Yazar Gökhan Yavuzel kendisi hakkında iftira içerikli haberler yapan yandaş basın kuruluşlarına sosyal medyadan isyan etti

Kendisi hakkında haber yapan AKP'ye yakınlığı ile bilinen Yeni Akit ve Aydınlık gazetelerine isyan eden yazar Gökhan Yavuzel kendisine ait sosyal medya hesabından isyan etti. "Beni tanıyan herkes, sevsin ya da sevmesin, hayatım boyunca hiçbir zaman ne uyuşturucuyla ne de yoz ilişkilerle işimin olmadığını gayet iyi bilirler. " diyen Gökhan Yavuzel başından geçenleri tek tek anlattı.

İşte Gökhan Yavuzel'in açıklaması:

Yeni Akit ve Aydınlık gazetelerinin başını çektiği, hakkımda yayımlanan haberlere ve sosyal medya paylaşımlarına karşı cevabımdır: Öncelikle bu tür çirkin iddialara karşı yanıt verme durumuna gelmekten dolayı hicap duyduğumu belirtmek istiyorum. En son söylemem gerekeni en başta ifade edeyim; İngiltere’de değilim, iddia edilen konularla ilgili gözaltına alınmadım, tümüyle absürt bilgiler, tek bir satırı bile doğru değil… Nisan ayında mide kanaması geçirmiştim. Bir süre yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu oldum ve ilaç tedavisine başladım. Bunun üstüne bir takım başka sorunlar da eklenince, bu süreçten sonra internetten uzak kaldım ve hatta telefon bile kullanmadım. Hakkımdaki haberleri ise bir arkadaşımın bana ısrarla ulaşmaya çalışmasıyla, gecikmeli olarak öğrendim. Öğrendikten sonra, bu tür abes ithamlara karşı sessiz kalmak istedim ancak kısa da olsa bir şeyler söylemem hususunda ikna edildim. Twitter’daki trollerin itibar suikastiyle başlayıp, Fazıl Duygun denen bunakların asılsız nitelikteki bu paylaşımlara destek vermesiyle ulusal basına kadar yer edinmiş. Vicdan ve ahlaktan yoksun olduklarından ötürü, uydurulan şeylerin doğruluğunu ispat etme gereği bile duymadan gerçekmiş gibi kamuoyuna sunmuşlar. Yok kokain kullanmışım, üç kadınla birlikteymişim, İngiliz polisi tarafından tutuklanmışım, kumara başlamışım, bir çeteden yüklü miktarda para almışım, hakkımda kırmızı bülten çıkarılmış, ve daha bir çok iddia… Beni tanıyan herkes, sevsin ya da sevmesin, hayatım boyunca hiçbir zaman ne uyuşturucuyla ne de yoz ilişkilerle işimin olmadığını gayet iyi bilirler. Çetelerin ardına sığınarak bu algı ve haberleri yaptıran faşizanlar, bu tür yüz kızartıcı şeylere tamah etmeyeceğimi en iyi onlar bilirler. Rahmetli Murat Saat, Ayşe Altan, Ahmet Tulgar ve şu an hayatta olan Ayşe Tural gibi usta yazar ve şairlerin edebi anlamda çömeziydim ben. Onlara göre yetenek ve gelecek vadettiğim için bana gözbebekleri gibi bakar, ona göre eleştirir ve muamele ederlerdi. Onlar beni bu tür ilişkilerden hep uzak tutmaya çalıştılar. Hiç kimse ve hiçbir şey için olmasa da, sırf onları mahçup etmemek ve mezarlarında rahat uyumalarını sağlamak için asla böyle şeylere yeltenmem. Bu tür haberleri ve X’teki trollerin paylaşımlarını fırsat bilenler, PEN genel merkezine bu konuları ulaştırıp ihraç edilmem konusunda telkinlerinin olduğunu da öğrendim. Ancak girişimleri başarısız oldu. Kendi bireysel çabamla, hiç kimseden maddi yahut manevi anlamda destek almadan, birilerinden yardım istemeden, medet ummadan bu aşamaya kadar geldim. Bunu inkar edecek hiçkimseyi de bulamazsınız. Dolayısıyla yazdıklarımın edebi kalitesine en ufak bir eleştiri yöneltemedikleri için böyle adi şeylerle şahsımı hedef alıp karalamaya çalışıyorlar. Daha önce de hakkımda kara propaganda yaptıkları çok olmuştu, ancak hiç bu kadar aşağılık ithamlarla karşı karşıya kalmamıştım. Çok genç yaşımdan bu ana kadar, kitaplarım çok satanlar listesine girdi, kitap baskısı en erken biten yazar oldum, çeşitli ödüller de aldım. PEN üyeliğine kabul edilmiş en genç yazar ünvanına sahip oldum. Popülerliğimin hızla arttığı bir dönemde hükümete karşı sözümü esirgemeden söyledim, kürtlüğümü vurguladım, barış diye haykırdım. Bireysel çıkar odaklı düşünseydim, herhalde böyle tehlikeli girişimlerde bulunmazdım çünkü ihtiyacım yoktu ve bu gibi girişimler ancak kendimi yakmak oluyordu. Yine beni tanıyanların malumudur ki kendimden bahsetmeyi hiç sevmem. Bu noktada biraz bencillik yapıp kendimden bahsettiğim için af buyurmalarını istirham ediyorum. Eğer, yanlış da olsa ve hatta yüz kızartıcı bile olsa, bir şeyi yapmışsam asla yalan söylemem, hakikati konuşmaya özen gösteririm. Çünkü sözümü söylemekten sakınacağım, korkacağım yahut yaranmak isteyeceğim hiç kimse yok. Son olarak, hakkımda bu haberleri uyduran sosyal medya paylaşımlarına ve gazete haberlerine karşı, avukatımla birlikte hukuki süreci başlatacağız. Sevgi, saygı ve dostlukla,

