Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında, '31 Mart'tan sonra belki bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir, belki kendisi (Trump) Türkiye'ye bir ziyarette bulunabilir' dedi.
Hemen belirteyim; yakın zamanda her iki ziyaretin de gerçekleşme ihtimali çok zayıf ve zor görünüyor.
Washington açısından birçok nedeni var:
Birincisi; Beyaz Saray'a yapılacak yabancı ülke resmi ve çalışma ziyaretleri öyle 'ha' deyince olmaz. Çok önceden kararlaştırılır, programlanır, belli bir süre önce de açıklanır.
İlgililer Başkan Trump'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a henüz resmi bir davet yapılmadığını söylüyor.
(Türkiye'de seçim olduğu için ABD Yönetimi iktidara destek veriyormuş görüntüsü vermemek için böyle bir davetin olmadığı öne sürülebilr) ancak Trump'ın twitleri protokol dinlemez!
Erdoğan'ı Washington'da görmek istediğine ilişkin bir mesaj yok. Aksine yakın geçmişte attığı 'rahip Brunson ve ekonomi' konusunda hakarete varan mesajları hala hafızalarda.
Trump'ın Ankara'ya gitme olasılığı da yok. Şimdilik mümkün görünmüyor.
Seçim kampanyası sırasında Rusya'yla ilişkileri kapsayan ' Mueller soruşturmasının sonuna gelindi. Hazırlanan rapor önümüzdeki günler açıklanacak. Rapor Trump açısından zorlu günlerin başlangıcı olabilir. Bunun iç politikaya yansımaları sert olacak. ABD'de 2020'de yapılacak başkanlık seçiminde adaylığı için bile Trump'ı zor günler bekliyor.
Ayrıca Venezüella'daki gelişmeler var.
Sonuç olarak, 31 Mart seçiminden sonra Erdoğan'ın Washington'dan resmi bir davet alması, Trump'ın da Ankara'ya gitmesi çok uzak bir ihtimal.
Erdoğan Washington'da Trump'la görüşme ihtimali bir şekilde olabilir.
Daha önce Turgut Özal ve Tansu Çiller'in yaptığı gibi özel bir kuruluştan davet alır, bu vesileyle ABD'ye gider ve Beyaz Saray'ı zorlayarak randevu almaya çalışır!
Nisan ayında Washington'da Trump'ın otelinde (ATC) American-Turkish Council'ın yıllık toplantısı var. Proğramda Berat Albayrak yapacağı konuşma görünüyor.
Trump- Erdoğan gündemindeki konularla ilgili gelişmeler şöyle;
-Fetö Pensilvanya'daki Pocono Dağları eteğindeki çifliğinde yaşamını sürdürüyor. (Trump papazı aldı ama çiflikteki papazı vermiyor)
-YPG Suriye'de korunmaya devam ediyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler Pentagon'da ABD Savunma Bakan Vekili Pat Shanahan ve ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'la yapılan görüşmelerde, güvenlik bölgesiyle ilgili ‘Türk’ tezinin kabulü konusunda bir gelişme olmadığı yapılan açıklamalardan anlaşılıyor.
'Havuz Medya' Pantagon'da karşılanışta, yapılan töreni ve top atışını öne çıkardı. (Pentagon'da izlediğim öteki karşılanış törenlerinden bir farkı yoktu)
Bu tür ikili toplantılarda, görüşme öncesi değil, görüşme sonrası alınan ortak kararlarla ilgili yapılan açıklama önemlidir. Böyle bir açıklama göremedik.
Akılda kalan tek cümle 'görüşmeler verimli oldu.'
ABD’nin bölgede bırakacağı asker sayısından (200) ziyade, bırakacağı silahlar ne olacak?
Akar, 'Rusya'dan S-400 füze savunma sistemini almaya kararlıyız' dediği zaman ABD Savunma Bakan Vekili Shanahan'ın nasıl cevap verdiğini henüz bilmiyoruz.
Son olarak ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan 'Amerika Türkiye’deki savcıların 16 sivil toplum ve medya lideriyle işadamlarına yönelik iddianame hazırlamasından derin kaygı duyuyor' denen açıklama var.
Trump Ankara'ya mı gelir, yoksa Twit mi atar?