İdam edilişinin 40. yılında Erdal Eren'in ailesine yazdığı son mektubu yeniden gündeme geldi.

12 Eylül darbesi öncesinde er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen, Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi Erdal Eren, 40 yıl önce bugün 17 yaşında asılarak idam edildi. Eren'in ailesine yazdığı son mektubu şöyleydi: "Cezaevinde yapılan (neler olduğunu ayrıntılı bir biçimde öğrenirsiniz sanırım) insanlık dışı zulüm altında inletildik. O kadar aşağılık, o kadar canice şeyler gördüm ki, bugünlerde yaşamak bir işkence haline geldi. İşte bu durumda ölüm korkulacak bir şey değil, şiddetle arzulanan bir olay, bir kurtuluş haline geldi. Böyle bir durumda insanın intihar ederek yaşamına son vermesi işten bile değildir. Ancak ben bu durumda irademi kullanarak, ne pahasına olursa olsun yaşamımı sürdürdüm. Hem de ileride bir gün öldürüleceğimi bile bile. Sizlere bunları anlatmamın nedeni yaşamaktan bıktığım ya da meselenin önemini, ciddiyetini kavramadığım gibi yanlış bir düşünceye kapılmamanız içindir. Bütün bu yapılanlar, başımdan geçenler, kinimi binlerce kez daha arttırdı ve mücadele azmimi körükledi. Halka ve devrime olan inancımı yok edemedi. Mücadeleyi sonuna kadar, en iyi bir şekilde yürütmek ve yükseltmekten başka amacım yoktur. Mesele benim açımdan kısaca böyle. Ancak sizin açınızdan daha farklı, daha zor olduğunu biliyorum." Erdal Eren kimdir? Erdal Eren 25 Eylül 1964, Giresun Şebinkarahisar, doğumluydu. 13 Aralık 1980’de asılarak idam edildiğinde 17 yaşındaydı. Erdal Eren Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisiydi ve Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesiydi. Bu derneğin üyelerinden Sinan Suner, 30 Ocak 1980’de Milliyetçi Hareket Partili (MHP) Bakan Cengiz Gökçek'in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürülmesini protesto eden grubun içindeydi. 2 Şubat 1980’de düzenlenen bu gösteride gözaltına alınan 24 kişinin arasındaydı. Gösteri sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge öldürülmüştü. Önge’yi öldürmekle suçlanan Erdal Eren, bu suçlamayı kabul etmedi. Eren, 19 Mart 1980’de idama mahkûm edildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar, 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde infaz edildi.