CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Ankara Temelli’de soğan üreticilerinin sorunlarını dinledi. Bir soğan üreticisi, "Bütün Türkiye soğan ekse bile işçi olmadıktan sonra onu yetiştirecek, toplayacak, piyasaya sürecek işçi olmadıktan sonra bir anlamı olmuyor. Burada son, sayılı kişiler soğan ekiyor" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Ankara`nın Sincan ilçesine bağlı Temelli’de soğan üreticilerini ziyaret etti.
Soğan üreticisi maliyetlerinin yanı sıra bu yıl soğan tarlasında çalışmak için işçi bulamadıklarından yakınarak şunları söyledi:
“Soğan süreci 6 aylık dönemde, adete bir savaş mücadelesi gibi geçiyor soğanın bakımı. Bizi en çok zorlayan hatta bitirme noktasına getiren tamamen maliyetler. Biz eskiden ilacımızı, gübremizi, tohumumuzu, mazotumuzu harmana kadar alırdık. Ondan sonra mahsulümüzü kaldırırdık. Şimdi hepsi… Biz ilaççıya gidiyoruz ilaç 10’a katlanmış. O da tanıdıksa, araya da hatır gönül koyarsak, 1 hafta 10 günlük müsaadeyle alabiliyoruz. Hep peşine döndü. Masraflar 10’a katladı. Çuvalıydı, ipiydi, ilacıydı, tohumuydu… Soğan yetiştirmek, yeni doğmuş hastalıklı bir çocuğu tedavi ettirmek gibi bir şey. Uzun bir süreç.
ÇİFTÇİ: "İŞÇİ BULAMIYORUZ"
En önemlisi zaten işçi. İşçi bulamıyoruz. Bu bölgenin komplesi soğan olursa bile, bütün Türkiye soğan ekerse bile işçi olmadıktan sonra onu yetiştirecek, toplayacak, piyasaya sürecek işçi olmadıktan sonra bir anlamı olmuyor. Burada son, sayılı kişiler soğan ekiyor. Onlar da çekildikten sonra, kar etmediği için, iyi bir geliri olmadığı için, ha bire adam tarlasını satıp masraf yaptığı için ardından gelen oğlu, kardeşi bu işe yönelmiyor. İnsanlar şehre akın ediyor. Yani bitme noktasına geldi.”
"GEÇEN YIL SOĞANIN KİLOSU YÜZDE 314 DÜZEYİNDE ARTTI. BU KORKUNÇ BİR RAKAM"
Tekin Bingöl de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Giresun mitinginde “Sizler ne soğana ne patatese liderinizi kurban etmezsiniz” sözlerini de hatırlatarak şunları söyledi:
“Erdoğan’ın alaycı bir üslupla küçümseyerek ‘biz soğanı alır, vurur kırarız’ dediği soğan, öyle sıradan bir ürün değil. Uzun soluklu, 6 ayı kapsayan bir dönemin sonunda Erdoğan’ın elinin altına gelen soğan. O küçümsedikleri soğan, bir emek ürünü. Zorlu bir sürecin ürünü. Biz soğana da kıymet vereceğiz, ekmeğe de kıymet vereceğiz. Bütün gıda maddeleri bizim için çok değerli. Ne derlerse desinler, küçümsesinler, soğan üreticilerini hor görsünler, soğana değer vermesinler, her gıda maddesi olduğu gibi soğan da bizim için çok önemli. Soğanı konuşuyoruz, ‘niye soğanı konuşuyorsunuz’ diyorlar. Patatesi konuşuyoruz ‘niye patatesi konuşuyorsunuz’ diyorlar. Enflasyon almış başını gitmiş. Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 300 düzeyinde. Geçen yıl soğanın kilosu yüzde 314 düzeyinde arttı. Bu korkunç bir rakam. Soğan eğer yüzde 314 düzeyinde artmışsa işte gıda enflasyonunun düzeyi yüzde 300’lere gelip dayanıyor. Bunun çözümü yeni bir tarım politikası. Bunun çözümü enflasyonla ciddi şekilde mücadele etmek. Bunun çözümü çalışan insanların emekçilerin daha iyi koşullarda çalışabilecek insanları oluşturmak. Siyasi iradenin bakış açısı çok büyük önem arzediyor. Maalesef AKP iş başına geldiği andan itibaren, ellerine dayatılan o kartellerin, tröstlerin dosyalarıyla hareket ettiler ve Türkiye tarımı ile hayvancılık maalesef can çekişiyor. Dışarıdan karkas et alıyoruz, patates alıyoruz, soğan alıyoruz, içler acısı bir durum. Burası tarımın cenneti olan bir ülke. Hayvancılığın en yüksek düzeyde olduğu bir ülke. Ama maalesef samanı dahi dışarıdan alır hale geldik.”
KILINÇ: “SOĞANDA YÜZDE 30 FİRE VAR”
Ankara Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Kılınç ise, “Soğanla ilgili bu yılki risk; soğan biraz erken ekince verim yüksek olur diye genelde yetiştirici, biraz daha erkene alır, erken ekmeye çalışır. Bu sefer de iklim değişikliği en önemli faktör. İklim değişikliğinden ötürü geç donlar geldi. Soğanda yüzde 30 fire var. Mutlaka dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de tarım desteklenmek zorunda” dedi.
https://tele1.com.tr/aksenerden-erdogana-patates-sogan-yiyemeyenler-seni-yiyecekler-837646/