Gamze Taşcıer, TBMM'de kadına şiddete karşı yasalarda değişiklik öngören teklif görüşmesinde konuştu. Taşçıer, getirilen düzenlemelerin toplumsal cinsiyet kavramından yoksun olduğunu belirterek, "Kadına yönelik şiddeti AKP iktidarının çözme şansı yok. Çünkü AKP kadına biz kadına yönelik şiddete karşıyız " dedi.
Kadına ve sağlıkçılara yönelik şiddetle mücadelede için cezaların artırılmasına yönelik olarak TBMM'de “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülmeye başlandı.
CHP vekilleri Gamze Taşcıer, Ali Şeker, Zeynel Emre, Hüseyin Yıldız, Alpay Antmen, teklifşn altıncı maddesine, "Bu suçun kadınlara karşı toplumsal cinsyete dayalı şiddet ve bir kadına kadın olduğu için yöneltilen veya kadınlara orantısız bir biçimde etkileyen şiddet olarak işlenmesi halinde cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz" cümlesinin eklenmesi için önerge verdi.
Önerge üzerine söz talebi alan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, iktidarın getirdiği değişikliklerin kadına yönelik şiddeti önlemeyeceğini belirterek, "Sorun zihniyette. Kağıt üzerinde yasalar çıkartıyorsunuz. Genelgeler çıkartıyorsunuz fayda etmiyor bundan sonra da üzelerek söylüyorum fayda etmeyecek. Çünkü sorun kanunlarda değil yasaların etkin ve adil uygulanmamasından. Yasaların uygun davranmayanlar uygulamayanların yeni kanun teklifi vermekten vazgeçmeli. Kadına yönelik şiddeti AKP iktidarının çözme şansı yok. Çünkü AKP kadına biz AKP'ye karşıyız" dedi.
Gamze Taşçıer, kadına yönelik şiddete karşı mücadele edilmesi için toplumsal cinsiyet kavramının kavranması gerektiğini vurgulayarak, "Getirdiğiniz teklifle kadına yönelik şiddeti önlemek yerine caydırıcı olmayan cezalar ve her zaman olduğu gibi sorunun temelini çözmek yerine sonuca odaklı çözüm üretmek istiyorsunuz. Oysa şiddetin sebebinin İstanbul Sözleşmesi'nin ruhunda ve felsefesinde olan toplumsal cinsiyet eşitlsizliği olduğunu tüm dünya biliyor. Cezalandırmadan öncee kadınları ve aile içindeki bireyleri şiddetten korumalı şiddeti önlemeli etkin kovuşturma yürütülmeli ve şiddeti mağduruna ve failine yönelik politikalar oluşturulmalı . Siz tam tersini yapıyorsunuz" dedi.
Gamze Taşçıer, İstanbul Sözleşmesi'ne imza atılmasının 11. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
"Dünya tarihine altın sözleşme olarak geçen ve bugüne kadar kadına yönelik şiddet ile ilgili hazırlanmış en kapsamlı sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi'nin 11. yıldönümü. İlk imzacısı olmaktan gurur duyduğumuz Meclis Grubu'nda olan tüm partilerin oy birliği ile kabul ettği sözleşmeden. tek gecede hukuksuzca tek adamın iradesi ile geri çekildi. Bugün getirdğimiz bu teklifle İstanbul Sözleşmesi'nden doğan boşluğu kağıt üzerinde doldurma çabası üzerindesiniz. Getirdiğiniz teklifle kadına yönelik şiddeti önlemek yerine caydırıcı olmayan cezalar ve her zaman olduğu gibi sorunun temelini çözmek yerine sonuca odaklı çözüm üretmek istiyorsunuz. Oysa şiddetin sebebinin İstanbul Sözleşmesi'nin ruhunda ve felsefesinde olan toplumsal cinsiyet eşitlsizliği olduğunu tüm dünya biliyor. Cezalandırmadan öncee kadınları ve aile içindeki bireyleri şiddetten korumalı şiddeti önlemeli etkin kovuşturma yürütülmeli ve şiddeti mağduruna ve failine yönelik politikalar oluşturulmalı . Siz tam tersini yapıyorsunuz. Maalesef bu teklifi hazırlayanların zihninde bir kavram kargaşası olduğu belli. Kamuoyunda kravat indirimi olarak bilinen indirimi bu teklifi hazırlayanlar gerçekten kravat taktıkları için indirim aldığını düşünen arkadaşların olduğunu üzülerek gözlemliyoruz. Gittiğimiz davalarda katil sadece kravat taktığı için değil 'pişmanım' dediği için alıyor. Peki siz nasıl bir teklif getirdiniz yargılama sürecindeki davranışları yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları olarak düzelttiğinizi zannederek bir çözüm ürettiğinizi zannediyorsunuz. Oysa bu teklifi hazırlayanlar herhangi bir kadın cinayeti davasına gitseydi ya da bunun için mücadele eden kadın derneklerinden fikir alsaydı böyle br düzenlemeye yapılmazdı. Zaten hakim takdirinde olan yetkiyi yine hakim takdirine bırakıyorsunuz. Oysa sorunun uygulamalarda olduğunu bazı hakimleri kendilerini kadınların yerine değil katillerin yerine koyarak empati yaptığını ifade ediyoruz. Belli suçlarda kadına karşı olduğunda cezanın alt sınır artırıyorsunuz. Yine konudan bir haber olduğunuzun göstergesi. Kadına yönelik şiddetin cinsiyet temelli olduğunu hala kavrayamadınız. Kadına yönelik şiddet kavramını bu yasaya koymadığnız sürece konunun içini boşaltıyorsunuz.
Aynı suçta kadını öldüren kadın ise erkekle aynı suçu alıyor. Bizim meselemiz kadınların cinsiyetten dolayı şiddete uğraması. Gece sokakta gezdiği için kırmızı ruj sürdüğü için mini etek giydiğini için şiddete uğrayan kadınlar bizim meselemiz.
Tahrik indirimi ile ilgili bir düzenleme yok. Hatta komisyon görüşmelerinde hukukçu vekillerin sosyal medya uydurması olduğu yönünde ifadesi var. Şu anda da komisyon sıralarında da oturuyor bu değerli vekil. Ayşe Tuğba Aslan satırla çocukların gözü önünde Yalçın Özalpay'a tarafından katledildi. Katleden haksız tahrik indirimi uygulandı gerekçe 'canım' diye yazılan bir mesaj. Erzurum'da D.K boşanma sürecindeki erkek tarafından bıçaklandı kadının tayt girmesi tahrik olarak yorumlandı. ,İktidar vekillerine göre bunlar sosyal medya uydurması olabilir. Ama bu aklın ürettiği bu kanun teklifi şiddetin engellemeyebilmesi mümkün mü? Elbette değil. Sorun zihniyette. Kağıt üzerinde yasalar çıkartıyorsunuz. Genelgeler çıkartıyorsunuz fayda etmiyor bundan sonra da üzelerek söylüyorum fayda etmeyecek. Çünkü sorun kanunlarda değil yasaların etkin ve adil uygulanmamasından. Yasaların uygun davranmayanlar uygulamayanların yeni kanun teklifi vermekten vazgeçmeli. Kadına yönelik şiddeti AKP iktidarının çözme şansı yok. Çünkü AKP kadına biz kadına yönelik şiddete karşıyız"