Tuhaf bir hadise

Yayın tarihi: 11 Nisan 2023 Salı 10:16 am - Güncelleme: 11 Nisan 2023 Salı 10:16 am

Sayıl Cengiz Gündoğdu

Kırk sene düşünsem aklıma gelmez, ama bakın neler oldu. Uzatmayayım, bir gün, bendeniz fakiri, İnsancul Yayınları’ndan aradılar. Doğrusu mu ya, İnsancıl Yayınları’nı hiç duymamıştım.

İnsancıl Yayınları beni TELE1’de çıkan yazılarımı kitaplaştırmak için arıyorlarmış. Espri olsun diye insancıl ismine atıf yaparak “İnsan mı yiyorsunuz dedim?”, telefondaki ses, “Evet sizin yaptığınızı yapıyoruz. Siz de insan yediğiniz için yazılarınızı kitaplaştırmak istiyoruz” demesin mi. Benim esprime karşı bir espri ile karşılık verilmesi hoşuma gitti ve kitap için evet dedim. Kitap basımı için lazım gelen muameleleri yaptıktan sonra kitabı beklemeye başladım. Kitap nihayet dün geldi. Kitabın ismini görünce tanımadığım bir yazarın bana kitap gönderdiğini zannettim. Lakin o da ne, bu kitabın yazarı bendim. Bendim, lakin kitabın adı bir tuhaftı:Deli Dolu Esinlemeler. Bir koşu İnsancıl Yayınları’na gitttim. Me’sul müdüre kitabıma bu ismi kim verdi ve ne hakla verdi diye sertçe sordum. Me’sul müdür, iyi ama efendim, bu ismi siz taktınız demez mi. Demekle kalmadı, imzaladığımı mukaveleyi gösterdi. Susmak zorunda kaldım.

Yolda eve giderken şöyle bir formül buldum. Siz aziz okurlar, bu kitabı almak zahmetine katlanırsanız, kitabın Deli Dolu Esinlemeler ismini karalayıp iptal edin. Onun yerine yine kırmızı kalemle şu ismi yazın: Akıllı Uslu Fikirler.

 

GERİCİ İTTİFAK

Memleketimizin en gerici ittifakı kuruldu. Millet ittifakıdır. Biz ve asil milletimiz tarihte pençesine düşmekle, bu gerici ittifaklardan kurtulmasını bilmiştir. Bugüne kadar en gerici ittifak İttihat Terakki olup Jön Türk mafyasıdır derken Millet ittifakı, gericilikte Terakki’yi geride bırakmıştır. Bu ittifak gerici olmakla kalmamış bölücü de olmuştur.

Cumhur İttifakına gelince, Cumhur İttifakı en ilerici ve en medeni ittifakıdır

YAHUDİLİK MES’ELESİ

Aldığım duyumların malumatıma binaen Kılıçdaroğlu ve Akşener yahudi kökenli imiş. Bu malumatın doğruluk derecesini, tespit ve tayin etmek gayesi ile Salim Nüsret Sakin’e müracat ettim.

Muhterem Salim Nüsret, ilim irfan ve ahlak sahibi olup Bin Sualde Yahudilik isimli bir eserin müellifi olup mustakilen de bilfarz mütebeşiridir.

Benim müracatıma binaen, Salim Nüsret, şu malumatı verdi.

Efendim, bir zamanlar, vakti zamanında İspanya’nın kefere kralı yine kefere ama resmen yahudi olan bir kıza, sözüm meclisten dışarı aşık olmuş. Bunun üzerine yahudiler ikiye bölünmüşler. Bir kısım yahudi kızı verelim diyormuş, buna karşı bir kısmı, hayır kızı vermeylim diyormuş. İspanya kralı Kostik V, ne yapalım diye baş nazırıTopu Koka’ya sormuş. Topu Koka, “Muhterem ve muhteşem büyük kral bana bir kaç gün müsade” demiş.

Bir kaç gün sonra kralın huzuruna varıp teklifini tesbit ve arz eylemiş. Baş nazırın teklifi şuymuş: Referandum yapalım demiş. Kral Kostik V, bu kelimeyi ilk defa duymuş ve şu suali tevcih etmiş:Referandum nedir demiş. Baş nazır efendim, yahudililerin fikrini öğreneceğiz. Kral öfkesini belli etmeden sırmuş, “Yahudililerin fikrini öğrenip ne yapacağız” Baş nazır referanduma göre karar vereceğiz deyince, kral, kızgınlıktan ağzından köpükler saçarak, “Ya mel’un herif, nerde görülmüş kralın halka, hele İsa’yı öldüren yahudilere fikir soracakmış.

