Tele1 Kitap editörleri, bu hafta da sizler için "Yeni Çıkanlar/Editörün Seçtikleri/Haftanın Kitabı" listelerini oluşturdular. Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.
YENİ ÇIKANLAR
Sheila Kohler
JANE EYRE OLMAK
Çeviren: Mine Atafırat
Kırmızı Kedi Yayınları
1846’da Charlotte Brontë hasta babasına bakarken, paylaştıkları odanın kuytusuna çekilmiş, genç bir mürebbiye üzerine bir roman yazmaya koyulmuştur: yaşamda kendine bir gaye ve yer edinmeye çalışan, yanında çalıştığı adama delicesine âşık, fakir ve tutkulu bir kadın üzerine. İnanç ve kararlılıkla hedeflerine ulaşarak rüştünü hem kendine hem de dünyaya ispatlayan bir kadın. Bu bir yanıyla Jane Eyre’in ama bir yanıyla da yazarı Charlotte Brontë’nin hikâyesi. Ve tabii tamamen Güney Afrikalı yazar Sheila Kohler’in penceresinden.
Kohler, Brontë ailesine ait mektuplardan, haklarında yazılmış yaşamöyküleri ve bizzat kendilerinin yazdığı edebi eserlerden yola çıkarak, gerçek ile kurmacanın iç içe geçtiği bir hayat içinde, büyük bir yazar ile onun unutulmaz kahramanını zihnimizde yeniden canlandırıyor.
232 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/jane-eyre-olmak/
Ömer Yenice
GAZOZ KAPAKLARININ PEŞİNDE
Nemesis Kitap
Kimi yaşam öyküleri vardır ki okuduğunuzda yalnızca bir insanın hayatına dokunan anların ve olayların akışını değil, tüm oyuncuları ve arka planıyla birlikte bir endüstrinin de gelişimini, dönüşümünü anlatır. Gazoz Kapaklarının Peşinde, Ömer Yenici’nin genç bir girişimci olarak henüz öğrencilik yıllarında bavulla kitap seçkileri sattığı günlerden Türkiye’nin en büyük kitap dağıtım ağını kurmasına, iflas sürecinden daha da güçlenerek büyük bir yayın markası olarak yeniden doğuşuna dek kitap sektörünün son kırk yılda geçirdiği değişimi kendi hayat ekseni üzerinden anlatıyor...
264 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/gazoz-kapaklarinin-pesinde/
Jacques Derrida, Anne Dufourmantelle
DAVET-KONUKSEVERLİK ÜSTÜNE
Çeviren: Aslı Sümer
Metis Yayınları
Jacques Derrida’nın 1996’da verdiği “Konukseverlik Üstüne” seminerinden iki oturumla birlikte, seminerleri dinleyen Anne Dufourmantelle’in “Davet” başlıklı metni yer alıyor bu kitapta. Kitabın kendisi bir konukseverlik sahnesi gibi tasarlanmış: Derrida o zaman genç bir felsefeci olan Dufourmantelle’in “davet”ine uymuş, kapısını açtığı seminerinin metnini ona teslim etmiş; Dufourmantelle’in metni de Derrida’nın seminerine kitabın kapısını açmış ve baştan sona eşlik etmiş.
Jacques Derrida felsefe ve edebiyatın klasik metinleri ile güncel gelişmelere aynı anda başvurarak konukseverliğin yasa ve koşullarını sorguluyor; sadece bireysel değil toplumsal düzlemde de koşulsuz bir konukseverliğin mümkün olup olmadığı, nasıl mümkün olduğu üstüne düşünüyor. Felsefenin hayatın anları ya da olayları üzerine düşünmenin bir yolu olduğunu gösteren bu metinler düşünülmemişi bulup çıkarmak, üstüne düşünmek ve düşündürmek isteyen Derrida’nın felsefesi için de uygun bir “giriş kapısı”.
