Sezai Temelli’den Şanlıurfa’daki işkence iddalarına tepki: Türkiye siyasetinin değişmez siyaseti ‘Kürde zulüm’ değişmiyor

Yayın tarihi: 21 Mayıs 2019 Salı 1:02 pm - Güncelleme: 21 Mayıs 2019 Salı 1:28 pm

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Şanlıurfa’da bir operasyon sırasındaki işkence iddialarına ilişkin, “İşkenceciler yine hortladı. 90’ların sahnelerini bir kez daha bu ülke yaşıyor. Ters kelepçe ile yere yatırılmış görüntüler sosyal medyaya düştü. Türkiye siyasetinin değişmez siyaseti ‘Kürde zulüm’ değişmiyor” dedi.

Sezai Temelli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

Direniş sürüyor, içeride ve dışarıda hep birlikte direnmeye devam ediyoruz. Rehin alınan tüm arkadaşlarımız direniyor. Adaletli bir yaşamı var edene kadar hep birlikte direnmeye devam edeceğiz. Adaletli bir yaşan, işkencesiz bir yaşamı var edene kadar mücadeleye devam edeceğiz. İşkenceciler yine hortladı. 90’ların sahnelerini bir kez daha bu ülke yaşıyor. Ters kelepçe ile yere yatırılmış görüntüler sosyal medyaya düştü. Şanlıurfa’da bir operasyon gerçekleştiriliyor, oradaki halka işkence ediliyor. İşe giden insanların araçları taranıyor. Türkiye siyasetinin değişmez siyaseti ‘Kürde zulüm’ değişmiyor.

Her gün onlarca kadın öldürülüyor. Bu erkek egemen iktidarın, bu faşist zihniyetin en fazla yansıdığı yerlerden biri kadına yönelik şiddettir. İktisadi şiddet alanında da en fazla mağdur olan kesin yine kadınlar. En adaletsiz koşullarda çalışanlar yine kadınlar. Sosyal yaşantıdan dışlanmaya çalışan, şiddet gören yine kadınlar. Nafaka düzenlemesi yine kadınlar aleyhine hayata geçirilmeye çalışılıyor. Kadına karşı şiddet bir toplumu tecritleştirmektir. Bu şiddetin, zulmün sürmemesi için barış isteyenlerin sesi kısılıyor. Barış akademisyenlerin yönelik şiddet yargı eliyle devam ediyor. Füsun Üstel sırf barış istedi diye 11 ay cezaevinde kalacak. Akademisyenlerini cezaevine sokmaya çalışan bir iktidar var.

Burası Filistin değil Şanlıurfa! Bu görüntüler için suç duyurusu

Çok yakında hepsiyle buluşacağız. Bu ceberrut iktidara karşı bu özgürlük mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Çünkü bu özgürlük mücadelesinin önünde bu faşizme karşı mücadelenin en önünde annelerimiz var. Evlatlarımız ölmesin diye açlık grevleri ölüm oruçları son bulsun diye her gün bu ülkenin sessizliğine inat seslerini yükseltmeye devam ediyor. O yüzden biz de annelerimizle beraber bu sese ses katmaya devam edeceğiz. Zulüm son bulsun, savaş son bulsun diye onurlu barış mücadelesine ses katacağız. 6.5 aydır Leyla Güven açlık grevinde. Bu kahrolası sessizliği yıkmak için haykırıyor. Tüm dünyayı duyarlı olmaya davet ediyor. Cezaevlerinde 300’den fazla tutsak açlık grevinin 158. gününde. Sabahat Tuncel, açlık grevinin 166. gününde. Van vekillerimiz açlık grevinin 75. gününde. İstiyorum ki buradan bugün açlık grevinde olan 300 tutsağın da ismini sayayım istiyorum. Bugün cezaevlerinde açlık grevinde olanların sayısı 3 bine yaklaşmaktadır. Ölüm orucunda 30 kişi var. Çok ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar. Bu insanların yardımına koşmak yerine cezaevleri bu insanlara baskı uyguluyor, almaları gereken sıvıları engelliyor, böyle bir faşist anlayışla karşı karşıyayız.

Annelere olan saldırılara herkes sessiz. Bu sessizlik ürkütücüdür. Gelin hep birlikte bu sessizliği yırtalım. Tüm Türkiye halklarına buradan bir kez daha sesleniyoruz, gelin bu mücadeleye omuz verin. Adalet Bakanı’na da sesleniyorum, Önemli bir adım attınız bunu tamamlama amanı gelmiştir. Bu açlık grevi ve ölüm oruçlarının sonlanması için gerekli düzenlemeyi yapın, üzerinize düşeni yapın.