Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile Prof. Dr. Emre Kongar, ’18 Dakika’ programında bu akşam, Deniz Çakır'a atılan iftiranın altında yatan gerçekleri irdeledi. Yanardağ, bunun Türkiye toplumunda yaşanan ikinci bir Kabataş olayı olduğunun altını çizdi ve dini silah olarak kullananlar karşısında mücadele vermenin aynı zamanda bu topraklar için bir nefsi müdafaa olduğu belirtti.
Programın tamamı için
TIKLAYINIZ.
Yanardağ'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
'KUCAKLAYICI DEĞİL, BASTIRICISINIZ'
Deniz Çakır'ın söylediği şey çok basit. İsteyen içki içer isteyen fotoğraf çeker. Burası Arabistan mı? Burası Atatürk Türkiye'si... Sonra siz yandaş medyayı dolaşıyorsunuz ve bir mağduriyet üretiyorsunuz. Ve ne yazık ki sayın Cumhurbaşkanı Türkiye'de türbanlıların başkanı olduğundan durumu böyle değerlendiriyor. Siz dışlayıcısınız ve toplumu bölüyorsunuz. Kucaklayıcı değil, bastırıcısınız...
'İKİNCİ BİR KABATAŞ YALANI'
İkinci bir Kabataş yalanı var ortada ve gözlerimizin önünde cereyan etti. Şimdi yandaş bir televizyonda program yapan kadın sunucu gidiyor ve bu mekanda olayın birinci dereceden tanığı olan garsonlarla konuşuyor öğreniyor ki deniz çakır haklıymış, daha sonra taraflarla da konuşuluyor durum hiç öyle yansıtıldığı gibi değil.
'MAĞDUR OLAN JEEPLERE BİNEN SİZ DEĞİL, LAİKLİKTEN YANA OLANLAR'
Bu olayın mağduru Deniz Çakır'dır. Türkiye'de, modern yaşamdan yana, çağdaş bir yaşam tarzını benimsemiş Cumhuriyetçi ve laik düzeni savunan ve böyle bir hayat tarzı yaşayan insanların hayatları tehdit ve baskı altındadır. Mağdur olan Cumhuriyet'ten yana, çağdaş yaşamdan yana, laiklikten yana özgürlükten yana olanlar mağdurdur. Ortada büyük bir yalan palavra kompleks var. Olay şununla ilgili Erdoğan, "Kültürel egemenliği, kültürel iktidarı ele geçiremedik bu hala içimi yakıyor "diyor. Mesele bu eziklik kompleksidir. Parayı siz kazanıyorsunuz, ihaleyi siz alıyorsunuz jeeplerle dolaşan sizlersiniz. Bir fabrikada emekçi olarak çalışan başı örtülü bir kadınla, o barda Deniz Çakır'a tacizde bulunan kadın aynı kadın değil.
'DİN VE DİNCİLİK SİLAH HALİNE GELDİ'
Ortada zalim bir dini ve dinciliği silah haline getirmiş insanları Allah'la aldatan dinle İslamla aldatan ve bunu bir sermaye biriktirme modeli haline getiren bir sınıf var bu sınıf bu ülkede demokrasiyi de insan haklarını da özgürlükleri de ortadan kaldıran bir sistem kurmuş. Buna karşı mücadele etmek bu topraklarda bir nefsi müdafaadır.