Sosyal medya, kendini "bilinçaltı ve kuantum uzmanı" olarak tanıtan, Eylem Amine Altunkaynak'ı konuşuyor. Verdiği kursların ücreti ise bin 300 ila 57 bin TL aralığında değişen Altunkaynak, youtube hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu.

Sosyal medyada kendini bilinçaltı uzmanı olarak tanıtıp, lüks restoranlarda seminerler veren bir kadının görüntüleri tartışma konusu oldu. Eylem Amine Altunkaynak isimli kişinin verdiği seminerlerin ücretlerinin 1300 TL ile 57 bin TL aralığında olduğu görüldü. https://tele1.com.tr/ayetlerle-kuantum-ve-bilincalti-temizligi-yapan-kadin-milyonlari-goturdu-599465/

'NO PROBLEM'

Hürriyet'ten Fulya Soybaş'ın yazısına göre, Altunkaynak, sadece kadınlara eğitim verdiği için kendisine takva atfedildiğini belirterek diyor ki: “Kendimi takvalı görmüyorum ama iman sahibiyim. Tesettürüme dikkat ediyorum ama modern giyimliyim. Güzel giyinirim, güzel giyinmeyi de severim. Bu konuda, ‘No problem’. Bir cemaati temsil etmiyorum, bir medrese uzantısı değilim. Hoca değilim, eğitmenim. Bana hoca denmesini de sevmiyorum. Peçeyi mahremiyetimi korumak için takıyorum. (Yüzünün medyada görünmesini istemiyor.) Normal hayatta peçeli değilim.”

'LÜKS YAŞANTIMI GÖSTERMEYİ SEVİYORUM'

“LÜKS yaşantımı göstermeyi çok seviyorum. Bayılıyorum bunu göstermeye. Niye mi? Çünkü sırtımı ne babama ne kocama dayadım. Hepsi benim alınterim. Bu nedenle de göstermeyi çok seviyorum. Aslında vermek istediğim mesaj şu: “Yatmayı, ağlamayı bırakırsan sen de başarabilirsin.” O yüzden de ‘Mercedes’imi gösteriyorum, çok da keyif alıyorum. Rabb’im nasip etti de yiyorum. Şükrü Allah’a, yapıyorum ki o da bana yağdırıyor.” Altunkaynak derslerinin ücretleri ve eğitimi konularında ise konuşmuyor, sadece “3 çocukla başardım, kimse bana el uzatmadı, herkes birbirinin kuyusunu kazıyor, karşılıksız kelam vermiyordu benim zamanımda ama ben isteyene el uzatıyorum” diyor.

'RESMEN ÜÇKÂĞITÇILIK'

PSİKİYATRİST, Prof. Dr. Arif Verimli: “Resmen üçkâğıtçılık. Daha neler göreceğiz? Bilinçaltı temizleme diye bir şey yoktur. Kim, ‘Var’ diyorsa literatürü getirsin. İnsanın beyninden ‘memory’ yani hafıza bölgesini cerrahi yöntem ile (ameliyat) çıkarırsın... Ancak öyle olur, temizlik... Buna inananlara da inanamıyorum! Yani ne var bilinçaltında da temizletmek için sözde uzmanlara para kaptırıyorsunuz bu kadar? ‘Kuantum’ diyor bak uyanık. Fiziğin en karmaşık ve en çetrefilli konusunu, ismi ‘süslü’ diye alıp eğitim programı yapmış. Ne olacak o eğitimin sonunda? Sorunsuz, sıkıntısız, hastalıksız, çok mutlu bir hayat mı bekliyorlar karşılığında? Bunlar para ile olacak işler değil.”

'YASAYA İHTİYACIMIZ VAR'

PSİKİYATRİST, Doç. Dr. Veysi Çeri: “Benim sokakta en az 7-8 tane psikolojik danışmanlık merkezi var. Kim bunlar? Nereden mezunlar? Güya terapi yapıyorlar. Psikiyatrist olmama rağmen ben sadece tek alanda terapi yapabiliyorum. Bunlar her konuda ‘uzman’. Ya dini sembollere oynuyorlar ya da tıp literatüründen süslü kelimelerle insanları kandırıyor, ‘müşteri’ topluyorlar. Dolandırıcı bunlar. Ve maalesef buralara giden insanların, yardım aldıklarını düşündükleri için, uzun süre hastalıklarının gerçek tedavisine başlanamıyor, zaman kaybediyorlar. Ruh sağlığı manipüle edilmeye çok açık bir alan. Sürekli yeni bir dolandırıcılık mevzusu var. Bilinçaltı temizliğinden önce de ‘format’ atanlar vardı, hatırlarsan. Maalesef sistem izin veriyor buna. Bizim acil olarak “Ruh Sağlığı Yasası” ve düzgün şekilde işleyen bir kontrol mekanizmasına ihtiyacımız var. Bu kadına bir yaptırım uygulanacak mı mesela? Sanmam. Bu kadar okuduk, doçent olduk, hâlâ da eğitimlerimiz bitmiş değil. Bizler 100-150 lira ücret ile daha fazla insana ulaşmaya çalışıyoruz, bu sahtekârlar saatine 7-8 bin lira alıyor. Çok acı.”

'İSTİSMARCILARIN ARKASINDAN GİTMEYİN'

PSİKİYATRİST, Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilinçaltı temizliği, kuantum gibi tıpta yeri olmayan terimler kullanıyor. Bu kişiler genellikle kendilerine başvuranlardan daha zekiler ve güzel konuşmaları ile onları nasıl manipüle edeceklerini de çok iyi bilirler. Bu kişilerin tıp eğitimi yoktur, falcıdan farkları yok! Karşısındakinin neye ihtiyacı olduğunu biliyor ve umut satıyor. Kuantum fiziği apayrı bir bilim dalı, beyin ile, bilinçaltı ile ne alakası var? ‘Bana özel eğitim’ demiş hanımefendi, o halde bu konudaki çalışmaları, hakemli makaleleri nerede? Bunlar ortada yokken bu kişinin arkasından gitmek bir din istismarcısının arkasından gitmektir. Bir de bu saçmalığı ‘kutsal’ değerlerimizle birleştiriyor. Toplumumuz ‘duygu temelli’. Kandırılmaya müsait ki bu pazarlama tekniklerine hemen kanıyorlar. Oysa bunların yaptıkları dini ve bilimsel terminolojiyi kullanarak ticaret yapmaktır. Halkımızın bu uyanıklara karşı bilinçlenmesi gerekiyor. Ayrıca ruh sağlığı yasasının acilen çıkması, bir tane kursa giderek kendini eğitmen ya da doktor ilan eden bu kişilerin acilen denetim altına alınması lazım.”