör de oyuncu da yetiştiremiyor. Bu aslında kurumun her parçasının çok bozuk olduğunu ve insanların olması gerektiği yerde olmadığını gösterir. Sahada sizi teknik anlamda başarılı kılan idari başarıdır.”