Sakarya’daki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada dört kişi hayatını kaybetti, 114 kişi de yaralandı. Hastaneye kaldırılan 114 kişiden 92’si taburcu oldu, 22’sinin tedavisi sürüyor. Patlamanın ikinci gününde kayıp üç kişiyi arama çalışmalarına devam ediyor. İçişleri Bakanlığı patlamayla ilgili idari soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Patlamanın ikinci gününde bölgeye gelen ekiplerin yanı sıra kayıp olan vatandaşlar için Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı arama kurtarma köpekleri de alana getirildi. Patlama anından itibaren kayıp olan vatandaşları bulmak için seferber olan ekipler arama çalışmalarına devam ederken iş makinaları ise bölgede enkaz kaldırma işlemlerini sürdürüyor. Sakarya’da havai fişek fabrikasında patlama: 4 ölü, 97 yaralı… 45 kişi kayıp

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Sakarya Hendek'te havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamayla ilgili olarak idari soruşturma başlatılmış, bu kapsamda İçişleri Bakanlığınca 1 mülkiye başmüfettişi, 1 polis başmüfettişi, 1 jandarma müfettişi görevlendirilmiştir" denildi.

3 GÖZALTI KARARI

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca, Hendek ilçesinde bulunan havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin 3 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Soruşturma kapsamında sorumlu müdür ile 2 ustabaşı hakkında gözaltı kararı verildi. Kararın ardından 3 kişi gözaltına alındı. Yandaş medya yine çuvalladı! Sakarya’daki patlama görüntüleri yerine bakın ne yayınladılar

AYNI FABRİKADA YEDİNCİ PATLAMA

Fabrikada daha önce 7 patlama daha yaşandığı ve ismini değiştirerek faaliyetlerine devam ettiği ortaya çıktı. Sakarya’nın Hendek ilçesinde facianın yaşandığı Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın 2011 yılına kadar meydana gelen ve 3 kişinin ölümüne yol açan 7 patlama sonrasında Kocaeli Çalışma Bölge Müdürlüğü iş müfettişleri tarafından kapatıldığı öğrenildi. Fabrika birkaç ay içerisinde eksiklerini giderdikten sonra isim değiştirerek yeniden açıldı. Sağlık Bakanı Koca, Sakaryalıları uyardı! ’12 saat dışarı çıkmayın’

ÖLEN İKİ KİŞİNİN KİMLİĞİ BELİRLENDİ

Patlamada yaşamını yitirenlerin kimlikleri tespit edildi. Ölen 4 kişinin Hava Çelik, Selahattin Tepeçınar, Muhammet Çanakçı ve Halis Yılmaz olduğu belirtildi.  Halis Yılmaz’ın babası Muammer Yılmaz, olayın ardından fabrikaya gelmiş, oğlu Halis Yılmaz’ın durumunu öğrenmeye çalışmıştı.

İŞÇİLER: 4 GÜNDÜR ISINMA YAPIYOR DİYE UYARIYORDUK

Sakarya’daki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama sonrası yaralanan işçileri CHP heyeti ziyaret etti. İşçiler fabrikadaki mallarda ısınma olduğunu ve bu konuda 4 gündür uyarı yapmalarına rağmen önlem alınmadığını söyleyerek, “Isınma olmaması gereken bir şey, uyardık ama dinlemediler” dediler. CHP CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, Meclis Başkanvekili Haydar Akar ve Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Uğur Bayraktutan yaralanan işçileri hastanede ziyaret etti. İşçiler olayın nasıl olduğunu anlattı. İşçilerden Nuray Cihangir olay hakkında şunları söyledi: “Patlama üretim sırasında olmadı, arka depoda olmuş. Depolara konulan mallardandır. Isındıkları için. İşçide şu an bir hata yoktur. Mallarda ısınmamız vardı, 4 günden beri ben malları dışarı serdim. Söylüyordum içeriye. Malların dışına kağıttan bir jelatin sarılır. O jelatin mallara ısınma yapmış. 4 gündür söylüyordum ve yanımdaki işçileri de uyarıyordum. Benim bölümümde ölüm yok. Bütün bölümleri uyarıyordum, kapının önüne bir karton bir şey koymayın da her an kaçabilelim. Patronum da şimdi hakkını yemeyelim, o bile diyordu: ‘Dikkat edin, dışarı atılmalı. Az getirttirin.” Ağır yaralı başka bir kadın işçi ise patlamayı görmediğini ve yanlış tarafa kaçtığını belirtirken, refakatçisi işçilerin sürekli üretim yerindeki sıcaklık konusunda uyarıda bulunduğunu açıkladı.

