Türkiye gündemine damga vuran hakim

Yayın tarihi: 14 Ekim 2020 Çarşamba 11:42 am - Güncelleme: 15 Ekim 2020 Perşembe 11:33 am

Türkiye’nin gündemine oturan iki ayrı mahkemenin iki ayrı kararında da aynı hakimin imzasının bulunması dikkat çekti.

Enis Berberoğlu’nun lehine olan Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına karşı direnen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı’nın, 2017’de Sözcü yazar ve çalışanlarına hapis cezası verilmesine yol açan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017 yılındaki başkanı olduğu da öğrenildi. İfade özgürlüğü ile ilgili olarak mahkumiyet kararı çıkan medyaya yansıyan çok sayıda davanın da hakimliğini yaptı.

‘İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’ni kapattı!’

ANKA’nın dün Türkiye gündeminin 1. sırasına yükselen iki ayrı hukuki sürece ilişkin kararları üzerinde yaptığı incelemede aynı hakimin iki ayrı davada da mahkeme başkanı olduğu sonucunu ortaya çıkardı.

BERBEROĞLU ALEYHİNE AYM’YE DİRENDİ

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi dün CHP’li Enis Berberoğlu’nun siyaset yapma hakkının Anayasa’ya aykırı biçimde ortadan kaldırıldığı gerekçesiyle yeniden yargılama yapılması kararını uygulamayarak Türkiye’de yeni bir siyaset-hukuk ilişkisi tartışması başlattı. Oybirliğiyle alınan bu karara, mahkemenin en kıdemli hakimi imza attı. 14’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne 5 Temmuz 2020’de başkan olarak atanan hakim, daha önce İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı idi.

Kılıçdaroğlu’ndan ‘Berberoğlu’ açıklaması: Yerel mahkeme sarayın mahkemesidir

SÖZCÜ’YE CEZA

Söz konusu hakim, 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı döneminde de 2017’de Sözcü yazar, muhabir ve çalışanlarına 3 yıl 6’şar aya kadar varan hapis cezası vermesiyle gündeme gelmişti. Mahkemenin bu kararı, dün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanınca yeniden gündeme gelmişti. 37. Ağır Ceza Mahkemesine geçici olarak getirilen hakim, karar duruşması haftasında heyetin kalıcı başkanı olarak atandı.

‘AKP’ye yakınlığıyla bilinen’ eski AYM üyesi: Başkan olsam suç duyurusunda bulunurdum

Aynı hakim İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimi olduğu dönemde de kamuoyunun yakından takip ettiği birçok davada verdiği mahkumiyet ve getirdiği yayın yasakları ile gündeme gelmişti.

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu 76 sanığın 107 duruşmadır yargılandığı dava da halen 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

Baktığı kimi davalarda mahkemeden çıkan ve basına yansıyan kararların bir kısmı şöyle:

* CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun 23 Haziran’da Yargıtay tarafından onanan 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezasını verdi.

* Müzisyen Atilla Taş ve gazeteci Murat Aksoy’un, “cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddiasıyla tutuklandı.

* Selahattin Demirtaş’ın “silahlı terör örgütü propagandası yapmak”tan 4 yıl 8 aya, Sırrı Süreyya Önder’in de 3 yıl 6 aya mahkûm edildi.

* Polis tarafından atılan gaz kapsülünün öldürdüğü Berkin Elvan’ın cenazesine katılmaktan tutuklanan sosyoloji öğrencisi Berkay Ustabaş 1 yıl boyunca tahliye edilmezken, sonuçta 5 ay hapis aldı.

İçişleri ve AYM arasında ‘Işıklı’ atışma

* Aralarında ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu tutuklu 17 avukat hakkında tahliye kararı verilmişken, İstanbul 37. ACM Başkanlığına atanınca avukatları 11 ila 18 yıl arasında ceza verildi.

* MİT TIR’ları davasında yargılama sırasında yurt dışına çıkan Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın tüm mal varlığına el konularak, Dündar’ın 3 taşınmazı için kayyım atandı

* Gazeteci Canan Coşkun’a “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla 2 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

* cumhuriyet.com.tr’nin eski Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Oğuz Güven de 16 Mayıs 2017’de İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesinde tutuklanması. Güven, twitterda 1 dakikadan daha az süre kalan ancak daha sonra kullanılan bir sözcük nedeniyle silinen tweet için tutuklanarak yargılanmıştı.