TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay hakkındaki ikinci ihlal kararını tanımayan Yargıtay'a tepki gösterdi. Yanardağ kararı, "Bu bir 'yargıda Saray darbesi' veya a'nayasal düzende Yargıtay darbesi' diye nitelendirilebilecek, esas olarak siyasal arka planı olan ve bütün gücünü mevcut iktidardan, iktidarın yasa ve anayasa tanımaz tutumundan alan bir yaklaşım söz konusu" diyerek nitelendirdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki ikinci ihlal kararını da tanımadı. Mahkeme, Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına karar verdi. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, karara TELE1 ekranlarına yayınlanan '18 Dakika' programında tepki gösterdi."YARGIDA SARAY DARBESİ"
Bu bir 'yargıda Saray darbesi' veya 'anayasal düzende Yargıtay darbesi' diye nitelendirilebilecek, esas olarak siyasal arka planı olan ve bütün gücünü mevcut iktidardan, iktidarın yasa ve anayasa tanımaz tutumundan alan bir yaklaşım söz konusu. Yargıtay’ın bu kararının kendisi yasa ve anayasa dışıdır. Maddeler son derece açık. Biz Anayasa ve yasaların nasıl uygulanacağı konusunda özel bir tartışma yapacak değiliz. Ama bunun için uzman olmaya gerek yok. Okuryazar olmak yeterlidir. AYM’nin kararlarının gücünün, kudretinin, mevcut anayasal düzen içinde demokratik anlamının, siyasal yerinin anlaşılması için yeterlidir.
Anayasa'nın 153. maddesi şöyle söylüyor: AYM'nin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklamaz. AYM'nin bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin tamamı veya bir hükmünü iptal ederken kanun koyucu gibi hareketle yani bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez demiş birinci fıkrası.
Dördüncü fıkrasında diyor ki; AYM kararları kesindir. Yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. Cumhurbaşkanını da bağlar, TBMM’yi de bağlar, Anayasa Mahkemesi dışındaki bütün mahkemeleri ve Anayasa Mahkemesi’nin kendisini de bağlar. Anlamı bu. Burada hiçbir yoruma ihtiyaç yok.
"HADDİNİ VE HUKUK SINIRLARINI AŞAN GEREKÇELER"
"Yargıtay sizce niye direniyor bu kararda?" diyen Yanardağ şöyle devam etti:
"AYM iki kere hak ihlali kararı vermiş. Anayasa’nın maddesini okudum açık, AYM kararları kesindir, yasama yürüme, yargı organlarını bağlar, Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girer diyor. Yargıtay 3. Dairesi kalkıyor, ‘ben bu kararı tanımıyorum’ diyor. Bir de haddini ve hukuk sınırlarını aşan gerekçeler yazıyor. 37 sayfalık bir gerekçe var."
"ZİNCİRLEME BİR ANAYASAL SUÇ"
Anayasa’nın 153. maddesini okuyan Yanardağ, “Can Atalay’ı tahliye etmeyen savcılık da suçlu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü de suçlu, Ceza İnfaz Kurumları yöneticileri de suçlu. Zincirleme bir anayasal suç işlemeyi tahrik, teşvik ve yerine getirmiş oluyor” dedi.
YARGITAY'IN GEREKÇESİNİ OKUDU
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin 37 sayfalık gerekçesinin 16. sayfasını okuyan Yanardağ şunları söyledi:Diyor ki, ‘görevli olduğu konusunda tartışma bulunmayan mevzuat hükümleri ve genel hukuk hükümleri çerçevesinde oluşturduğu içtihatlarla terör örgütlerinin hedefi haline gelen dairemizin Anayasa Mahkemesi tarafından 21 Aralık 2023 tarihli Şerafettin Can Atalay başvurusu yönünden verilen hak ihlali kararının 54. paragrafında ‘Anayasa’nın 142. maddesinin amir hükümlerine ve Anayasa’nın 37 maddesinde yer alan tabi ilkesine açıkça aykırı hareket ettiği belirtilerek dairemizin derece mahkemelerinin kararlarını denetleyen bir üst temyiz mahkemesi olduğunu görmezden gelmek suretiyle sanki sonradan oluşturulan bir mahkeme olarak göstermesi, terör örgütlerinin söylemleriyle uyum göstermiştir.’
İnsaf. Anayasa Mahkemesi’nin terör örgütü söylemleriyle uyumlu bir karar aldığını söylüyor. Böyle bir şey olabilir mi?
https://tele1.com.tr/chpli-basarirdan-yargitayin-can-atalay-kararina-tepki-bu-hakimler-derhal-yargilanmali-983550/