‘ÇALIŞMAMIZ İÇİN BASKI YAPIYORLARDI’

13 yıllık çalışan Kesiban Yolcu da fabrikada mallardaki ısınmadan bahsederek, “Malları ısınma yapıyor diye dışarı sermişler. Bunlar patladı diyorlar ama patlasa dün patlardı. Üretim bölümünden çıktığını tahmin ediyorum. Isınma vardı orada. Isınma olmaması gereken bir şey, uyardık ama dinlemediler” dedi. Sendikaları olmadığına dikkat çeken Yolcu, “Çalışmamız için çok baskı yapıyorlardı. Mal çıkacakmış” diye vurguladı.

"ABLAMI UYARDIK DA AMA EKMEK PARASI İŞTE..."

Öte yandan hastanede tedavi gören işçi yakınları fabrikadaki çalışma koşullarını ve birkaç yılda bir tekrarlanan patlamaların nedenlerini Evrensel’e anlattı. Fabrikada ablasının çalıştığını söyleyen Fuat Orhan, “Ablam 3 yıldır buradaydı. Biz televizyondan duyup geldik. Çalışma şartları sağlıklı değildi. Zaten her an iş kazası olabileceğini söylüyorlardı. Bunların olabileceğini bekliyorduk. Ablamı da kaç defa uyarmıştık, bak bu iş tehlikeli diye ama ekmek parası mecbur kalıyorsun bir yandan. Bu iş cinayetleri artık dursun. Biz bir tek bu cinayetlerin bitmesini istiyoruz ama bir türlü bitmiyor bu cinayetler” dedi.

"İŞÇİNİN CANI UCUZ, ÇÜNKÜ DEVLET PATRONDAN YANA"

İşçi yakını Mehmet Can Yılmaz ise “Bu tür olayların cinayet olduğunu aslında herkes biliyor ama üstü örtülüyor. Soma bunun bir örneğiydi; tren kazaları, tarım işçilerinin ölümleri bunların örnekleri. İş güvenliği için komisyonlar kuruluyor ama bu birimler işçiyi düşünmüyor. Göz boyama amaçlı birkaç işlem yapılsa da bunlar iş cinayetlerini önlemiyor. Bir fabrikada 3 yılda bir patlama oluyorsa bu önlem alınmadığının en açık göstergesi. Peki devlet buna karşı nasıl bir önlem almış bugüne kadar? Maalesef Türkiye’de işçinin hayatı çok ucuz. İş cinayetlerinin engellenmesi de sendikaların görevi. Gerçi 2 kişi sendikaya üye olunca hemen kapı önüne konuluyor. Türkiye iş güvenliği açısından uluslararası sözleşmelere imza atmıyor. Çünkü devlet patrondan yana” ifadelerini kullandı.

"BUNA KADER DİYEMEYİZ"

Patlamanın yaşandığı yerde yakınlarının bulunmasını bekleyen Emirhan Civelek ise, fabrikada 5-6 yakınının çalıştığını söyledi. Fabrikada daha önceden annesinin de çalıştığını söyleyen Civelek, daha önceki patlamaları da hatırlatarak “Buna kader diyemeyiz” dedi. Kuzeninin patlamada yaşamını yitirdiğini söyleyen Civelek, “Annem 90’larda bu fabrikada çalışmış. Sigorta falan yapmıyorlarmış o zaman da. Fabrikanın yeri eskiden Adapazarı’ndaydı. O zaman da patlamalar olmuş” ifadelerini kullandı. “Abilerim belki çıkar” diye beklediğini söyleyen Civelek, bekleyişin kendisi için çok zor olduğunu vurguladı. Yaşam odası bulunmamasına da tepki gösteren Civelek, “Bu kadar ölüme gerek yok, yaşa odası olsaydı bu olmayabilirdi. Benim ailem zaten taş ocaklarında büyümüştü. Biz de böyle patlamaları biliyoruz, ama önlemsiz olmuyor. Hayat bu kadar ucuz olmamalı bence” dedi.

FABRİKA SAHİBİ: DENETİMLER SÜREKLİ YAPILIYOR

Fabrika sahibi Yaşar Coşkun’dan da ilk açıklama geldi. Coşkun, patlamanın bir anda olduğunu, neden ve nereden başladığını henüz öğrenemediklerini belirtti. Önceliklerinin kayıpların bulunması olduğunu ifade eden Yaşar Coşkun, “Hiç olmasını istemediğimiz bir olay yaşadık” dedi. Denetimleri sürekli yapılan bir fabrika olduklarını ileri süren Coşkun, “İncelemeler yapıldıktan sonra daha detaylı bilgilendirme yapılacak” diye konuştu.