CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Haydar Fırat, Habertürk ekranındaki "CHP-DEM iş birliği" tam olarak ne?" altyazısına (KJ) tepki gösterdi. Habertürk yazarı Nasuhi Güngör'ün 'Sen kimsin?' sözlerine sinirlenen Fırat canlı yayını terk etti.
CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Haydar Fırat, Habertürk ekranında Mehmet Akif Ersoy'un moderatörlüğündeki programa katıldı. Yerel seçim gündeminin konuşulduğu programda "CHP-DEM iş birliği" tam olarak ne?" altyazısı tartışmaya neden oldu. CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Haydar Fırat altyazıya tepki gösterdi. https://tele1.com.tr/bir-anda-canli-yayini-terk-etti-erol-mutercimler-nedenini-acikladi-162747/YAYINI TERK ETTİ
Habertürk yazarı Nasuhi Güngör, Fırat'ı altyazıya müdahale etmekle suçlayarak "KJ belirlemek ne demek sen bir gazetecisin. Bir tarafınla da bir akademisyensin" dedi. Güngör'ün sözlerine yanıt veren Fırat, "Olmayan bir KJ atarsan ona itiraz ederim kardeşim" ifadelerini kullandı. Fırat'ın bu sözlerine sinirlenen Güngör, "Sen kimsin?" dedi. Fırat bu sözlere, "Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim. Partimi korumak zorundayım. Sen kimsin kardeşim?" diye yanıt verdi. Tartışma sonucunda ortam gerilirken Fırat yayını terk etti ve "Yıllardır aynı şeyi tartışıyoruz" diyerek tepki gösterdi."KARALAMA ÇABALARINI GÖRMEZDEN GELEMEZDİM"
Ali Haydar Fırat daha sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Büyükşehir Belediye Başkanımız ve İstanbul halkının meşru oylarıyla iki defa seçilmiş, iktidarın bütün ablukasına rağmen halkına hizmet etmek adına bir adım geri atmamış Sayın Ekrem İmamoğlu’nu karalamak adına gösterilen çabayı görmezden gelemezdim" ifadelerini kullandı. Fırat'ın açıklamaları şöyle: Yıllardır TV ekranlarına çıkan ve her partiye, liderine, seçmenine sonsuz saygı duyan; kırmamak için her türlü çabayı sergileyen biri olarak bu akşam Habertürk ekranında yaşanan olaydan dolayı üzüntümü paylaşmak isterim. Terör örgütüyle işbirliği yapıp bunu gizleyenler, halkımızın yoksulluğunu, açlığını ve yaşadığı sefaleti kapatma çabasında olanlar, Kurucu Genel Başkanım ve hayattaki en önemli yol göstericim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten şimdiki Genel Başkanım Sayın Özgür Özel’e, saygısızca ithamlarda bulunanlara karşı bir tepki ortaya koymayı partime oy veren milyonlarca yoldaşımın bana yüklediği bir sorumluluk olarak gördüm ve gereğini yaptım. Büyükşehir Belediye Başkanımız ve İstanbul halkının meşru oylarıyla iki defa seçilmiş, iktidarın bütün ablukasına rağmen halkına hizmet etmek adına bir adım geri atmamış Sayın Ekrem İmamoğlu’nu karalamak adına gösterilen çabayı görmezden gelemezdim. Bundan sonra da hiçbir şekilde savunmada kalmayacağımın, halkımızın can yakıcı sorunlarını gizleyen, konuşturmayan ve de partimi haksız, vicdansız biçimde suçlayan bu sisteme asla geçit vermeyeceğimin bilinmesini isterim. Atamdan babama, bana emanet olan partimi korumak, halkımın hukukunu her koşulda savunmak benim için büyük bir onur ve sorumluluktur. Son sözüm; “idare-i maslahatçılar esaslı devrim yapamaz” diyen büyük Atatürk’ün partisinde yönetici olmanın sorumluluğu ve onuruyla halkımı ve ülkemi savunmaya, partime oy veren yurttaşlarımıza layık olma mücadelesi vermeye devam edeceğim.
