42 yaşındaki Birol Yıldırım 5 Haziran'da Esenyurt karakolunda hayatını kaybettiği iddia edildi. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Prof. Dr. Emre Kongar karakolda yaşananları ve sonrasında olanları 18 Dakika'da değerlendirdi.
42 yaşındaki Birol Yıldırım 5 Haziran’da saat 22:30 sıralarında Esenyurt karakoluna gitti. Bilgi almak için gittiği karakolda, rütbeli memurun talimatıyla gözaltına alınan Yıldırım maruz kaldığı işkencenin ardından hayatını kaybettiği iddia edildi.
"POLİSLER AÇIĞA ALINMALIDIR"
Karakolda yaşananları değerlendiren TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, "Yaşananlar detaylı bir şekilde incelenmeli. Suçlu polisler açığa alınmalı" dedi.
PROF. DR. KONGAR GÖZYAŞLARINI TUTAMADI,
Olaya ilişkin değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Emre Kongar gözyaşlarını tutamadı.
NE OLMUŞTU?
Özel bir güvenlik şirketinde amir olarak çalışan 42 yaşındaki Birol Yıldırım, mesai arkadaşı B.U.’nun bir polis memuruyla tartışıp gözaltına alınması üzerine 5 Haziran’da saat 22:30 sıralarında Esenyurt karakoluna gitti. Bilgi almak isteyince rütbeli bir memurun, “Bu arkadaşı da alın içeri” talimatıyla saat 23:30 sıralarında gözaltına alındı. Dahası yönetmeliğe aykırı olarak doktor kontrolü için hastaneye sevk edilmedi.
Gözaltı haberini alan iki mesai arkadaşı saat 00:00 sıralarında karakola gidip Yıldırım’ı görmek istedi ancak polisler sorularını yanıtsız bıraktı. Birol Yıldırım 42 yaşındaydı. Tanık anlatımlarına göre gece saat 01:00 sıralarında sivil kıyafetli bir kadın, “Nabzı yok” diye bağırdı. 15 dakika sonra karakola ambulans geldi. Ambulans 45 dakika kadar karakolda kaldı. Sağlık görevlilerinden birinin, “Ex olmuş” (ölmüş) dediği duyuldu. Ambulans, Yıldırım’ı almadan karakoldan ayrıldı. Bir polis memuru karakoldan dışarı çıkarak, “Birol Yıldırım’ı tanıyan var mı? Kendisi polise şiddet uyguladı” diye bağırdı. Tanıkların “Evet” demesine rağmen Yıldırım kendilerine gösterilmedi.
03:00 sıralarında savcı karakola geldi. Kısa bir süre sonra bir polis karakoldan dışarı çıkarak tanıklara, “Birol Yıldırım vefat etti. Başınız sağ olsun” dedi. Valilik ve emniyetten yapılan açıklamada Yıldırım’ın ‘bekletildiği sırada fenalaştığı’ öne sürüldü. Oysa Yıldırım’ın cenazesi yakınlarına teslim edildiğinde, burnu darp nedeniyle göçmüş ve kan akıyordu. Aynı şekilde kulaklarından ve gözünden de kan geliyordu.
Polis tutanağına göre Yıldırım nezarethane yerine mutfakta tutuldu ve saat 00:10 sıralarında ölü bulundu; bulunduğunda giysileri ıslaktı, yer de öyle. Su koridora kadar taşmıştı. Savcının hazırladığı olay yeri keşif ve görgü tutanağına göre polisler, Yıldırım’ın öldüğü bilgisini savcıya gece saat 01:36’da verdi ancak savcı karakola saat 03:00’te gitti.
Soruşturma kapsamında savcılık henüz polislerin ifadesini almadı. Ancak 32 polisin emniyet ifadesi ölümün gerçekleştiği karakolda ‘tanık’ sıfatıyla alındı. İfade veren komiser İ.A.S., Yıldırım’a kendisine ve görevlilere zarar vermemesi için ters kelepçe takıldığını öne sürdü. Yıldırım’ın karakola yanına gittiği mesai arkadaşı B.U. ile oğlu A.U. ifadelerinde Yıldırım’ın 11 polis tarafından dövülerek öldürüldüğünü söylemişti. Yıldırım’ın Esenyurt karakolundaki ölüm öncesi çekilmiş görüntüler ortaya çıkmıştı.