Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan can kaybına isyan eden futbolcu Umut Nayir, "İktidarından muhalefetine kendi rant çarkınızda bir ülkenin geleceğini karanlığa sürüklediniz" dedi.
Süper Lig ekiplerinden Ümraniyespor'da forma giyen forvet oyuncusu Umut Nayir, Maraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak can kayıplarına ve arama kurtarma çalışmalarının yetersiz kalmasına tepki gösterdi.
https://tele1.com.tr/soylunun-deprem-provasindaki-senaryolar-gercek-olmadi-789245/
'ÖFKEMİ BASTIRAMIYORUM'
2020 yılında meydana gelen İzmir Depremi'yle ilgili yaptığı paylaşımı alıntılayan 29 yaşındaki futbolcu, "3 yıl geçmiş bu twitlerin üstünden. Ne noktada olduğumuz ortada. Öfkemi bastıramıyorum. Kendimi masum hissedemiyorum" ifadelerini kullandı.
Nayir'in paylaşımları şöyle:
"Belki daha fazla sorgulasaydık, ses çıkarsaydık bir şeylerin önüne geçebilir miydik derken buluyorum kendimi. İşin daha üzücüsü ben bunu düşünürken sorumluluğu resmi olarak taşıyanların en ufak mahcubiyet duymadan bunu öngörülemez bir durum gibi yansıtmaları.
Bilimden, sanattan, liyakatten, profesyonellikten, iş ahlakından uzak bir yönetim anlayışıyla her sektörde türlü felaketlere karşı türlü masallar, türlü düşmanlar oluşturulması. Ben yoruldum artık bu acımasızlıktan, benden değilse düşmandırcılıktan. Ön yargılı, birbirini dinlemekten bile aciz, sorgulamayan, ses çıkaramayan, haksızlığa hukuksuzluğa karşı aman benim de başım yanmasın diyen düzenden. Gücü eline alan; iktidarından muhalefetine kendi rant çarkınızda bir ülkenin geleceğini karanlığa sürüklediniz.
Hiçbir alanda niteliğin önemsenmediği ülkemde herkes bir kahraman arıyor gelsin bizi kurtarsın diye. Kahraman istemiyorum. Kanaat önderi istemiyorum. Partisinden, inancından, ırkından bağımsız, konusunda, alanında uzmanlaşmış yetkin kişilerin, sorumluluk sahibi, dürüst kişilerin gerekli görevlerin başında olmasını istiyorum. Bunun farkına varmış bir ülke istiyorum. Farkına varmanın yetmediğini anlayabilmiş, gerçekleşmesi için bunun peşinden koşan bir toplum istiyorum.
Kişilere bağlı değil işin gerekliliklerine bağlı, yapılması gerekenin arkasından dolaşmayı pratik zeka olarak değil hukuksuzluk olarak gören adil, vicdanlı bir toplum istiyorum. İstiyorum, istiyoruz… Bu bir itiraf mı, kendi kendime vicdanımı rahatlatma mı inanın bilmiyorum ama gerçekten yoruldum. Bizim dışımızda gelişen birçok meseleyi dert olarak yüklenip herhangi bir çözüm bulamamaktan, yardımcı olamamaktan, çaresizlikten ve o çaresizlik altında ezilmekten yoruldum.
Belki bir çaresi vardır ve umuyorum ki bu çarenin farkına varmak için geç değildir. Bu dayanışma ruhu umuyorum ki sağlıklı yarınların oluşması için bir milat olur."
https://tele1.com.tr/naci-gorur-tum-gercekligiyle-anlatti-minimum-500-bin-kisi-789218/