TBMM'de görüşülen "Sansür Yasası" olarak bilinen "Dezenformasyonla Mücadele Yasası"nın 12 maddesi daha kabul edildi.
İktidarın 'Dezenformasyon Yasası' olarak tanımladığı 'Sansür Yasası' teklifinin 12 maddesi daha TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Meclis Genel Kurulu'nun ilk gündemi ‘sosyal medya' düzenlemesi oldu. AKP-MHP milletvekilleri tarafından hazırlanan ve 15 Haziran'da Adalet Komisyonu'nda görüşülerek kabul edilen teklifin 3. maddesinden itibaren görüşmelere devam edildi. Müzakerelerin ardından 12 madde daha kabul edildi.
Teklifin, bugün kabul edilen maddeleriyle birlikte toplam 14 maddesi kabul edilmiş oldu.
https://tele1.com.tr/sansur-yasasi-mecliste-712000/
"SARAY PAFİŞAHINIZ İLETİŞİM BAŞKANLIĞI FETVACINIZ"
TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeler sırasında teklif üzerine söz alan CHP’li Ali Haydar Hakverdi, şunları söyledi:
"Yazılı ve görsel medyanın yüzde 95'ini Ziraat Bankası'ndan aldığınız karşılıksız kredi ile yani vatandaşın parasıyla yandaşınıza peşkeş çekip havuza bağladınız. Şimdi aynı, birbirinin benzeri manşetlerle muhalefete resmen küfür yağdırıyorlar. Damat bakan istifa ettiğinde dahi iki gün boyunca bu önemli olayı haber yapamadı bu paçavralar. 'Yaz bunu köşende, gereğini yap' dediğiniz mafya babasının ‘düşkün’ diye hitap ettiği gazeteciler ürettiniz. Medya üzerinde kurduğunuz tahakküm yetmedi, bir de yürütme ve yasamayı tek adama bağladınız. Herkesin cumhurbaşkanı olmasını reddedip bir kısmın başkanı olmayı tercih eden saraya bağladınız. Yetmedi, yargıyı il ve ilçe başkanlarınız ile doldurdunuz. Adaleti katledip tek adamın emrine verdiniz.”
"DEZENFORMASYONUN KAYNAĞI İKTİDARIN KENDİSİDİR"
"Ülkemizde dezenformasyonun kaynağı bizzat iktidarın kendisidir. İstanbul Metrosu'nu biz yaptık deyip logoyu kapatıyorsunuz. İstanbul seçimlerinde devletin resmi ajansı AKP'yi kazandı diye gösteriyor. 1982'de kurulan 'Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ni biz yaptık', 1955'te hizmete açılan 'Esenboğa'yı biz hizmete açtık.' 'Benim başörtülü bacıma saldırdılar', 'Camide içki içtiler', yetmedi 'Camiyi yaktılar' dediniz. Bu yalanı günlerce havuz medyası ağzında sakız yaptı. Geçmişte bu yalanlar üzerinden Çorum'da, Kahramanmaraş'ta, Sivas'ta alçakça eylemler, katliamlar yapıldı, çok canımız yandı. Teklifin 29.maddesinde kamu düzeni dediğiniz aslında kast ettiğiniz sizin çürümüş saray düzeniniz. Siz dezenformasyonun bizzat kaynağı oldunuz. 1887'de meclis kapatıldığında sıkıyönetim nizamnamesi ile Abdülhamid'in 'istibdat döneminde' aynı sansürler uygulandı. O dönemde; grev, sosyalizm, hürriyet gibi kelimelerin kullanılması yasaklanmıştı. 150 çuval kitap Abdülhamid'in emri, Şeyhülislam'ın fetvası ile hamamlarda yakıldı. Bugün yeniden istibdat dönemini getirmek istiyorsunuz. Saray padişahınız, İletişim Başkanlığı fetvacınız olmuş. Biz o zamanlar da 'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet' diyorduk, bugün de tarafımız bellidir. Herkes sussun, sadece iktidar sahipleri konuşsun istiyorsunuz."