144 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/davet-konukseverlik-ustune/
Gönül Demez, Meral Timurkan, Cihan Ertan
BEDENİN SOSYOLOJİSİ
Bağlam Yayınları
Beden; bir parçası olduğu toplumun, sınıfın ve tarihsel dönemin izlerini yansıtır ve bu süreçlerin biçimlendirdiği, denetlediği, düzenlediği bir toplumsal mekândır. Aynı zamanda bireyler; gündelik hayat içinde girdikleri etkileşim ilişkileri sonucunda bedensel deneyimlerini şekillendirir, yeni pratikler üretir ve ona ilişkin sosyal gerçeklikleri dönüştürerek yeniden inşa ederler.
Bu kitabı oluşturan bölümler; Gündelik Hayat, Tıbbileştirme ve Dijital Gözetim/Denetim kavramları etrafında odaklandı:
Gündelik hayat; rutin akışında bireylerin yapıp-etmelerinin vücut bulmuş halidir. Bu anlamda bir araya gelen yazılar; Yoga, Spor, Gıda, Beslenme, Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Eşitsizlikler, Bedenin Eril Tarihi, Bedenin Sanatta yansıması, gibi temalar etrafında tartışıldı.
Duyguların Tıbbileştirilmesi, Küresel Salgın Hastalık, Bedenin Tamirine felsefi yaklaşım, Yüz Nakli ve varoluşsal anlamları, Eğitim ve Uysal Bedenler gibi tartışmaları içeren yazılar ise gündelik hayatın tıbbileştirilmesi odağında ilerledi.
Dijital Gözetim/Denetime ilişkin tartışmalar, Biyoiktidar odağında; Dijital Toplum, Cezalandırma ve Toplumsal Denetimde Elektronik İzleme, Çin’de Çevrimiçi Yönetim ve Mobil Platformlar temalarıyla güncel uygulamalar üzerinden örneklenerek yazıya döküldü.
320 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/bedenin-sosyolojisi/
Henri Bergson
PLOTİNOS
Çeviren: Adnan Akan
Fol Kitap
Elinizdeki kitap, Fransız filozof Henri Bergson’un Plotinos üzerine verdiği derslerden oluşmaktadır. Eser, Antik filozof Plotinos’un hayatı ve felsefesine giriş niteliğindedir. Plotinos’un ruh teorisi, evrenselden bireysel ruha geçis, idea, mit ve Tanrı (Bir) anlayışı eserde ele alınan konulardandır.
MS. 209’da doğan Plotinos, Mısır’a yerleşmiş Romalı bir aileye mensuptu. Entelektüel bir eklektizm ve belirsiz bir ahlakçılık çağında İskenderiye’ye geldi. Birçok felsefe okulu ve Doğu’dan gelen yeni ekoller karşısında, Aristoteles ve üstadı Platon'un felsefesini merkeze alan bir felsefe sistemi kurdu.
Yalnızca Yeni Platonculuğun kurucusu Plotinos’un değil, Bergson’un düşünce dünyasını keşfetmek açısından da eser önem taşımaktadır.
104 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/plotinos/
M. Ertan Kardeş
POLİTİK FELSEFE NEDİR?
Tekin Yayınevi
Politik felsefe nedir? Politik felsefenin kapsamı nedir? Felsefe ya da politik felsefeyle yaşadığımız dünyanın sorunları arasında nasıl bir ilişki vardır? Bu kitap yukarıdaki soruları ve çağımızı politik anlamda dert edinenler sayesinde ortaya çıktı.
Politikanın değersizleştirildiği, felsefenin politik sorumluluktan uzaklaşıp akademinin loş koridorlarına çekildiği günümüzde bu kitaba katkı sağlayanlar hem felsefenin temel sorunlarını hem de günümüz sorunlarını politik felsefe açısından eleştirel olarak ele aldılar. Politik felsefe nedir sorusu, felsefe nedir sorusundan ayrı düşünülemez. Bu bakımdan bir etkinlik olan felsefeyi kavrama, üretme çabasından ayrı ve bağımsız bir politik felsefeden söz edilemez. Bu kitap aynı zamanda politik eylemi ve koşullarını filozofla, felsefeyle ilişkisi çerçevesinde anlama çabasıdır. Politik eylem ne tözsel bir hakikatçilik çabasıyla anlaşılabilir ne de “her şey olur” ve “her şeye izin vardır” diyen rölativist bir zihniyete kurban edilebilir. Politik felsefe sadece politik şeyler üzerine bir soyutlama pratiği değildir; aksine politik şeylerin mantığının kurulmasına ya da bozulmasına ilişkin bir şantiyedir.
