Ukrayna’nın havanlarla vurduğu kendi şehrinin öyküsü

Yayın tarihi: 16 Mayıs 2023 Salı 11:50 am - Güncelleme: 16 Mayıs 2023 Salı 11:50 am

Rusya ordusunun Ukrayna’da sivilleri hedef aldığı kara propagandası Batı eliyle yayılırken Ukraynalı Blogger Vitali Aleksandroviç Koryakin, Bakhmut’un Rusya ordusu 30 kilometre mesafedeyken Ukrayna Ordusu tarafından havanlarla vurulmaya başlandığını söyledi.

Ukraynalı Blogger Vitali Aleksandroviç Koryakin ile Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonunda en önemli cephe kentlerinden biri olan Bakhmut’ta yaşananlarla ilgili dün başladığımız röportajın ikinci bölümünde Vitaly Aleksandroviç, Rus ordusuna yönelik kara propagandayı anlattı.

24 Şubat 2022’den sonra da Vitali Aleksandroviç, şehirden uzun süre boyunca ayrılmayacak azınlık arasındadır. Geri kalan kayda değer ayrıntıları ondan dinliyorum: İlgili miladı takip eden gün ve haftalarda Rus güçlerinin, kentte askerlerin konuşlu oldukları kışlaları hedef alan nokta atışı roket saldırıları yaptıklarını ancak sivil binaları kesinlikle hedef gütmediklerini belirtiyor. Gerçekten de dediklerine bakılırsa Artyomovsk’a yönelik tüm o Rus hava saldırılarında sivil kayıp olmamış. Buradan, geçen yılın yaz ortalarına geliyoruz yani Rus Ordusu’nun kente doğru yaklaşmaya başladığı kritik aylara. Bu noktadan itibaren Artyomosvk’taki harbin şifrelerine dair çok mühim veriler aktarmaya başlıyor. Henüz Rus birlikleri kentin ortalama 30 km. uzağındadırlar ancak kent her nedense havanlarla vurulmaya başlanır temmuz ve ağustos aylarında. En kuvvetli havanın menzilinin dahi 30 km.’nin çok altında kaldığı temel bilgisinden hareketle çok geçmeden, şehri ve civarındaki sivil hedefleri bombalayanın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nden (VSU) başkası olmadığını çoğu sivil gibi o da anlamakta gecikmeyecektir. Vitali Aleksandroviç devamında, Ukrayna yönetiminin kent ve civarındaki sivil konut ve diğer objeleri havanlarla vuranın Rusya tarafı olduğuna dair sistematik ve ısrarlı bir propaganda faaliyetine soyunduğunu sözlerine ekliyor.

TEMEL AMAÇ ŞEHİRDEN KAÇIRIP ÖZEL EŞYALARINA KONMAKMIŞ

Artyomovsk’taki savaş ateşinin içinden çıkıp gelen Vitali’ye çok haklı ve beklenir bir soru yöneltiyorum bu kez: “Peki, Ukrayna birimlerinin, doğrudan şehir halkını vurmaktaki amaç ve hedefleri neydi, ne olabilirdi sizce?..” “ – Artyomovsklıların azamisinin kentlerini terk etmelerini sağlamak”… “- Ya sonrası?.. “Sonrasında ise, terk edilen daire ve müstakil evleri yağmalayıp, soymaktı gayeleri…”. Bu oldukça ürkütücü cevabından sonra geliyoruz kritik yaz sonu ve sonbahar aylarının başına. Adı geçen dönemde yerleşim yerinde 2000’i çocuk en fazla 15 – 16 bin kadar insanın kaldığını kaydediyor Vitali. Ortalama bir günü nasıl geçirdikleri soruma yanıtı ise Donbass için çoktandır adeta standart: Gündüzleri evde, akşam ve geceleri ile evin sığınak işlevini gören bodrum katında… “ – Gelelim iş güç durumuna?..” “ – Ne işi?!.. Bilhassa eylül ayından sonra şehirde ekonomi durdu, iş güç de kalmadı” diyor. Ne yiyip ne içtiklerini, nasıl hayatta kaldıklarını öğrenmek istiyorum. Açıkçası çatışmaların başından beri Artyomovsk’a bir şekilde insani yardımların temin edildiğini ve bunları da ağırlıklı olarak Uluslar Arası Kızıl Haç örgütü ile Avrupa menşeli bir takım yardım teşkilatlarının organize ettiğini aktarıyor Vitali. Kısacası şehirde yaşama tutunmaya çalışan bir dizi insanın açlık çekmediğini, hatta hayvan maması bile dağıtıldığını vurguluyor.

