Koca ‘Türkiye’de ilk vaka Şubat’ta görüldü’ iddialarına yanıt verdi: Yanlışlıkla yazılmış

Yayın tarihi: 9 Ekim 2020 Cuma 6:43 pm - Güncelleme: 9 Ekim 2020 Cuma 8:01 pm

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Adana’da İl Değerlendirme Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Koca, açıklamasında Türkiye geneli yoğun bakım doluluk oranının yüzde 68 olduğunu belirtti. Aşı çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Koca, 2 hafta sonra yerli aşıların insanlar üzerinde denenmesine başlayacağını söyledi.

Adana’da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında İl Değerlendirme Toplantısı düzenlendi. Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan Koca, güncel yatak ve yoğun bakım doluluk oranlarını açıkladı. Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koca, ‘İlk vakanın Şubat’ta görüldüğüne’ ilişkin iddiaları yalanladı.

Koca’nın konuşmasından satırbaşları öyle:

YOĞUN BAKIM DOLULUK ORANI YÜZDE 68

“Türkiye genelindeki yatak doluluk oranı yüzde 48, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 31. Türkiye genelinde filyasyon ekibi sayımız ise 11 bin 800’e ulaştı. 11 bin 800 filyasyon ekibi sayısıdır. Bu, toplamda 35 bin 400 görevli demektir. Bu sayı, bazı ülkelerin salgında görevlendirdiği hekim sayısından bile fazladır.

Az olan meşhur olur, çok olan şöhret bulmaz. Filyasyon ekiplerimiz de aynen böyle, dünyaca tanınıyor. Pek çok ülkenin televizyon kanallarında, savaşçı kıyafetleri içinde hayranlıkla izlendiler.

Koronavirüsle, bizim gibi sistemli şekilde mücadele eden yok. Bu sözün arkasında duran sadece Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı değil. Bu sözün arkasında, salgınla ilgili her konuda son sözü söyleyen Dünya Sağlık Örgütü de duruyor ki Türkiye’yi dünyaya örnek gösteriyor.”

“SALGINDAN EN AZ ETKİLENEN ÜLKELERDEN BİRİYİZ”

“Bu yıl toplamda hastanelerimizde 466 milyon poliklinik muayenesi yapılmış, yaklaşık 7 milyon kişi yatarak tedavi almış, 7,5 milyon ameliyat gerçekleştirilmiş, yoğun bakımda tedavi gören hasta sayımız ise 510 bin kişi olmuştur. Bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi, salgın dönemi olmasına rağmen, tedavi hizmetlerimizde bir aksama yaşanmamıştır.

Salgından en az etkilenen ülkelerden biriyiz.”

YERLİ AŞI AÇIKLAMASI

“Aşı çalışmalarında dünyadaki gelişme ve ülkemizin gösterdiği başarı rehavete yol açmamalıdır. Daha önce tünelin ucu göründü demiştim, kastettiğim aşı konusu ve salgında mücadelede geldiğimiz noktaydı. Dünyada faz3 aşamasına gelen 5 aşı çalışması olduğunu biliyoruz. Özellikle faz3 çalışmalarına izin vermemizdeki amacı ihtiyaç halinde aksiyon alabilir olmak içindi. Şu ana kadar yapılan aşılarda herhangi bir komplikasyon gözlemedik. Bununla birlikte 13 adayı aşı çalışması söz konusu. Bu aşıların bir kısmı virülansı azaltılmış aşılardır. Bu aşılar içerisinde 5 aşının ön planda ilerleme kaydettiğini söylemiştim. Bu 5 aşıdan 3’ünü erken dönemde insan çalışmalarına başlayabileceğini ifade etmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımıza da müjdeyi verdiğimiz aşı için söylüyorum, virülansı azaltılmış bir aşı. Geçen Cumartesi gününden bu yana insan çalışmaları için 1000 kişilik dozun üretimine başlandı. Önümüzdeki Pazartesi veya Salı günü 1000 kişilik dozun üretimi tamamlanmış olacak. 45 dakikada stabilizasyon sağlayıp sağlamayacağı görülecek. Gönüllüler üzerinde bu aşının faz1 uygulaması başlamış olacak. Kişi sayısı 44 olacak. Devamında yüzlerle ifade edilen sayı olacak. Daha çok aşının güvenirliğini ve dozunu ayarlamak açısından. Faz3 çalışması da yurt dışı dahil olmak üzere 10 binlerle ifade edilmeyle planlanıyor.

5 günlük zaman diliminde tetkikler yapıldıktan sonra, karantinaya alındıktan sonra ilk uygulamayı yapmış olacağız. Bu süreç iki haftalık bir zaman gerektirmiş olacak. Muhtemelen 2 hafta sonra insan deneme aşı uygulamamız yapılıyor olacak. 3 aşıda insan üzerindeki çalışmalar başlayacak.”

MERSİN’DE İLK VAKA 22 MART’TA GÖRÜLDÜ

“Yayında şehven mart yerine şubat yazılmış. Mersin’de ilk vaka 22 Mart’ta görüldü; 22 Mart’tan önce testi pozitif olan bir Mersinli varsa çıksın söylesin. Politikacılar lütfen sağlık üzerinden siyaset yapmasınlar, bunun şifa olmayacağını bilsinler. Yeri geldiğinde ideolojik muhalefet yapılabilir ancak salgında böyle bir durum söz konusu olamaz.”