280 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/politik-felsefe-nedir/
Gerhart Hauptmann
SEVGİLİ WANDA
Çeviren: Ahmet Arpad
Everest Yayınları
1912 Nobel Edebiyat Ödülü, Gerhart Johann Robert Hauptmann’a ‘Öncelikli olarak dramatik sanatlar alanındaki verimli, çeşitli ve olağanüstü üretimi nedeniyle’ verilmiştir.”
Nobel Ödül Komitesi
Natüralizmin Almanya’daki en önemli temsilcilerinden Gerhart Hauptmann, tıpkı bu romanın kahramanı Haake gibi heykeltıraştı ve uzun bir süre Roma’da yaşadı. Tiyatro eserleriyle ünlenen, 1912’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Hauptmann’ın 1926 yılında kaleme aldığı Sevgili Wanda, yazarın ilginç yaşamöyküsünden taşıdığı izlerle de özel bir yere sahiptir.
Sevgili Wanda, heykeltıraş Paul Haake ile bir sirk kızı olan Wanda arasındaki gelgitlerle dolu aşkın üzerine kuruludur. Sanatında emin adımlarla ilerleyen yetenekli heykeltıraş Haake, genç Wanda’ya büyük bir tutkuyla bağlanır. Meslek hayatını riske atmak pahasına; zenginliği, şöhreti ve unvanı elinin tersiyle itip Wanda’nın çalıştığı sirkin peşine takılır, hatta bu uğurda ölümü göze alır. Aşkın Wanda cephesindeyse durum son derece karışıktır.
Sevgili Wanda, sevilip sevilmediğini ömrünün sonuna dek anlayamayan bir adamın, parmaklarıyla soğuk heykeller yontan bir sanatçının, aşkın o beyaz körlüğünün hikâyesi.
“Gerhart Hauptmann’ın yapıtı, tüm sonuçları ve çıkarımlarıyla, hayatın ölümü de kapsayan bütünselliğiyle hep bir ilişki içindedir.”
Rudolf Kayser
248 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/sevgili-wanda/
Mario Levi
KARANLIK ÇÖKERKEN NEREDEYDİNİZ
Everest Yayınları
Hikâyeleri bu şehrin hikâyesiydi... İzak, Necmi, Şebnem, Niso, Yorgo ve Şeli... Yılların akışında farklı ülkelere gitmek zorunda kalmışlardı. Masumiyetini ve saflığını kaybedememiş o son romantik kuşaktan bilmişlerdi kendilerini. Otuz yıl aradan sonra bir araya gelip, gençlik oyunlarını yeniden sahneye koymak istemişlerdi. Aşkları ve henüz tüketemedikleri heyecanları vardı. Kırgınlıkları ve yaraları da... Oyunun adı ‘İstanbul Hayatım’dı... Başarabilecekler miydi?
Karanlık Çökerken Neredeydiniz, bir çağ yangınının romanı…
615 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/karanlik-cokerken-neredeydiniz-2/
Jean-François Bert
FOUCAULT
Çeviren: Emrullah Ataseven
Sel Yayıncılık
Yirminci yüzyılın en yenilikçi isimlerinden olan Michel Foucault, ardında çözümlenecek bir "alet çantası" bıraktığından beri felsefeciler kadar tarihçilerin, sosyologların, antropologların, psikanalistlerin, hukukçuların ve kültürel araştırmalar alanında çalışanların sıklıkla başvurduğu bir düşünür olageldi.
