Malatya Pütürge'de 2020 depremi ardından kentsel dönüşüme sokulan Hatip Mahallesi'nde yaşayan birçok yurttaş mağdur oldu. Mahalle sakinleri adına konuşan Hacer Doğan, "Yandaş müteahhitlerle yapılan ihaleyle ‘hizmet adı’ altında bu kadar milleti mağdur ettiler" dedi.

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde en ağır hasarı alan yerlerden birisi de Malatya'nın Pütürge ilçesiydi. Depremde ağır hasar alan ilçede, deprem konutları yükselirken, bazı bölgeler ise kentsel dönüşüme tabi tutuldu. Hak sahipleri bir bir evlerine kavuşurken, bazı bölgelerde ise deprem konutları ile kentsel dönüşüm uygulaması devam ediyor.

"YANDAŞLARA İHALE VERİP MAĞDUR ETTİLER"

Pütürge ilçesinde merkezde bulunan Hatip Mahallesi’nde de kentsel dönüşüm yapılması kararı alınan evlerde yaşayan vatandaşlar, evlerinin gerçek değerinin verilmediğini ve kış günü gidecek yerlerinin olmadığını belirterek, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. Evlerinden çıkmaları için belediye tarafından sürekli anons yapıldığı, elektrik ve sularının kesildiği ifade edildi. Malatya Valisi ve siyasi partilerin temsilcileriyle görüşen mahalle sakinleri, yıkımın durdurulmasını istedi. Mahalle sakinleri adına konuşan Hacer Doğan, deprem sonrası ikamet ettikleri Pütürge ilçesi Hatip Mahallesi’nin kentsel dönüşüm alanına girdiğini anımsattı. https://tele1.com.tr/fetihtepede-740-milyon-tllik-kentsel-donusum-ihalesi-yandasa-gitti-710669/ Doğan, kentsel dönüşüme giren evlerinin gerçek değerinin verilmediğini iddia ederek, "Pütürge Belediyesi ile Malatya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yandaş müteahhitlerle yapılan ihaleyle ‘hizmet adı’ altında bu kadar milleti mağdur ettiler. Bizim hiçbir hak sahipliğimiz yok. Normal toprak evlerle bizim evlerimize aynı fiyat biçildi. Bize 150 bin TL veriyorlar, biz bu parayla bir evin kapı penceresini alamayız. Mağdur durumdayız" dedi.

"ÇEVİK KUVVET ZORUYLA SİZLERİ ÇIKARACAĞIZ"

"Bu kış günü nereye gideceğiz?" diyen Doğan, şunları söyledi: "Bize bir ev de bulmadılar. Evlerimize sağlam raporu verildi. Depremin üzerinden 3 yıl geçti ama evimize sayısız tebligat geldi. 'Elektrik ve suyu keseceğiz. Çevik kuvvet zoruyla sizleri çıkaracağız' dediler. Bu baskı ve tehditlerden dolayı hepimizin psikolojisi bozuldu. Hiçbirimiz rahat değiliz. Çoğumuz hayvancılıkla geçiniyoruz, durumumuz yok. Hakkımızı arayamıyoruz. İlgili tüm yelere gittim, 'yapılacak bir şey yok' deniliyor. Ben hakkımı nerede arayacağım? Tebligat geldi, 15 gün içerisinde mahkemeye itirazda bulunabileceğimiz söylendi. İtirazın reddedilmesi halinde mahkeme masraflarını da bizim ödeyeceğimiz ifade edildi. Param olmadığı için gidip hakkımı da arayamıyorum. Bizim evlerimiz bir hiç uğruna yıkılmak isteniyor. Ben yetkililere sesleniyorum, birisi buna ‘dur’ desin. Seçim zamanı kapımıza geliyorsunuz. Şu an mağdur durumdayız neden bizim kapımızda bir milletvekili ya da yetkili yok. Ben seçim zamanı sizi görmek istemiyorum, yanımıza şu an geleceksiniz." Doğan, mahallede 15 evin bulunduğunu, 10 evle ilgili ise mahkeme sürecinin devam ettiğini belirterek, "Mahkemesi sonuçlananlara ret cevabı geldi. Şu an istinaf mahkemesindeyiz. Daha karar gelmeden, sağlam raporumuz olmasına rağmen zorla evlerimizden çıkarılmak isteniyoruz. 3 gün üst üste geldiler, elektrik ve suyumuzu kestiler. Sürekli evlerimizi boşaltmamız için anons yapılıyor" dedi.

"KIŞ GÜNÜ NEREYE GİDELİM?"

Mahalle sakini Yaşar Akgün ise evlerinin ‘hasarsız’ raporunun olduğunu kaydederek, "Yazın 6 ay boyunca kimse gelip bize bir şey demedi. Kış gelmiş bize, 'çıkın evden' diyorlar. Biz nereye gidelim? Hayvanlarımız ve yemleri var. Biz onları nereye taşıyalım? Gidecek yerimiz yok. 'Çevik kuvvetle gelip sizi çıkaracağız' diyorlar. Kimsemiz yok, nereye gidelim" diyerek yardım istedi.