Kral bunun üzerine baş nazırı, Mısır çöllerine, yahudileri de İspanya dışına sürmüş. Yahudiler bunun üzerine dünyaya yayılmışlar. İspanya dışında Avrupa memleketlerine giden yahudiler, ya filazof ya da alim olmuşlar. Yalnız bu yahudilerin arasında biri var ki, İspanya kapitalist olduğu için kapitalizme buğz etmiş ve kapitalizmi yıkmaya anası babası ve ırkı üzerine kanlı yemin içmiştir. Her ne kadar kapitalizmi yıkamadı ise, kapitalistlerin en büyük korkusu bu yahudidir. En korkunç ve öldürücü silahlar, idamlar, işkenceler, zindanlar bu adamın fikrini takip edenleri durduramamış ve dünyayı allak bullak edip kapitalistlerin uykularını kaçırmışlardır.

Kapitalistleri yüz yıllardır tir tir titreten bu mel’un adamın adı Karl Marx’tır.

İspnaya’dan kovulan yahudilerin çeşitli memleketlere gittiklerini söylemiştim. Şayan-dikkat olan şudur ki,çeşitli memleketlere göç eden yahudiler alim ve filozof oldular. Buna mukabil Osmanlı’ya göç edenler, bilumum tefeci çıktı ve Osmanlı Devleti’nin kemirmeye başladılar. Ve Osmanlı’nın yıkılmasına sebep oldular. Cumhuriyetşe beraber kadrolara dahil olup her şeyi bozdular. Mesela, Türkçeyi bozanların yanı sıra iktisadi, ticari siyasi merkezlerde Cumhuriyet Türkiye’sini de karıştırmışlardır. İsrail yahudi devleti kurulunca bilumum yahudiler, bu memlekete gitmek arzusunu izhar edince yahudi erkanı kebiri “Hayır hepiniz gelmeyin. Bir kısmınız Türkiye’de kalsın ve Türkleşsin. İcabı halde biz onları kullanırız.” Hadise bundan ibarettir. Kılıçdaroğlu ve Akşener’in hedefi memleketi bölmektir.

 

MİLLETİN TOKADI

İyi Parti’nin pencere canın da bir kurşun ufak bir delik açmış. Akşenet bunu fırsat bilip sağa sola saldırıyor. Peki bu hadisenden ötürü ölen var mı? Yok. Yaralı var mı? Yok. Hadise şu:Bölgenin bekçisi hırsızdan şüphelenmiş, vazife icabı havaya birkaç el ateş açmış, seken kurşun partinin camında ufak bir delik açmış Filvki yoldan geçen vasıtaların lastiklerinden fırlayan taşlar, camlara ufak hasarlar vermiş olabilirler. Ama asıl kurşunu halk 14 Mayıs’ta sıkacaktır Akşener ve ortaklarına.

 

SEÇİMLER VE SECCADE

Gün be gün seçimlere gidiyoruz. Bu gidişle birlikte CHP’nin maskesi düşüyor. CHP, PKK gölgesinde siyaset yapıyor. Geçen gün  “Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı”adı altında bir toplantıda HDP’liler Türkiye’yi bölmekten bahsettiler.CHP ou uğruna bunlara itiraz etmedi. Biz bunlarala uğraşırken ABD büyük elçisi Kılıçdaroğlu ile görüştü. Şu anlaşıldı. 7’li koalisyonun patronu işi sıkı tutuyor. Ama şu var ki Biden’nın uşaklarına karşı, seçimi bu vatanın evlatları kazanacak.

SECCADE

Kılıçdaroğlu seccadeye ayakkabıyla bastı. Sonra özür diledi… Kalabalıkmış bu yüzden görememiş. Kalabalık olmasa da göremezdin o seccadeyi. Çünkü seccadenin kudsiyetinden bihabersin. Sen ayrıca  dini araç olarak kullanıyorsun. İslamın politik yorumu ile ilamın araç olarak kullanımı farklıdır ve dinin islamın araç olarak kullanmak ve istismardır. Bu istismarın ontolojik, fenomojik ve fredyen manası budur.

Sen sağ ben selamet.