Bu çığır açıcı filozofun düşüncelerini hayatı, eserleri ve mücadelesiyle paralel bir şekilde ortaya koyarak anlaşılır kılmayı; bilgi, iktidar, dispositif gibi temel kavramlarını, keza kapatılma, kurumlar, benlikle ve hakikatle ilişki gibi ana izleklerini özlü bir şekilde göstermeyi amaçlayan bu çalışma; günümüzde beşeri ve sosyal bilimlerdeki tartışmalarda Foucault'nun yerini ve katkısını gözler önüne seriyor. Kendisine yöneltilen eleştirileri de serimleyerek güncel bir Foucault fikri oluşumuna katkıda bulunuyor.
127 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/foucault-3/
Ertuğrul Mavioğlu
KÖPRÜDEN GEÇERKEN
Sel Yayıcılık
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, toplumsal hafızamızın derinliklerine itilenleri, derin örgütlenmelerle katlanarak devredilen zulmü, kuşaklar arasına kasten sokulmuş o kamayı incelikli anekdotlarla hatırlatıyor.
Dünde yaşanılan kadar, bugün de içinden geçtiğimiz kesitlerin gerçek anlamını, muktedirin yansıttıklarının arkasını da görebilmek, sonsuza dek karanlığa gömülmemek için yeniden inşa edilmesi elzem olan köprünün harcını kendi tanıklıklarımızla karıyor. Karanlık cunta rejimini, manipüle edilen medyayı, işkencehanelerden farksız cezaevlerini, giderek niteliksizleşen entelektüel ve toplumsal yaşamı yıllara yayılan bir toplumsal izlek eşliğinde okurlarına sunuyor.
Mavioğlu "nevi şahsına münhasır" dese de hepimize dair notlar bunlar; toplumsal hafızamızı canlandırmak, belleksizleştirmeyle ve örgütlü kimliksizleştirmeyle mücadele etmek adına, hem bu cendereye tanıklık edenlerin hem de "yaratılan" yeni kuşağın kılcal damarlarımıza dek işleyen bu büyük sosyal dönüşümü kavraması için panoramik bir yakın tarih okuması.
248 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/kopruden-gecerken/
Emile Zola
BİR AŞK SAYFASI
Çeviren: Hamdi Varoğlu
Yordam Kitap
1878 yılında yayımlanan Bir Aşk Sayfası, Emile Zola’nın yirmi iki yılda tamamladığı “Rougon ve Macquart Aileleri: İkinci İmparatorluk Döneminde Bir Ailenin Doğal ve Toplumsal Tarihi” adlı yirmi kitaplık dizinin sekizinci kitabıdır. Dizinin en çok gürültü koparan iki romanı Meyhane ile Nana’nın arasında yayımlanan Bir Aşk Sayfası, bu iki fırtınalı romanın ortasında sakin bir durak, bir soluklanma gibidir.
Roman, Paris’in eteğinde bir mahallede hasta kızıyla birlikte yaşayan dul Hélène Grandjean ile komşusu Doktor Deberle arasındaki gizli aşkı anlatır. Tekdüze bir yaşamı delip geçen aşkın bir çocuğun ruhunda yarattığı çalkantılar; yalnızlığı, ihtirası ve anneliği arasında bocalayan bir kadın; farklı toplumsal kesimlerin aşkı farklı yaşayışları...
Romanın başkişisi Hélène pencere kenarında dikişini dikerek düşüncelere dalarken, okurlar da hem tüm bunlara, hem de müthiş bir gözlem gücüyle betimlenen Paris manzaralarına tanık olurlar. Paris bu romanın kahramanlarından biridir âdeta.
Dramatik gücü nedeniyle yazarın diğer birçok romanı gibi sinemaya da aktarılan Bir Aşk Sayfası’nı, ülkemizin en yetkin Zola çevirmeni Hamdi Varoğlu’nun akıcı Türkçesiyle okurlarımıza sunuyoruz.
352 s.
İstanbul 2020
https://tele1kitap.com/urun/bir-ask-sayfasi-5/

Muhabir: Alp Yanardağ