Demokrat Parti Lideri Uysal, deprem bölgesinde kansere sebebiyet verecek asbestli molozlara tepki gösterdi. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Uysal'ın videosunu alıntılayarak, "Bölgeyi bu korkunç moloz yığınlarından da kurtaracağız" dedi.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın Twitter hesabından deprem bölgesindeki enkaz kaldırma çalışmalarıyla ilgili yaptığı “Asbest demek, kanser demek. Bu asbest maddesi, sadece döküldüğü yerde kalmıyor. Tozlaşıp, havaya karışıyor, şehirleri dolaşıyor, toprağı zehirliyor, suya bulaşıyor. 13’üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde ülkemizdeki enkazı hızla kaldıracağız, tabi ki yeni evlerle, yeni mahallerle. Kentlerimizin yeniden inşa edeceğiz” açıklamasına destek verdi.

“BÖLGEYİ BU KORKUNÇ MOLOZ YIĞINLARINDAN DA KURTARACAĞIZ”

Kılıçdaroğlu, Uysal’ın “Yaşadığımız depremlerden kalan molozlar dev asbest depoları haline geldi. Bu molozlardan havaya, suya, toprağa karışan zehir, tarım ürünleriyle ülkenin her yerine yayılıyor. İnşallah bu belayı yok edeceğiz. Vatan savunmasının gereklerinden biri de vatanın toprağını korumaktır” notuyla yayınladığı videolu paylaşımı alıntılayarak şu açıklamayı yaptı: “Gültekin Bey ile deprem sonrası oluşan bu çevresel risklere karşı toprağımızı, suyumuzu, havamızı koruma planını sürdürülebilirlik odağında çalışıyoruz. Anayasa gereği depremzedelere yeni evlerini ücretsiz olarak sunarken, bölgeyi bu korkunç moloz yığınlarından da kurtaracağız.” https://tele1.com.tr/hatayda-asbest-tehlikesi-goz-gore-gore-devam-ediyor-826636/

“ASBEST DEMEK, KANSER DEMEK”

Gültekin Uysal, yayınladığı videoda şunları söyledi: “Kıymetli vatandaşlarım, Şubat ayında 11 şehrimizi içine alan ve ülkemizi derinden etkileyen çok büyük depremler yaşadık. Bu afetlerden geriye 200 milyon ton asbestli moloz kaldı. İçi asbest zehri ile dolu koca bir dağ düşünün. Asbest kullanımı ülkemizde henüz 13 sene önce yasaklandı. Depremde yıkılan binaların çoğu ise bu tarihten önce yapıldı. Yani asbestli malzemenin buralarda bolca kullanıldığını biliyoruz. Asbest demek, kanser demek. Bu asbest maddesi, sadece döküldüğü yerde kalmıyor. Tozlaşıp, havaya karışıyor, şehirleri dolaşıyor, toprağı zehirliyor, suya bulaşıyor. Yani, doğrudan ve dolaylı yollardan hayatımızdaki pek çok şeyi kirletiyor. Bakın, şu an bile kanser riskini burada soluyoruz. Bu sadece, bu bölgede yaşayan insanlarımızı değil, hepimizi ilgilendiriyor.

“13’ÜNCÜ CUMHURBAŞKANIMIZ KEMAL KILIÇDAROĞLU LİDERLİĞİNDE ÜLKEMİZDEKİ ENKAZI HIZLA KALDIRACAĞIZ”

Vatan demek, toprak demek. Vatan demek, hava demek. Vatan demek, su demek, süt demek. Zehre teslim edemeyiz. Çünkü başka vatan yok, başka Türkiye yok. Kimse endişeye kapılmasın, bu ülkeyi yönetmeye talip olan bizler, ülkesinin kıymetini vatanseverleriz. 13’üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde ülkemizdeki enkazı hızla kaldıracağız, tabi ki yeni evlerle, yeni mahallerle. Kentlerimizin yeniden inşa edeceğiz. Fakat kentlerimizi yeniden ayağa kaldırırken etkisi nesiller boyu sürecek. Yeni bir felakete bu şekilde kapı açmayacağız. Doğamızı da kadim eserlerimizi de şehirlerimizin kimliğini de koruyacağız. Nasıl yapacağımızı biliyoruz, uzman ekiplerimiz hazır. Ben bizzat bu işin yakın takipçisi olacağım. Gönlünüzü ferah tutun. Bu vatanın evlatları var. Bu karamsar tabloyu hızla düzelteceğiz. Depremde yitirdiğimiz tüm insanlarımıza Allah’tan bir kez daha rahmet, milletimize sabır diliyorum. Yakında yine görüşeceğiz.”