GÖKHAN YAVUZEL KİMDİR?

Yazar, şair, editör, aktivist Gökhan Yavuzel, 21 ARALIK 1992’de Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde dünyaya gelen Gökhan YAVUZEL ilk ve ortaöğretimini Şanlıurfa da tamamlamıştır. Yükseköğrenimini ise İşletme bölümünün son yılında dondurmuştur. Daha sonra öğrenimine Sumy State üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olarak devam etmiş, Galler’de ise Sosyoloji dalında yüksek lisans yaparak tamamlamıştır.

Yaşamı boyunca Şanlıurfa, İstanbul, Mersin ve Edirne gibi farklı şehirlerde ikamet etmiştir. Küçük yaşlardan itibaren öykü ve şiir denemeleri kaleme almıştır. Lirik şiir ve toplumsal şiirlere ağırlık vermesi toplumsal kabul görmesinde etkili olmuştur.

İlk yapıtı olan 2015 yılında yayımlanan “Sahipsiz Şiirler” dir. Öykü, deneme ve şiirlerden oluşan “Katiller Hep Yalnızdır” adlı eseri ise 2016 yılında yayımlanan ikinci yapıtıdır. Yayımlanan bu eserler özellikle Kıbrıs ve Türkiye’de çok satanlar listesine girmiştir.

Eserleri ile okuyucu kitlesini genişletme sürecine giren yazar edebiyat dünyasında olumlu yankılar bulmuştur. Edebiyat dünyasında ki bu yankı, yazım tekniği ve elde ettiği başarılar, yazara Uluslararası Yazarlar Birliği olan PEN üyeliğini kazandırmıştır. Ayrıca Türkiye Yazarlar Sendikası’nın da üyesidir.

Yazarın sahip olduğu politik görüşleri, gösterdiği duruş ve taşıdığı aktivist kimliği

İstanbul Boğazı'nda kaptan gemisini çarpmaya ramak kala kurtardı İstanbul Boğazı'nda kaptan gemisini çarpmaya ramak kala kurtardı

dönemin siyasicileri tarafından hedef gösterilmiştir. Oluşan baskı ve tehdit ortamı yazarı ülkesini terk etmeye tabi kılmıştır. Bu süreçten sonra Yazar, Birleşik Krallık’a iltica talebinde bulunmuş ve bu talebi kabul görerek beş buçuk yıl sürgünde yaşamaya zorlanmıştır.

2023’ün Ocak ayında ülkeye dönüş yapmıştır.

Yazarın son olarak “Sürgün Notları” isimli Anı-Deneme türündeki kitabı yayımlanmıştır.

AKTİVİST ( EYLEMCİ ) KİMLİĞİ

Türkiye’de gündem olan ve büyük kitlesel tepkiye neden olan Özgecan Aslan cinayeti ise yazarın “Özgecan Aslan” şiirini kaleme almasına neden olmuştur. Bu şiir ülkenin çeşitli yerlerinde kadın aktivistler tarafından kadın cinayetlerine karşı protestolarda okunmuştur.

Eserleri dışında toplumsal konular hakkında da görüşlerini kamuoyuna getirmekten çekinmemiştir.

Özellikle 2016’ da kamuoyunda “Hendek Operasyonları” olarak yankı bulan süreçte “barış için edebiyatçılar insiyatifi” kampanyasını yürüterek savaş karşıtı bir tavır sergilemiştir. Oluşturduğu barış bildirisi ile camiada savaş karşıtlığı için binlerce imzanın toplanmasına öncülük ederek “Barış için edebiyatçılar inisiyatifi” adına bizzat Cizre’ye gitmiş, Cizre’de direnenler üzerine, “Yaralılara müdahale edilmez ve savaş zihniyetinde ısrar edilirse, devlet katliamlarına bir yenisini daha ekleyecek.” demiştir. Bu açıklaması üzerine yazar hakkında soruşturma başlatılmış, daha sonra örgüt propagandası davasına dönüştürülmüştür.

Yayınevi “Katiller Hep Yalnızdır” adlı eserinin üçüncü baskısında esere sansürler uygulamıştır. Bundan dolayı yayınevi ve yazar arasındaki sözleşme karşılıklı olarak fesh edilmiştir. Daha sonra ilk iki kitabı da toplattırılmıştır.Yazar, savaş ve operasyonlara karşı bildiriler yazmış ve imza kampanyalarını da organize etmiştir.

Kaynak: TELE1