Yarbay Ali Tatar, on üç yıl önce Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kumpasları nedeniyle canına kıydı. Tatar, bugün mezarı başında anıldı.

Ergenekon kumpasları kapsamında tutuklanan ve bırakıldıktan üç gün sonra intihar eden Yarbay Ali Tatar, ölüm yıldönümünde kabri başında anıldı. Karşıyaka Mezarlığı'ndaki anmaya Ali Tatar'ın ailesi ve sevidkleri katıldı. Ali Tatar'ın kardeşi Ahmet Tatar şunları dile getirdi: "Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşadığı çevreyi herkesten önce algılayıp ayağa kaldırdığı husus yeniden cehalete meyil eder miydi.? Çağdaş uygarlık hedefi ile kurduğu devlet kurumları, çağ dışı zihniyetler karşısında bu derece savunmasız kalır mıydı? 21. yüzyılda altı yaşındaki çocukların evlendirilmesini konuşuyor olur muyduk? Bunların hepsi yaşandı ve oldu. Bugün Yarbay Ali Yatar'ın kabrinde onu anmak için toplanmamızın en önemli anlamı unutturmaya karşı durmaktır. Şayet yaşananların üstünü "ölen öldü kalan kaldı" "geçmişe takılıp kalmayalım" "yeni bir sayfa açalım" gibi beylik laflarla örtmeye kalkarsak, yarın cesurlarla korklarlar hainlerle kahramanlar karıştırılacak. Tarih ters yüz edilerek karşımıza çıkacaktır. Geleceğimizi daha sağlam temellere oturtmak istiyorsak, geçmişimizle cesurca yüzleşmek yaşadıklarımızı kaydetmek zorundayız. Daha bugünden özellikle yurtdışındaki  FETÖ'cü güruhun manipülasyonları ile karşı karşıyayız. Sanki dün devletin tüm gücünü muhaliflerine karşı kullanmamışlar, her türlü hülleyi sahtekarlığı yapmamış gibi, insanların yaşamlarını karartmamışlar gibi kendilerine masum ve mağdur havası yaratabiliyor.

AHMET TATAR'DAN FETÖ'CÜLERE: İKTİDARLA İŞBİRLİĞİ YAPTIĞINIZI UNUTMADIK

Manipülasyonlarını eski ortakları siyasi iktidar üzerinden yapıyorlar. Siyasi iktidarı toplumu bütün kesimleri karşısında baskısı, yolsuzlukları hırsızlıkları hukuk tanımazlığı bütün bunlar üzerinden şemsiye oluşturmaya çalışıyorlar. Bu madrabazlara sözümüz şudur. Yakın zamana kadar şikayet ettiğiniz siyasi iktidar ile kol kola olduğunuzu Cumhuriyeti yıkmak için işbirliği yaptığınızı el birliği ile memleketi orta çağ karanlığın taşımaya yeniden müstemleke haline getirmeye kalktığınız biz unutmadık. Aranızda  kavgası çıktığında birbirinize neler yaptığınız hep beraber gördük. Bugün bize yaptıklarını size de yapıyorlarsa bunu da yalandan yargılamayın. Eski ortaklarınız sizden gördüklerini biraz daha gaddarca uyguluyor. Dün birlikte yaptıklarınız ile nasıl sorumluysanız bugün de yapılanlarda vebaliniz var. Zira bu millet düşünmediği bütün kumpası ve hileyi sizle gördü. Tüm bunların din kisvesi adı altında örtülmesine, ayıp ve ahlak dışı sayılan davranışların olağanlaştırılmasına sizlerle tanık oldu.

"TATAR'IN KALBİNDEN VE KABRİNDEN HAYKIRIYORUZ"

Şikayet temeden önce, bir muhasabe yapın. Ondan sonra sızlanın. Biz bunları sizin zulmunuza karşı isyan eden Yarbay Ali Tatar'ın kalbinden ve kabrinden haykırıyoruz. Burayı iyi belleyin. Burada bir ayna var gelin  ve iyi bakın. Yarbay Ali Tatar'ın anma gününde bir sözümüzde içimizdeki çürük elmalara. Kumpasları kuranlar canlarımızı alanlar baştan beri haklılığmızın delilerini silmeye çalıştılar. Ellerindeki devlet erki kontrol altında tuttukları medya gücü ile büyük kitlerlerini yalanlarına inandırmaya çalıştılar ordan da başarı oldular. Zira geçim derdi içerisindeki insanlara dezonformasyon bombardımanı güçlendirmek için içimizden birilerini devrşirmekten geri durmuyorlar. Evet muktedirsiniz, devletin bütün olanaklarını kullanıp sembollerimize saldırıyorsunuz saldırın. Mücadelemizi itibarsızlaştırmak için aramızdakileri çürütmeye çalışıyorsunuz çürütün.Akla hayal gelmedik kimi vaatlerle onları yoldan çıkarın devşirin, alıştık hınzır paşa sofralarına iştahla oturanlara.

