Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararına karşı Danıştay 10. Daire’de açılan davada konuştu. Kadıgil'in Erdoğan'a yönelik eleştiride bulunması üzerine Daire Başkanı Y. A., Kadıgil’i uyardı. Kadıgil ise Y.A'ya “O bize ‘sürtük’ diyor ama sayın başkan kusura bakmayın” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı Danıştay’da açılan davanın üçüncü duruşması bugün görülüyor. Danıştay 10. Daire'de; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye İşçi Partisi, KESK’e bağlı Tarım Orkam Sen, Sedef Erken, İzmir, Trabzon, Mersin, Giresun, Eskişehir, Budur, Adana, Manisa, Uşak, Bolu ve Hatay barolarının başvurularını; kararın iptaline yönelik başvuruları ele alınıyor.
"O BİZE SÜRTÜK DİYOR AMA..."
TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “Bir yüzük ile yola çıktım ben’ diyen ve ondan sonra da Karun kadar zenginleşen Tayyip Erdoğan, hala siyasal İslamcı olduğunu bir grup yobaza ispatlamak için bu sözleşmeden çıktı Sayın Başkan” dedi. Daire Başkanı Y. A., Kadıgil’i uyardı. Kadıgil ise Akçil’e; “O bize ‘sürtük’ diyor ama sayın başkan kusura bakmayın” karşılığını verdi.
"BİR HERİFİN LAFI İLE ÇIKABİLECEĞİMİZİ SANIYORUZ"
Danıştay'da konuşan TİP İstanbul Milletvekili şu ifadeleri kullandı:
Eski tutanaklara bir bakmanızı çok isterim. AKP nasıl coşmuş. Nasıl güzel, gururla satıyorlar. Hep birlikte fotoğraflar çekilmiş. Tarihte ilk defa, oybirliği ile bir şey kabul etmişiz. Ve çok heyecanlanmışız.
Ondan sonra milyonlarca kadının hayatını koruyan bir sözleşmeden, bir herifin lafı ile çıkabileceğimizi sanıyoruz. Bunu da bir yargılama konusu gibi burada böyle uzun uzun konuşuyoruz. Siz öğrettiniz, usulde paralellik ilkesi. Yüzde 90’ın iradesi ile giriyoruz, yüzde 51 ile zar zor seçilebilmiş bir tane adamın lafıyla çıkabileceğimizi sanıyoruz. Bunu hukuka uygun gibi savunabileceğimizi sanıyoruz. Yüzde 51 ile zar zor seçilmiş tek bir insanın lafı ile bir düzenleme yapılamaz. Eğer bunu kabul edeceksek 90 yıllık Türk hukuk müktesebatımızı çöpe atmamız gerekir.
DANIŞTAY ÖNÜNDE TEK SES: VAZGEÇMEYECEĞİZ
Dava öncesi, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için Danıştay’a gelen başvurucular, kadın örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve baro üyeleri açıklamaları şöyle:
EŞİK Platformu-Fidan Ataselim: Danıştay’da ısrarla İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. 200’den fazla davanın takipçisiyiz bu dava bizim için ölüm kalım meselesi.
Anayasa Hukuk Araştırmaları Derneği-Ece Göztepe: Toplumsal cinsiyet eşitliğine inanıyor, şiddet ve ayrımcılığın anayasal eşit vatandaşlık ilkesi önünde en büyük engel olduğunu düşünüyoruz. Anayasal özgürlükleri ihlal eden bu kararın ve bundan sonraki sürecin her zaman takipçisi olacağız.
Davacı Sedef Erken adına Nazlıcan Arslan: Hayatlarımız ile kazandığımız İstanbul Sözleşmesi’nden, imzanın geri çekilmesi hakkındaki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi iptal edilinceye kadar burada olacağız. Mücadelemize devam edeceğiz, yaşasın kadın hakları, yaşasın mücadelemiz.
İlerici Kadınalar Derneği Başkanı Umut Kurunç: Biz ilerici kadınlar olarak laiklik, eşitlik, özgürlük mücadelemizi, İstanbul Sözleşmesi’nin hayata geçtiği takdirde uygulanmasının da mücadelesini vereceğiz. Yurttaşlıktan da özgürlükten de eşitlikten de İstanbul Sözleşmesi’nden ve en çok laiklikten vazgeçmiyoruz.
KESK Tarım Orkam- Sen Genel Kadın Sekreteri Serap Baysal: Sözleşmeye sahip çıkmak insanlık görevimizdir. Ülkede yürütülen kadın kırımı politikalarda soruşturmaların etkin yürütülmediği, yasaların uygulanmadığı bir dönemden geçiyoruz, güvenli ve şiddetsiz bir yaşam en temek hakkımızdır.
TGS Kadın ve LGBTİ Komisyonu üyesi Ayşe Banu Tuna: Bir erkek şiddeti haberi daha yapmamak için İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Kadına şiddet haberleri bitene kadar mücadelemiz sürecek.
TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil: Görülecek bir davamız, içeride yapılacak bir hesabımız var. Kadın düşmanları gidecek İstanbul Sözleşmesi kalacak.
Adana Barosu Başkan Yardımcısı Müyesser Önemli: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz.
Balıkesir Barosu- Avukat Pınar Ceylan: İstanbul Sözleşmesi bizim kırmızı çizgimizdir, vazgeçebileceğimiz bir düzenleme değildir, yaşam hakkımızın teminatıdır.
Eskişehir Barosu-Avukat Duygu Akyol: Artık hiç kimsenin güvenliğinin olmadığı, cüretin arttığı bir toplumda biz tarihi sorumluluğumuzun farkındayız. Bu sorumluluğu gerekenlere de hatırlatmak için buradayız.
Hatay Barosu- Avukat Yeşim Öztürk: Sözleşmeden çekilmek kadınları savunmasız bir kurban konumuna getirmekte ve failleri de yüreklendirmektedir. Kadının insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesini engelleyen her türlü ayrımcılık ve uygulanmayı reddediyoruz. Gücümüz hep birlikte açığa çıkacak.
İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanı Ünzile Yüksel: Sözleşmeden çekilmenin Danıştay’da iptal edileceğine inanmak istiyoruz ve demek istiyoruz ki Ankara’da hakimler varmış.
İzmir Barosu- Avukat Perihan Kayadelen: Bu karanlık gidecek, kadınlar yaşayacak, İstanbul Sözleşmesi kazanacak.
Manisa Barosu-Avukat Şahika Fulya Yılmaz: Mücadelemize devam edeceğiz, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz.
Mersin Barosu-Avukat Hatice Us: Ne iç hukukta mücadelemizle kazandığımız yasalardan ne hukukun bize hak olarak verdiği yasa maddelerinden, hiçbir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Tek imza ile kazanmadığımız hakları, mücadele ile kazandığımız hakları tek imza ile teslim etmeyeceğiz.
https://tele1.com.tr/danistay-savcisi-istanbul-sozlesmesi-kararina-iliskin-talebini-yineledi-637300/