Tarihi gün! İlk Türk uzaya çıkıyor

Yayın tarihi: 17 Ocak 2024 Çarşamba 6:00 am - Güncelleme: 16 Ocak 2024 Salı 5:27 pm

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğu bu gece saat 01.11’de başlayacak. Gezeravcı, uzay koşullarının insan üzerindeki etkilerini inceleyecek.

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğuna başlamasına saatler kaldı. Gezeravcı, bu gece 01.11’de (TSİ) uzaya fırlatılacak. ABD’nin Florida eyaletinde gerçekleşecek olan fırlatma töreni nedeniyle nefeslerin tutulacağı o anlar, İstanbul’da Taksim Meydanı ve Ankara’daki Kızılay meydanından takip edilebilecek.

İlk Türk astronotun uzaya gideceği tarih belli oldu

BAKAN KACIR ABD’YE UÇTU

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve bilim insanlarından oluşan bir heyet, Cumhuriyet tarihinin ilk insanlı uzay görevi için Florida eyaletinde gerçekleştirilecek Fırlatma Töreni’ne katılmak üzere ABD’ye uçtu. Fırlatma törenini izlemek için İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı kentlerde hazırlıklara başlandı. Taksim ve Kızılay gibi meydanlara planetaryumlar kuruldu. Türkiye’de nefeslerin tutulacağı o anların izleneceği diğer adresler ise bilim merkezleri olacak.

İSTANBUL VE ANKARA’DA İZLEME ALANLARI OLUŞTURULDU

Sanayi ve Tekonoloji Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından İstanbul ve Ankara’daki meydanlara, ‘dome çadır’ adı verilen dev kubbeli alanlardan planetaryumlar oluşturuldu. Ankara ODTÜ Yerleşkesi’nde bulunan TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Yer İstasyonu’nda görevli uzay mühendisleri ve bilim insanları tarafından astronotun uzay istasyonuna yolculuğu anbean takip edilecek.

Fırlatma töreni, bilim merkezlerinde de izlenebilecek, bu merkezlerde atölye çalışmalarından, uzay filmleri gösterimine kadar birçok programa yer verilecek. Fırlatma töreni; Konya Bilim Merkezi, Bursa Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), Bilim Üsküdar, Antalya Bilim Merkezi, Gaziantep Müzeyyen Erkul Bilim Merkezi, Aksaray Bilim Merkezi, Trabzon Özdemir Bayraktar Bilim Merkezi ile Kayseri Bilim Merkezi’den de izlenebilecek.”

GEZERAVCI UZAYDA NE YAPACAK?

Bakanlığın açıklamasında, Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı’nın yapacağı deneylere ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması, KIBO modülünde bulunan ELF kullanılarak gerçekleştirilecek. Ergitme ve katılaşma prosesleri sırasında termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yer çekimsiz ortam etkileri araştırılacak. Bunun, Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedefleniyor.

TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen ikinci proje gMETAL deneyiyle kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklarla akışkan ortamı arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yer çekiminin etkisi araştırılacak. Böylece uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacak.

Boğaziçi Üniversitesi tarafından geliştirilen UzMAn deneyiyle dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yer çekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit (CO2) yakalama performanslarının ve oksijen (O2) üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi için bilim misyonu ortağı TÜBİTAK MAM ile yaşam destek sistemi geliştirilmesi hedefleniyor.

Ege Üniversitesi tarafından geliştirilen EXTREMOPHYTE deneyiyle uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan A. thaliana ve S. parvula bitkilerinde yeni nesil dizilemeyle (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırılması planlanıyor.

UZAY KOŞULLARININ İNSANA ETKİLERİ İNCELENECEK

Ankara Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen METABOLOM araştırmasıyla, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya çıkarılması amaçlanıyor. Bu olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik, uzay görevine katılan astronotun, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi öngörülüyor. Çalışmayla, vücuttaki sistem çapındaki değişikliklerin uzay yolcularının sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılmasında yeni bilgiler sağlanması amaçlanıyor. Çalışmanın dünyada var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği de düşünülüyor.

Hacettepe Üniversitesi tarafından geliştirilen MİYELOİD deneyiyle uzay misyonu katılımcılarının maruz kalacağı yolculuk ve uzay koşulları, kozmik radyasyon hasarının immünolojik olarak ‘miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH) düzeyinde ölçülmesi ve değerlendirilmesi hedefleniyor.

Üsküdar Üniversitesi tarafından geliştirilen MESSAGE deneyiyle yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genlerin tespit edilmesi ve uzay görevlerinde, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin yer çekimi tarafından direkt olarak etkileneceğinin, CRISPR gen mühendisliği yöntemleriyle belirlenmesi amaçlanıyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından geliştirilen ALGALSPACE deneyiyle uzayda, Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılarak, literatürde ilk kez kutup alglerinin uzayda kullanımına yönelik bir çalışma gerçekleştirilecek. Uzayda algler, CO2’den O2 rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmak amaçlarıyla araştırılacak.

Aynı üniversite tarafından gerçekleştirilen CRISPR-GEM deneyiyle insanlığın uzaydaki geleceği için aşılması gereken en büyük engellerden olan uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilir bir sistemin sağlanamaması sorununu çözmek amacıyla tasarlanan biyorejeneratif yaşam destek sistemlerinin iskeleti olan bitkilerin, uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısındaki savunma mekanizmalarının anlaşılması ve geliştirilmesine yönelik moleküler biyolojinin modern gen düzenleme tekniklerinden CRISPR’in mikro yer çekimi ortamda bitkiler üzerindeki etkinliğinin araştırılması amaçlanıyor.

MİKRO YER ÇEKİMİ ORTAMININ BAKTERİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ İNCELENECEK

Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerince hazırlanan PRANET deneyiyle propolisin mikro yer çekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak. Kontrol ve deney grupları oluşturularak propolisin anti bakteriyel etkisi test edilecek, sonuçların yer çekimli ortamla benzer sonuçlar verip vermeyeceği karşılaştırılacak.

Haliç Üniversitesince yapılan VOKALKORD deneyiyle solunum sistemi fizyolojisi içinde akıllı saat yapay zeka desteğiyle seste meydana gelen frekans değişiminden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yer çekimsiz ortamın etkilerinin insan sesi üzerine etkilerinin araştırılması planlanıyor.

Nişantaşı Üniversitesince gerçekleştirilecek OKSİJEN SATURASYONU deneyiyle, yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedefleniyor.

TÜBİTAK UZAY tarafından gerçekleştirilen MİYOKA deneyiyle ilk Türk uzay yolcusu, istasyonda elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirecek. Uzay görevi sonrası dünyaya getirilecek elektronik kartlar TÜBİTAK UZAY tarafından ayrıntılı incelemeye tabi tutularak mikro yer çekiminin kurşunsuz lehimleme sürecine etkileri bilim dünyasının kullanımına sunulmak üzere raporlanacak.

Kaynak: TELE1