TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TELE1 ekranlarında Zeynel Lüle'nin programına konuk olarak gündemdeki konuları değerlendirdi. Baş, iktidarın sağlık, ekonomi ve politika yönetimini eleştirerek "Sarayda Disneyland gibi bir Tayyipland kurulmuş, kendilerine bir dünya kurmuşlar orada yaşıyorlar" dedi.
TİP Genel Başkanı Erken Baş, Zeynel Lüle'nin sunduğu programa katılarak adeta yönetime isyan etti. Yeni Hazine Bakanı Nebati'nin "En fazla ne kaybedersiniz?" söylemlerine sert tepki göstererek "Dünyaya sadece para ile bakıyorlar. Ya burda insanlar onurlarını kaybetme aşamasına gelmişler. Kalan ekmeği almak için yalan söylediğini anlatırken ağlayan amcayı görmedi mi bunlar? Hiçbir şey izlemiyorlar mı merak ediyorum? İşsiz kalıp akşam eve gittiğinde çocuklarının gözlerinin içine bakmak ne demek bunu biliyor mu mesela? Sadece servetlerini düşünen bir toplumla karşı karşıyayız, tam da bu nedenle ülkeyi bir yıkıma doğru sürüklüyorlar." dedi.
"SARAYDA BİR 'TAYYİPLAND' KURULMUŞ"
Baş, geçtiğimiz günlerde "Siz en fazla maaşınızı kaybedersiniz, en her şeyimi kaybederim, 1000 adet çalışanım her şeyini kaybeder. Üzülürüm" ifadeleri soruldu. Baş, "Ben o konuşmayı çıkış aldım ilerde torunlarıma bak ülkeyi bunlar yönetiyordu diyeceğim. 2.800 lira asgari ücret mi olur diyor o röportajda. Sanki biz asgariyi 2.800 ücret yapmışız. Beyefendi görevinin farkında değil. 20 yıldır siz yönetiyorsunuz bu ülkeyi. Halktan bu kadar kopuk yaşam sürüyor olmaları inanılır gibi değil. Sarayda bir 'Tayyipland' kurulmuş, Disneyland gibi orada yaşıyorlar. Sayın Nebati, belli ki babadan zengin, toprak ağası çocuğu. Eve ekmek nasıl götürülür bilmiyor."
"BU KADAR YETENEKSİZ BİR SAĞLIK BAKANI İLE ÜSTESİNDEN KALKTILAR"
Baş, sağlık emekçilerinin
grevine katkı sağladığını ifade ederek amaçlarının 'insanca' yaşamak olduklarını dile getirdi.
Baş, Türkiye'yi patronların yönettiğini söyleyerek devletin esas hükmünün halka bakmak olduğunu belirterek, "Pandemiyi yaşayamamış olsaydık belki sağlık emekçilerinin bu kadar değerini anlayamazdık. Ölümle burun buruna olan insanlardan söz ediyoruz. Bizler gibi aileleri, çocukları vardı. Pandemide olağanüstü bir seferberlik ve mücadele gerekiyordu. Bu kadar olağanüstü yeteneksiz bir Sağlık Bakanı ile bu emekçiler üstesinden kalktılar. Bu koşullarda bile bu insanların fazlasıyla hak ettiklerini sunamayan iktidar, bu ülkenin geleceği açısından bir iddiada bulunamaz. Bu yüzden sağlık emekçilerimizin yaptığı eyleminin, aslında hepimiz adına sürdürdüğü o öncü mücadelenin bir devamı olduğuna inanıyorum" dedi.
"TÜRKİYE'Yİ PATRONLAR KULÜBÜ YÖNETİYOR"
"Bu sadece biz çok yoruluyoruz tepkisi değil, bilimsel bir şey söylüyorlar hasta ve doktor arasında 20 dakikalık süreye ihtiyaç var diyorlar. Maalesef sağlık alanı da piyasanın vahşi kurallarına itiliyor. Sağlık politikaları da iktidarın nasıl para kazanacağına göre konumlanmış durumda. Sağlıkta ortaya çıkan tablo bile bu ülkedeki iktidardan kurtulmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Sağlık Bakanı ne iş yapıyor? Özel hastanelerin patronu. Türkiye'yi patronlar kulübü yönetiyor. Erdoğan'ın 'Ben bu ülkeyi pazarlamakla mükellefim' diye meşhur bir sözü vardır. Bütün bakanlıklar bir pazarlama şirketine dönüştürülmüş durumda, buradan nasıl para kazanılır ona bakılıyor. Ama söz konusu olan insan hayatı. İnanılmaz bir durumla karşı karşıyayız."
https://tele1.com.tr/sabah-yazari-nebati-is-dunyasina-100er-milyon-dolar-bozdurun-demis-526178/
https://tele1.com.tr/hazine-ve-maliye-bakani-nebatiden-asgari-ucret-aciklamasi-523043/