Sırada kim var?

Yayın tarihi: 30 Eylül 2024 Pazartesi 9:36 am - Güncelleme: 30 Eylül 2024 Pazartesi 9:36 am

Hüsnü Mahalli

Başka bir açıdan

Hamas lideri ve Filistin eski Başbakanı İsmail Heniye 30 Temmuz’da Tahran’da öldürüldü. Filistin düşmanı ya da İsrail dostu bazı çevreler Hamas’ın Mossad tarafından kurulduğunu söyler. Filistin Kurtuluş Örgütü ve lideri Yaser Arafat’ın ‘İsrail’le barış politikaları’ başarısız olunca İslamcı çevreler 1987’de Hamas’ı kurdu. İsrail; FKÖ, Arafat ve sol söylemli örgütlerin gücünü azaltmak için başlangıçta Hamas’ın siyasi faaliyetlerine göz yumdu. Ancak Hamas güç kazanmaya başlayınca Mossad başta Ahmet Yasin olmak üzere örgütün hemen hemen tüm lider, yönetici ve komutanlarını öldürdü.

Aynı Mossad Yaser Arafat’ı zehirledi ve FKÖ ile Arafat’ın kurduğu FETİH örgütünün bir çok yönetici ve komutanını öldürdü.

Gelelim Hizbullah’a .

1982’de kurulan Hizbullah ülke nüfusunun yüzde otuzunu oluşturan Şiileri temsilen Lübnan’ın önemli siyasi bir gücü haline geldi. Kaide, IŞİD, Nusra ve benzeri Sünni kesimler ise İran ve Suriye destekli Hizbullah için ‘İsrail işbirlikçisi’ diyerek sürekli onunla savaştılar. Bölgenin ABD ve İsrail işbirlikçisi iktidarları ise her zaman bu kesimlere yardım etti. Mossad ise Hamas’a yaptığı gibi Hizbullah’ın bir çok lider, yönetici, komutan ve militanını öldürdü. Bunların en sonuncusu üç gün önce 85 tonluk bomba ile öldürülen Hasan Nasrullah ve Hizbullah’ın üst düzey komutanları.

1948’de Filistin toprağı üzerinde kurulan İsrail 1967’de Filistin’in geri kalan bölgelerini yani Gazze ve Batı Şeria ile birlikte Suriye’nin Golan ve Lübnan’ın

Şebaa bölgelerini işgal etti ve bu işgal ve kuşatma devam ediyor. İşgal ve kuşatma ile birlikte katliamlar, toplu kıyım ve soykırım da devam ediyor.

Suriye’de durum ise daha farklı.

Kanlı Arap Baharı sürecinde uluslararası ve bölgesel ülke ve güçlerin desteklediği IŞİD, Nusra ve benzeri ruh hastası grupların yakıp yıktığı Suriye’nin durumunu fırsata çeviren İsrail her canı sıkıldığında bu ülkenin farklı kentlerini bombalıyor ve Mossad düşman bellediği kişileri suikastlarla öldürüyor .

Hedefte İran da var.

Hizbullah için ‘İsrail işbirlikçisi’ diyenler ve İsrail’e yönelik tek bir eylemde bulunmayanlar aynı suçlamayı İran’a da yöneltiyorlar. Oysa aynı Mossad geçen süre içinde bir çok İranlı bilim insanını Tahran’da öldürdü, fırsat buldukça ülkede kargaşa ve ayaklanma çıkarttı ve son olarak İran Kudüs Tugayı’nın komutanı olan Kasım Süleymani’yi 3 Ocak 2020’de Bağdat’da öldürdü. Sonrasında bir çok komutanı Suriye’de öldüren Mossad son olarak Hamas liderini Tahran’da öldürdü.

Kesin kanıt olmamakla birlikte 20 Mayıs’da uçağının düşmesi sonucu ölen İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullehyan’nin de Mossad tarafından öldürülmüş olabilecekleri konuşuluyor.

Aynı Mossad bu kez CİA ile birlikte Irak Şiilerinin silahlı milis gücü olan Haşdi Şaabi’nin bir çok komutanını öldürdü.

Filistin, Lübnan, Suriye, Irak ve İran’dan sonra İsrail şimdi de Yemen’i bombalıyor. Çünkü Yemenliler İsrail’e giden gemilerin Kızıldeniz’den geçişine izin vermiyor.

Yıllardır yazıyorum ve anlatıyorum :

İsrail öldürmeden duramaz ve durmayacaktır.

Kalleşçe öldürmek İsraillilerin genetik karekteri.

Örneğin Başbakan Netanyahu’nun babası Polonya’dan Filistin’e güç etmiş ve İsrail devletinin kuruluş sürecinde Filistinlileri öldürmüş. İsrail’in hemen hemen tüm cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları ve komutanları farklı ülkelerden Filistin’e gitmiş ve ülkenin gerçek sahibi Filistinlileri öldürmüşlerdir.

Birileri onlara ‘Allah; Nil’den Fırat’a kadar uzanan toprakları biz Yahudilere verdi’ demiş onlar da buna inanarak Filistin’e gitmiş ve bu topraklarda yaşayan herkesi öldürmeye programlanmışlar.

Önce Filistin, Lübnan ve Suriye sonra da Irak, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Türkiye.

Sonuçta Nil Mısır’daysa Fırat ve Dicle Türkiye’de.

Sırada kim var bilinmez ama esas soru 21 kilometre karelik bir toprakta 8 milyon Yahudi nüfusu ile İsrail tüm bunları nasıl yapıyor ve yapacak?

1-Teknolojik olanakları çok iyi kullanıyor.

2-Başta ABD olmak üzere Batılı bir çok ülkenin desteğini alıyor.

Bölgenin bir çok ülkesinde bulunan Amerikan üsleri, ABD ve batının istihbarat örgütleri ve tepemizde dolaşan askeri-sivil amaçlı uydular İsrail’e hizmet ediyor. Sosyal medya platformları ise herkesle ilgili topladıkları bilgileri Mossad’a veriyor. Özetle Mossad isterse kimin kiminle neyi konuştuğunu, neyi paylaştığını, nereye gittiğini ve nerede ne yaptığını bu platformlardan öğrenebilir.

3-Arap ve Müslüman ülkelerinin bir çoğunda liderler, yöneticiler, asker ve sivil sorumlular, gazeteciler, iş insanları, akademisyenler ve farklı alanlarda bulunan kişiler bazen bilerek bazen de bilmeyerek bazen dolaylı bazen de dolaysız İsrail’e hizmet ediyor çünkü hepsi ABD ve batı işbirlikçisi.