Yaşamın tüm acılarını, haksızlıklarını ve sevimsiz taraflarını uykudan önce çoğu ABD yapımı 2-3 bölüm sitcom izleyip yumuşatmaya çalışıyorum. Üç beş kahkaha atıp uyuyorum ki kimi zaman bir korku tünelini kimi zaman çılgın bir lunaparkı kimi zaman da ucubeler sirkini andıran Türkiye ülkesine dayanabileyim.
Kafamı boşaltmak için izlediğim sitcom’larda genel bir ahlak çerçevesi olduğunun epeydir ayırdındayım. Örnekler vereyim:
* İnsanların her zaman gerçeği bilmeye hakkı vardır. Aldatmak kötüdür ama bundan daha kötüsü ihaneti itiraf etmemektir. Aldatma eylemi, ister bir yabancıyla olsun ister en yakın arkadaşıyla mutlaka itiraf edilmelidir. Cinsel dürtülerle hata yapılabilir ama doğruluktan ve dürüstlükten vazgeçilmemelidir.
* Hileyle elde edilmiş zafer utanç vericidir. Kazanacaksan hak ederek kazan yoksa yenilmek daha soyludur.
* Mutlaka iç hesaplaşma yap ki hesabı toptan başkasına kesme. En haklı olduğun anda bile kendi kusurlarını da gözden geçir.
* Kimse kusursuz değil. Kimsenin yüzde yüz haklı olamayacağını bil. Her öykünün bir de diğer tarafı olduğunu unutma.
* Sınırlara, kişisel alanlara saygı göster. Kimsenin işine burnunu sokma.
* Havalara girme.
* Dış görünüşü(nü) fazla önemseme.
* Yüzleş.
* Uzatma.
* Affet.
* Unut.
* Açık ol. Açıkla. Açıklamasına izin ver. Anlamaya çalış.
* Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler.
* Hayallerine, hedeflerine ulaşma yolunda kimsenin önünde dikilme.
* Hayat devam ediyor.
SİYASİ AHLAKSIZLIK
Birincil amacı ‘yüksek ahlaki değerler’ aşılamak değil, güldürmek olan sitcom’lara bu açıdan da bakın. Bir de Türkiye’deki siyasi ahlaksızlıklara!
Demokrasi, kişi başına düşen refah, özgür gazetecilik, mutluluk listelerinde diplerde; rüşvet, yolsuzluk listelerinde zirvelerdeyiz.
Öyle bir günde gelmedik buralara. İşini bilen memurlarla geldik. Devletin malını deniz, yemeyeni domuz görenlerle geldik. Teşvik edilen talan ve gasp kültürüyle geldik. Bir gecede imarı değiştirilen arsalarla geldik. Tek kalemde silinen milyar dolarlık vergi borçlarıyla geldik. Yüceltilen zorbalık diliyle geldik. Nezaketi eziklik gördük de geldik. Terbiyeyi zayıflık ilan ettik de geldik. Kazanmak için her türlü çirkinliği yapmayı hoş görerek geldik. Doğruluğu, dürüstlüğü savunanları; talana, yağmaya karşı çıkanları hapsederek geldik. Burası öyle kolay gelinebilecek bir ahlaksızlık düzeyi değil.
Zafere giden yolda her şeyi mubah gören siyasilerin elinden çıkan kartopunun on yıllarda çığa dönüşmesi sonucu geldik.
KÜFÜR, KAVGA, KAFA
Bir trol, seçimi neden kaybettiklerinin muhasebesini lüks cipinin içinden yaptı.
Jeep değil cip!
Ceylan derisi koltuğuna yayılarak dehasını ortaya koydu. Ondan başka herkes suçluydu.
Bunca aç varken, bunca yoksul varken insan şatafata, gösterişe, israfa utanır. Utanmıyorlar!
Bunca depremzede konteyner kentlerde ayakta durmaya çalışırken insan gösterişli sofralar kurmaya utanır. Utanmıyorlar!
Reklamların ana teması bile ‘tasarruf’ iken, insan ışıkları açmaya utanır; çakarlı araç konvoylarıyla geziyorlar.
Belediyeyi kaybediyorlar makam aracını içi su ve çamur dolu teslim ediyorlar.
İlla görgüsüzlüğün nişanı altın varakla makam odalarını donatıyorlar.
İlla yapay ve çirkin peyzajla donatılmış bahçeye bir fıskiye konduruyorlar.
İlla her şeyin en büyüğü, en görkemlisi, en ışıltılısını yapıyorlar.
Her ağızda küfür…
Her yerde kavga…
Mazbata alan ihtiyara atılan kafa…
Evde, sokakta, trafikte, sosyal medyada kavganın, kıyametin, çirkefliğin bini bir para! Üstelik hâlâ!
Nadan, nobran ve kibirli dille yüceltilen ‘değer’ ve ‘ilke’ eksikliğidir tüm ahlaksızlığın müsebbibi.
Keşke sözde dürüst, sözde ilkeli, sözde hakkaniyetli, sözde eşitlik-refah-kalkınma yanlıları sitcom ahlakını örnek alsalar. Alsalar da bir şeyler değişse!
Yerel seçimlerde birinci parti çıkan CHP’den beklentim şudur: Dili, söylemi, eylemi değiştirin; doğruluk, dürüstlük, adalet, eşitlik ilkelerini benimseyin ve sürdürün; nezaketi yüceltin.
KABALIKTAN ZENGİNLEŞENLER
AKP iktidarında kabalık keseyi doldurmanın araçlarından birine dönüştü. Kim kaba, kim küstah, kim şımarık baş tacı edildi. Üzüm üzüme baka baka karardı. Her geçen gün kaba ve saldırgan dil her yere yayıldı.
Başkalarına saldırsın diye beslenen canavarlar devran dönünce, döndü ilk sahibine havladı.
Asimetrik şişirilmiş dudaklarını bükerek terbiyesizce konuşan sözüm ona spikerler, şımarık mı sarhoş mu kestirilemeyen Mr. Spock kaşlı moderatörler, gazeteciliği bırakıp dünyanın en boş işi olan saç ve giyim stili eleştirmeye soyunanlar, yalan tarihle ve kurmaca gerçeklikle sabah akşam hakaret yağdıran troller… AKP, bu parazitlerinden kurtulmak için hiçbir şey yapmayacak mı?