Trafik kazasının ardından cinayet çıktı!

Yayın tarihi: 10 Mart 2024 Pazar 9:42 pm - Güncelleme: 10 Mart 2024 Pazar 9:42 pm

Kayseri’de Eyüp Aslantürk’ün yaşamını yitirdiği trafik kazasının altından cinayet çıktı. Olayı soruşturan savcılık, Aslantürk’ün dövülerek öldürüldüğünü, ardından araca konulduğunu, aracın kaza süsü verilerek şarampole yuvarlandığını belirledi. Olayla ilgili olarak 6 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Kayseri’de geçen yıl Eyüp Aslantürk yönetimindeki otomobil, sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu şarampole devrildi. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan kontrolde Aslantürk’ün yaşamını yitirdiği belirlendi.

Eyüp Aslantürk’ün cansız bedeni, kaza yerindeki incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Kayseri Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı. Eyüp Aslantürk’ün dövülerek öldürüldüğü, hayatını kaybettikten sonra araca konulup kaza süsü verildiği ortaya çıktı.

Eylem Tok’un yurt dışına kaçırdığı oğlunun ölümüne sebep olduğu Oğuz Murat Acı için konvoy

CİNAYETE KAZA SÜSÜ

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma tamamlanarak iddianame düzenlendi.

Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede B.E, K.S.Y, F.P., B.G., M.T. ve A.T. hakkında tasarlayarak adam öldürme ve yardım etme suçlarından müebbet hapis cezası istendi.

“VİTESİ BOŞA ALIP ARAÇTAN İNDİ”

Sanıkların güvenlik kameralarına yakalanmamak için arka yollardan Arslantürk’ün evinin bulunduğu yere gittiği ve plan doğrultusunda sanıklardan birinin evin elektriğinin bağlı olduğu trafonun kablosunu kestiğinin de tespit edildiğine yer verilen iddianamede şöyle denildi:

“3 sanığı evin arka kapısına bırakan B.E’nin; aracıyla iş yerine geri döndüğü, evin kapısını açan maktulü darbeden kar maskeli 3 sanığın, maktulün ağzını bez ve koli bandıyla, ellerini de plastik kelepçeyle bağladığı, ardından maktulü kendi aracına bindiren 3 sanığın, B.E’nin nişanlısının üzerine kayıtlı parselde bulunan bağ evine gitmek üzere yola çıktığı, yolda sanıklardan B.E’nin de aracıyla kendilerine katıldığı, sanıkların maktulü bağ evinin kömürlük olarak kullanılan deposuna götürdüğü tespit edilmiştir.

Maktulü ağzı bağlı olarak darbettikleri, göğsünde kaburga kırıkları oluşacak şekilde darbedilen maktulün olay yerinde hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Sanıkların, olaya trafik kazası süsü vermek amacıyla, maktulü öldürdükten sonra aracının şoför koltuğuna taşıdığı, F.P’nin maktulün kucağına, yan koltuğa da K.S.Y.’nin oturduğu, B.E’nin aracıyla takip ettiği, F.P’nin vitesi boşa alarak araçtan indiği ve aracı iterek su kanalına doğru yönlendirdiği tespit edilmiştir. Aracın çok fazla ilerlemeden durduğu, sanıkların diğer araç ile olay yerinden ayrıldığı belirlenmiştir.”

İddianamede ifadesine yer verilen B.E., maktülün annesi hakkında asılsız ve çirkin sözler sarf ettiğini öne sürerek, “Evinden alıp, korkutup bırakmayı amaçlıyorduk. Maktul beni tanıdığı için aracımdan inmedim, yüzümü görmesini istemedim. B.G. veya F.P. maktulün nefes almadığını söyledi. Aracıyla yolda bıraktık. Biz şehir merkezine döndük. Maktulün aracının hareket edip su kanalına girdiğini görmedim” dedi.

 

Kaynak: TELE1