Yılın ilk sekiz ayında en az bin 202 emekçi iş cinayetlerinde öldü

Yayın tarihi: 13 Eylül 2022 Salı 2:58 pm - Güncelleme: 13 Eylül 2022 Salı 3:17 pm

Türkiye’de 60’lı ve 70’li yaşlardaki işçiler; inşaatlarda, tarımlarda ve sokak atık toplarken iş kazalarında öldü. Motokurye ölümlerine de dikkat çekilen raporda ölümlerin giderek arttığını belirtilerek işçi profilinin 20’li yaşların başında olduğu vurgulandı. Son sekiz ayda iş kazalarında ölen emekçi sayısının ise bin 202 olduğu bildirildi. 

İş Sağlığı ve İşçi Meclisi Güvenliği (İSİG), 2022’nin ilk sekiz aylık iş cinayeti raporunu yayımladı.

Raporda; çalışmaya zorlanan çocukların, ölümünde artış olduğunu kaydedildi. 14 yaş altında ölümlerin tarım kolunda ve 18 yaş altındaki ölümlerinde tarım, inşaat, konaklama, metal ve tekstil işkollarında gerçekleştiği bildirildi.

60’lı ve 70’li yaşlarında işçilerin, inşaatlarda, tarımda ve sokakta atık toplarken zehirlenerek, düşerek ve trafik kazalarında öldüğünü bildirdi. Yılın ilk sekiz ayında bin 202 işçinin öldüğü kaydedilen raporda şunlar dile getirildi:

Malatya’da iş cinayeti! TOKİ inşaatında vinç devrildi: 3 ölü

İLK SEKİZ AYDA 28 MOTOKURYE ÖLDÜ

“1- Moto kurye ölümleri artarak devam ediyor. Pandemi ile birlikte giderek genişleyen, güvencesiz çalışmanın hakim olduğu ve işçi profilinin çoğunlukla 20’li yaşların başında olduğu sektörde işçi sağlığı açısından en net sonuç ortada: Ağustos ayında on motokurye hayatını kaybetti. Yılın ilk sekiz ayında ölen motokurye sayısı yirmi sekiz.

“ÇOCUK ÖLÜMLERİNDE ARTIŞ SÜRÜYOR”

2- Yirmi sekiz yaş altında iş cinayetlerinde ölen genç (ve çocuk) işçilerin ölümünde oransal bir artış sürüyor. Ölümler 14 yaş altında tarım işkolunda ve Gaziantep, Şanlıurfa, Konya ve İstanbul’da; 18 yaş altında tarım, inşaat, konaklama, metal ve tekstil işkollarında ve Şanlıurfa, Adana, Gaziantep ve İstanbul’da; 18-28 yaş arasında ise inşaat, tarım, maden, taşımacılık, metal, enerji işkollarında ve İstanbul, Antalya, Manisa ve İzmir’de yoğunlaşıyor.

“60 VE 70 YAŞINDA İŞÇİLER ÖLÜYOR”

3- Yine uzun zamandır hakim olan neoliberal politikaların bir sonucu olan yaşlı işçi ölümleri artık her gün basında yer alıyor. İnşaatlarda, tarımda, sokakta atık toplarken 60’lı ve 70’li yaşlardaki işçiler düşerek, zehirlenerek, trafik kazasında hayatlarını kaybediyor.

“PATRONLAR İŞÇİLERİ ÖLDÜRÜP SAKAT BIRAKIYOR”

4- İşçilerin çalışırken veya hakkını ararken uğradığı işverenler tarafından gerçekleştirilen şiddet olayları da devam ediyor: İstanbul Bağcılar’da çalıştığı matbaadan yatırılmayan sigortası ve alacaklarını istediği için patronu ve muhasebecisi tarafından darp edilip gözünde bardak kırılan ve 32 dikiş atılan Selçuk Şimşek kalıcı görme kaybı riskiyle karşı karşıya… Kastamonu Cide’de bir binanın boya işlerini yapan işçilere ev sahibinin oğlunun ateş açması sonucu Batmanlı 47 yaşındaki dört çocuk babası işçi Abdurrahman Birgün hayatını kaybetti, bir işçi yaralandı.. Balıkesir’de 34 yaşındaki üç çocuk babası işçi Muhammed Kara “işe geç geldiği” için patronu tarafından öldürüldü..

TERSANELERDE KAYIT ALTINA ALINAN ÖLÜM SAYISI 289

5- 2013 yılından bugüne tersane/gemi sektöründe kayıt altına aldığımız 289. iş cinayeti Yalova Sefine Tersanesi’nde meydana geldi: Taşeron Özyılmazlar işçisi 19 yaşındaki Şanlıurfalı Yasin Demirdağ 20 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. Bu noktada tersanelerdeki taleplerimizin altını tekrar çizmek istiyoruz. İş cinayetlerinin sorumlularının yargılanması, iş güvenliği tedbirlerinin alınması, uzun çalışma saatlerine son verilmesi, her tersaneye sağlık ekipmanı sağlanması, işçilerin hak ettikleri ücretlerin zamanında ödenmesi ve yatırılmayan sigorta primlerinin yatırılması, taşeronlaştırmaya son verilmesi, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması…

“MAHKEMELER SİYASİ İRADE İLE YASAYI HİÇE SAYIYOR”

6- Son olarak; Sao Paulo uçak gemisinin Aliağa’ya getirilmesinden vazgeçildi. Bu kararın alınması için mücadele veren dostlarımıza teşekkür ediyoruz… Gerek Sao Paulo uçak gemisi üzerinden başlayan asbest ve tehlikeli kimyasallar gerek Gaziantep ve Mardin’deki tır ve kamyon kazaları tartışmaları sonrası emek ve ekoloji hareketlerinin bağlarını yeniden düşünmek gerektiği gerçeği bir kez daha kendini gösteriyor: İşçi sağlığı ve iş güvenliği ilkelerini hiçe sayma, bu konuda cezasızlık… Doğa talanı ve yasaları, mahkeme ve üst mahkeme kararlarını siyasi iradenin desteğiyle hiçe sayma… Yangından mal kaçırırcasına yağma için en kısa sürede bir havzada maden çıkarma, üretim yapma, bir projeyi bitirip ranta çevirme ve olay mahalinden kaçma… Kamusal denetimin tamamen yokluğunda kimi zaman gıda güvenliğini yok sayma (giderek artan kitlesel işçi zehirlenmeleri), üretim/proses güvenliğini yok sayma (üretim süreçlerinde arızalar, patlamalar, yangınlar), işçi sağlığı ve iş güvenliğini hiçe sayma (artan iş cinayetleri ve yakın gelecekte patlayacak meslek hastalıkları), doğal yaşamı hiçe sayma (orman yangınları, toprak, hava ve suda artan kirlilik), kentsel ve çevresel planlamayı hiçe sayma (artan trafik, anlamsız ve kalitesiz yol inşaatları ve artan trafik kazaları)…