Gazeteci Barış Pehlivan, Türkiye’ye yasa dışı yollarla giren Suriye uyruklu terörist Samer Elbo’nun Türkiye’den gönderilmek için kendi isteğiyle dilekçe vermesinin beklendiğini anlattı.
Gazeteci Barış Pehlivan bugünkü yazısında Türkiye’nin cihatçı teröristler için nasıl cennete döndüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Samer Elbo isimli teröristi anlatan Pehlivan, ülkesine dönmek için ‘kendi isteğiyle’ dilekçe vermeden gönderilemediğini yazdı.
Pehlivan’ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Yine şaşırtıcı belge elime geçti. 12 Ağustos 2021 tarihli, Bursa İl Göç İdaresi’nin hazırladığı evrak, İçişleri Bakanlığı’na ve Hatay Valiliği’ne yollanmıştı. Ne yazdığını aynen aktarayım: ‘Suriye uyruklu YTS (Yabancı Terörist Savaşçısı) 13.01.1993 doğumlu Samer Elbo isimli yabancının Hatay Cilvegözü Kara Hudut Sınır Kapısı’ndan gönüllü geri dönüş işlemleri planlanmaktadır. Bahsi geçen yabancı ile yapılan görüşmelerde gönüllü olarak ülkesine dönmeyi beyan etmiş ve bu hususta müdürlüğümüze dilekçe ile müracaatta bulunmuşlardır.’ Belge, ‘adı geçen yabancının teslim alınıp ülkemizden çıkışının yaptırılması’ ifadeleriyle tamamlanıyor. Siz de “Nasıl yani?” dediniz. Resmi evrakta ‘Yabancı Terörist Savaşçı’ olarak geçen biri, nasıl oluyor da devletin imkânlarıyla sınıra götürülüp kuş gibi bırakılıyor? Elbette ben de şaşırdım. İçişleri Bakanlığı kaynaklarını arayıp sordum. Bakanlık kaynakları söz konusu belgeyi teyit ederken tuhaflığın aslında yaşadığımız gerçeklikten kaynaklandığını anlattı. Şöyle ki... Türkiye’ye yasadışı şekilde girmiş bir yabancı yakalandığında önce Türkiye’de suç işleyip işlemediğine bakılıyor. Herhangi bir suça karışmışsa yargılanıyor. Ya karışmamışsa? Güvenlik bürokrasisinden istihbarat isteniyor. Yani söz konusu göçmen, Suriye’deki bir terör örgütünün mensubu mu sorusu soruluyor. Belgede geçen Samer Elbo için belli ‘evet’ cevabı alınmış.
KENDİ İSTEĞİYLE ÜLKESİNE DÖNMESİ GEREKİYOR
İşte bu noktada tuhaflık başlıyor. Samer Elbo gibi “yabancı terörist savaşçı”lar Türkiye’de tespit edilmiş bir suç işlemedikleri için yargılanmıyor. Toplanma merkezlerine götürülerek burada bekletiliyor. Uluslararası hukukta Suriye savaş bölgesi sayıldığı, Türkiye ile Suriye arasında mevcut durumda suçluların iadesi prosedürü uygulanamadığı için Suriye devletine de teslim edilmiyor. Hiçbir üçüncü ülke de bir teröristi ülkesine kabul etmiyor. Haliyle ‘yabancı terörist savaşçı’nın kendi isteğiyle dilekçe vererek ‘Ülkeme döneyim bari’ demesi bekleniyor. Belgeden anlaşılana göre Samer Elbo bu dilekçeyi vermiş. Bursa’dan alınıp Hatay’da Cilvegözü Kapısı’na bırakılmış. Yürüye yürüye sınırın karşı tarafına geçmiş. Muhtemel ki Suriye’deki terörist arkadaşlarına kavuşmuş, terör faaliyetlerine devam etmiş. Bilemiyoruz ama belki de becerebilirse Türkiye’ye yeniden geçmeye çalıştı. Sonuç olarak uluslararası hukuka göre terörist de olsa bir şahsın Suriye’ye isteği dışında gönderilememesi, iç siyasetteki ‘Suriye ile barışmam’ inadı, Batı’nın Suriye krizinin yükünü Türkiye’ye taşıtması vs. vs. Suriye ile normalleşememenin sonucu, resmi belgelere “terörist” diye kaydettiğimiz bir cihatçıyı eğer kendisi isterse sınır kapısına götürüp “Güle güle” demek oluyor. İstemezse bekle ki istesin! İçişleri Bakanlığı kaynakları hem Suriye hem Yunanistan-Bulgaristan sınırında güvenlik önlemlerini artırdıklarını anlattı. Bu yolla Türkiye’nin bir yaşadışı göç merkezi olmasını da transit geçiş koridoru olmasını da engellemeye çalıştıklarını söyledi. Ancak görülüyor ki bu yetmiyor. Çözümü siyasette olan sorun İçişleri Bakanlığı’nın da boyunu aşıyor. Sınır tanımayan teröre çözüm mü? Elbette bir an önce Şam ile konuşmak, normalleşmek. Peki nereye gidiyoruz derseniz, ülkeye giren Suriyeli teröristin “Güle güle” diyerek sınırdan bırakıldığı ama ‘Suriye’yle barışın’ diyen Türkün etki ajanlığı ile suçlanarak tutuklandığı günlere!"
https://tele1.com.tr/sahte-pasaportla-turkiyeye-girmisler-suriyeliler-ve-bobreklerini-sattigi-israilliler-yakalandi-1057947/