2014 MAYIS REFERANDUM SÜRECİNDE “RUSYA YANLISIYMIŞ”

Vitali ile toplamda birkaç saati bulan yoğun sohbetimizde, Artyomovsk’ta güncele ve genele dair aklıma gelen hemen her soruyu soruyorum. Bunlardan birisi de kentin nüfusu. Onun tahmini ve bilgisine göre 24.02.2022 öncesi taşra ve banliyöler haricinde kentte 70 ila 75 bin arası insan yaşıyormuş. 2014 öncesi ise 60 bin kadar. Aradaki farkın esas nedeni ise, ilgili ara dönemde, yani birinci savaş sürecinden sonra güney yönündeki en büyük yerleşim birimi Gorlovka’dan gelen mültecilermiş. Tabii ki 24 Şubatı takip eden kritik gün ve haftalarda, Kiev Yönetimi ülkenin sınırlarını yetişkin erkeklerin çıkışına yasaklamasına değin on binlerce kişi Avrupa ülkelerine göçmüş. Somut olarak tam olarak nerelere diye sorduğumda, tanıdıklarının Polonya, Almanya ve Baltık ülkelerine göçtüklerini anlatıyor. Az bir kısmı ise Batı istikametinde ülkenin iç taraflarına… Oradan, bugünlere de ışık tutan çok enteresan bir meseleye geliyorum, o da 2014’teki ilk referanduma. Hatırlanacağı gibi Donbass henüz ilk referandumunu o yılın mayıs ayında düzenlemişti. Dediklerine bakılırsa, ezici çoğunluğunun sandık başına gittiği Artyomovskluların gene çok önemli bir oranı bağımsızlık yönünde, yani Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin Kiev Rejimi’nden tek taraflı bağımsızlığı lehine (Rusya’ya bağlanma yönünde değil!..) oylarını kullanmış. Üstüne üstlük, henüz o dönemde halkın hatırı sayılır bir kesiminin Rusya’yı beklediğini, Rusya Federasyonu’nun daha o zaman müdahalede bulunmasını istediklerinin altını çiziyor Vitali.

SADECE KENDİ EVİ VE ÇEVRESİNDE EN AZ BEŞ SİVİLİN ÖLÜMÜNE ŞAHİT OLMUŞ

Şakhtyorsk kentinde serin bir ilkbahar günü, cephe hattına onlarca kilometre uzaklıkta ancak gene de Donbass’ın kalbindeki röportajımız devam ediyor Vitali Aleksandroviç ile… Buradan bir kez daha sivil ölümler konusuna dönüyoruz Vitali’yle. Kentte onun bulunduğu dönemde çok sayıda sivil insanın yaşamını yitirdiğini hatırlattıktan sonra yalnızca kendisinin evi ve çevresinde en az beş sivil kişinin öldüğünü sözlerine ilave ediyor. Vitali ile uzun soluklu söyleşimizin sonlarına doğru, Artyomovsk’tan nasıl çıkmayı başardığı sorusunu soruyorum. Mart sonuna kadar apartmanlarının bodrum katında, Sovyet döneminden kalma sığınakta bir komşusuyla birlikte yani topu topu iki yetişkin insan yaşama tutunma mücadelesindedirler. Hatta, SSCB döneminden kalan pek çok konutta olduğu gibi, birden çok girişi olan apartmanın diğer girişlerinin üst katlarında adam adama yakın mesafe çarpışmalarının, bizzat avlularında otomatik silahlı çatışmaların patlak verdiğini dile getiriyor. Ardından bir süre sonra bölgede kalan son Ukrayna birlikleri de pozisyonlarında daha fazla tutunamayacak kaçarlar. Onların yerlerini hızla dolduran Wagnercilerin kendilerini yer altında bulup oradan çıkardığını ifade ediyor. “- Peki size dönük ilk sözleri ne oldu?..” “ – Biz Rusya’yız, Rus’uz biz….”