İYİ Parti Ordu Belediye Başkan adayı Enver Yılmaz, Ordu'da yayın yapan Kanal 52 adlı yerel televizyonun sahibi İsa Akçay’ın kendisine şantaj yaptığını söyledi. Akçay'ın kendisine gönderdiği mesajı mitingde okuyan Yılmaz, suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Türkiye'de yerel seçimlere 3 gün kala şantaj ve kumpas haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. İYİ Parti Ordu Büyükşehir Belediye başkan adayı Enver Yılmaz, miting kürsüsünde tehdit edildiğini ve şantaja uğradığını açıkladı. Yılmaz, kendisine şantaj yaptığını söylediği yerel yayın yapan Kanal 52’nin sahibi İsa Akçay’ın mesajını kürsüden okudu. Yılmaz, Kanal 52 televizyonunun 24 saat boyunca aleyhinde yayın yaptığını ve olumlu haberler için para istediğini iddia eden Yılmaz, suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. https://tele1.com.tr/chpli-aili-haydar-firattan-yeni-kumpas-iddiasi-iktidar-hazirliyor-muhalefet-servis-edecek-1029340/

"DEVLETİMİ YANIMDA GÖRMEK İSTİYORUM"

Miting kürsüsünden Ordululara seslenen Yılmaz "Bizi tehdit ediyorlar, bize şantaj yapıyorlar. Bizi siyaseten iftiranın, kumpasın tam ortasına düşürmeye çalışıyorlar. Ben 32 bu devlete hizmet ettim. devletine hizmet eden bir siyasetçi olarak, devletimi bugünlerde yanımda görmek istiyorum" dedi. İsa Akçay’ın kendisine üç ayrı "teklif" sunduğunu ileri süren Yılmaz, Akçay tarafından kendisine gönderildiğini ileri sürdüğü mesajı okudu. Yılmaz'ın Akçay tarafından gönderildiğini söylediği mesajda şu ifadeler yer alıyor: "Üç teklif sunuyorum Enver Yılmaz sana… Sadece haber için 10 milyon. Enver başkan, her şey dahil 20 milyon 100 bin lira, bütün ilçelerle birlikte 25 milyon lira vereceksin bana. Fakat bugün dönüş yapmasanız Hilmi Güler'in yarından itibaren askeriyim."

"SAVCILARI GÖREVE ÇAPIRIYORUM"

"Kim bunu diyen? 24 saat bizim aleyhimize yayın yapan Kanal 52 televizyonunun sahibi İsa Akçay" ifadelerini kullanan Yılmaz, şöyle devam etti: "24 saat bizimle ilgili yayın yapan kanal ile ilgili suç duyurusunda bulundum. Savcıları göreve çağırıyorum. Şantaja karşı, bu iftiraya karşı devletin bütün birimlerini göreve çağırıyorum. Siyaset kurumunu göreve çağırıyorum. Hilmi Güler'i de göreve çağırıyorum. Gün gelir harman olur, o silahlar aleyhinize döner. Ben buna hiç tenezzül etmedim. Ben bu sırtlan çetesiyle geçmişte de mücadele ettim. Benim bu sırtlanlara verecek ne şahsi param var, ne de belediyenin imkanlarını bunlara peşkeş çekmedim. Saldıracaklar, saldıracaklar ama biz de sonuna kadar onlara karşı mücadele edeceğiz. Bu hak ve batılın savaşında."