"BİZDEN GEÇİNEN KALLEŞLER DÖNER BİZİ TAŞLAR"

Ozanın dediği gibi "Bizden geçinen kalleşler döner bizi taşlar" Bu kabir makamı çok şeye şahit. Bizim de söyleyecek çok sözümüz var. Varda ne yapacaksın. Ağacın baltaya dediği gibi sapı bizde. Tarih boyun eğmeyen Ali Tatar'ı da yazacak tarih zalime iltica edenleri de yazacak Umudumuz elbetteki devam ediyor. Bu kötü gidişi mutlaka bir yerden dönecek. Her şeye rağmen yeniden ayağa kalkamın yolunu bulmak ve yaşadıklarımızı belleğimize kaydetmek zorundayız. Armutun sapı üzüm çöpü diyecek halimiz yok. Bu ülkenin bütün namuslu insanların bir araya gelmesi, ve süre gelen yıkıma son vermesi gererekiyor. Ali Tatar, bu dünyadan göçünü çekerken, "Bu şekilde giderseniz ne yönetecek ne bir ordu ne yaşayacak cumhuriyet, bir ülke bulamayacaksınız" demişti.  Tam da o kavşaktayız. Başka bir vatamımız olmadığı gerçeğini kavrama zamanıdır"

"GÖZLERİMİZİN İÇİNE BAKA BAKA HESAP VERECEKLER"

Ali Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar, Ahmet Tatar'ın ardından şunları dile getirdi: "Hesap vermeye başladılar. Ömürleri bounca haksızlıkları onursuzlukları gözlerimizin içine baka baka hesap verecekler. Sana verdiğimiz sözleri yerine getirmek için kızımızla çalışıyoruz. Davalar sonuçlanana kadar asla vazgeçmeyeceğiz. Seni unutturmayacağız"

KUMPASA İSYANIN MEKTUBU!

Tatar, FETÖ'nün kumpasına isyan ederek canına kıymadan önce ailesine ve sevdiklerine mektup yazmıştı. "Belki benim ölümüm benim durumumda olanların aydınlığa çıkmalarına vesile olur" diyen Tatar'ın son sözleri şöyle oldu:

"BAŞINIZI ÖNE EĞDİRECEK HİÇBİR ŞEY YAPMADIM"

“Sevgili Nilü (karısı Nilüfer’e hitaben), ailem ve beni bulan yetkililere…. Öncelikle başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. Başınızı dimdik tutun! Ama ben bu hukuksuzlukla yaşayamam. Belki benim ölümüm benim durumumda olanların aydınlığa çıkmalarına vesile olur. İçim buruk. Bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil… O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim… Bu şekilde ölmeyi hiç istemezdim. Böyle bir ölüme en çok karşı çıkan insanlardan biri de benim. Ama kader böyleymiş. Hepiniz hakkınızı helal edin. Beni rahmetli babamın yanına gömün. Karımı ve kızım Gökçen’imi size emanet ediyorum. Kızımı ve karımı yalnız bırakmayacağınızı, bu işin peşini bırakmayacağınızı biliyorum. Tek tesellim sizleri son bir defa, hep birlikte görmek oldu. (O sabah aile fertlerinin büyük bölümü Tatar’ın evindeydi.) Gökçen’im, canım kızım derslerine çok iyi çalış. İyi çalış ve önemli yerlere gel ki, benim hesabımı sorabilesin! Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez… Bu şekilde giderseniz ne yönetecek ne bir ordu ne yaşayacak cumhuriyet, bir ülke bulamayacaksınız… Şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben, bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum.”

ALİ TATAR KİMDİR?

Ali Tatar 1967 yılında Ankara'da dünyaya geldi. İlk, orta ve liseyi Ankara Keçiören'de okuyan Ali Tatar, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu. Ali Tatar, burada master yaptı. Ali Tatar, 1989 da açılan sınavı kazanarak eğitim uzmanı olarak teğmen rütbesiyle Deniz Kuvvetlerine katıldı. Deniz Kuvvetleri bünyesindeki astsubay hazırlama okulu Ali Tatar'ın ilk görev yeri oldu. Tayin olduğu Karamürsel Egitim Komutanlığında eğitim plan program şube müdürlüğü yaptı. Ali Tatar, Deniz lisesi ve Deniz Harp Okulu Öğretim Başkanlığı bünyesinde kısım amirliği ile şube müdürlüğü yaptı. Son görev yeri olan Beylerbeyi Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığında, Okullar Eğitim Yönetim Şube başkanlığı yapmaktaydı. Görevleri devam ederken karşın yüksek lisans ve doktora yaptı. Ali Tatar, görev yaptığı birliklerde birçok başarı belgesi ve takdirname ile ödüllendirilmiştir. 5 Aralık 2009’da “Amirallere Suikast” soruşturması kapsamında tutuklanan ve 10 gün sonra tahliye edilen Yarbay Ali Tatar hakkında 3 gün sonra tekrar tutuklama kararı çıkarıldı. Tekrar cezaevine girmek istemeyen Tatar, bir veda mektubu bırakarak 2009 yılında intihar etti. https://tele1.com.tr/yarbay-ali-tatarin-kardesinden-mehmet-ali-celebiye-cagri-yol-yakinken-geri-gon-682368/
Muhabir: Aziz Turgut Altun