ABD'de bulunan Wisconsin Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde bir ekip tarafından gerçekleştirilen laboratuvar deneyinde kedilerin hiç semptom göstermeden koronavirüsü diğer kedilere bulaştırdığı görüldü.

Veteriner Hekim Dr. Ebru Tong, "Kedilerden kedilere virüsün bulaşması ve belirti göstermeksizin pozitif çıkmaları zaten hastalığın bulaşma yollarına baktığımızda mümkündür. Önemli olan doğal yollarla hasta bir insandan dolayı virüsü almış olan pozitif bir evcil hayvandan yine doğal yollarla başka bir evcil hayvana geçiş olup olmadığıdır. Bu konuda da şu ana kadar kayda geçmiş bir vaka bildirimi yoktur" dedi. ABD'de bulunan Wisconsin Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'ndeki araştırmacılar, Covid-19 hastası olan kişilerden yeni tip koronavirüs örneği alıp, üç kediyi enfekte etti. Daha sonra enfekte edilen üç kedi, enfekte olmayan üç kediyle aynı evlere konuldu. Laboratuvar deneyinin sonunda, kedilerin hiç semptom göstermeden yeni tip koronavirüsü diğer kedilere bulaştırdığı görüldü. Hastalığın hayvandan hayvana geçişiyle ilgili yapılan araştırmaların ülkemizde de devam ettiğini söyleyen İzmir Veteriner Hekimleri Odası Genel Sekreteri Veteriner Hekim Dr. Ebru Tong, kedilerden kedilere virüsün bulaşması ve belirti göstermeksizin pozitif çıkmaları zaten hastalığın bulaşma yollarına baktığımızda mümkündür. Önemli olan doğal yollarla hasta bir insandan dolayı virüsü almış olan pozitif bir evcil hayvandan yine doğal yollarla başka bir evcil hayvana geçiş olup olmadığıdır. Bu konuda da şu ana kadar kayda geçmiş bir vaka bildirimi yoktur" dedi.

'BİLİM DÜNYASI HER TÜRLÜ ARAŞTIRMAYA AÇTIR'

Pandemiye neden olan virüsü tanımaya yönelik çalışmaların devam ettiğini söyleyen Dr. Tong, "Koronavirüs insandan insana hızlı bir şekilde bulaşması ve halen ölümle sonuçlanan vakalar olması nedeni ile halk sağlığı için ciddi bir tehdittir. İnsanlarda ülkemize özgü virüsün izolasyonu yapılmıştır. Bu kapsamda da aşı ve antiviral ilaç çalışmaları sürdürülmektedir. Yani virüs halen bilim insanları için çok bilinmeyenli denklem olma özelliğini korumaktadır. Doğal olarak araştırmacılar, hastalığın insanlardan hayvanlara geçişine ve hayvanlardan hayvanlara geçişine dair araştırmalar yapmaktadır. Şu an bu konu araştırma aşamasında olduğundan bilim dünyası her türlü araştırma ve makaleye açtır. Deneysel çalışmalarda elde edilen veriler kolaylıkla yayın haline getirilebilmektedir, ancak deneysel çalışmaların istatistik değerinin de önemli olduğu unutulmamalıdır" diye konuştu.

'ONLARIN SAĞLIĞI İÇİN MESAFEMİZİ KORUMALIYIZ'

Bu süreçte hayvanlarla olan temasta dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Dr. Tong, "Bir kez daha vurgulamamız gereken virüsten korunmak için almamız gereken önlemleri evcil hayvanlarımızla birlikte iken de uygulamamız gerektiğidir. Öncelikle onların sağlıklarını da korumak adına bu virüsle ilgili bilinmezliklerin sürdüğü süreçte onların sağlığı için mesafemizi korumaya dikkat etmeliyiz. Onlarla temas etmeden önce ve sonra ellerimizi yıkamalıyız. Kısacası insanlarla ilişkilerde olduğu gibi hayvanlarla da sosyal mesafeyi korumakta ve hijyen kurallarına dikkat etmekte fayda vardır. Ancak hayvanların bu tip haberler doğrultusunda terk edilmeleri çok yanlıştır. Lütfen bu konuda bilinçli olalım" şeklinde konuştu.

HİJYENE DİKKAT

Çok sayıda hayvan besleyen kişileri de uyaran Dr. Tong, "Birden fazla hayvana aynı ortamda bakan kişiler de hijyen konusunda ayrıca özen göstermelidir. Evcil hayvan sahiplerinin yapması gereken; hastalıktan korunmaya yönelik önlemleri almak, düzenli olarak hayvanlarını gözlemlemek, bakımını, beslenmelerini ihmal etmemek ve veteriner kontrollerini aksatmamaktır. Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Veteriner Kontrol Enstitüleri'nde gerektiği takdirde koronavirüs ile ilgili gerek insanlar, gerekse hayvanlar için her türlü çalışmayı yapmaya hazır ekip ve donanım bulunmaktadır" dedi.