"Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi" hazırlaması uzun sürdü. Çünkü tarihimizin önemli bütçe açıklarından biri ile karşı karşıya kaldık. Türkiye'nin 2024 yılı bütçesinde 2 trilyon 652 milyar TL'lik rekor bir açık yer alıyor. Önce bunu duyduk. Ardından hummalı çalışmalar başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan "100 Milyar TL tasarruf hedefliyoruz" dedi. Ancak bu rakamın, rekor açık için devede kulak olduğunu bilen bildi, gören gördü.
Ayda 10 Bin TL ile geçinmeye çalışan 15 milyon vatandaş için 100 Milyar TL tasarruf "vay be" dedirtti ama ekonomistler için durum "bu tasarruf neye çare olacak?" diye yoruma konu oldu.
Uzun uğraşlar sonunda hazırlanan tedbirlere bir baktık, hangi alanda ne kadar tasarruf sağlanacağına ve tedbirlerin bütçe açığına etkisinin ne olacağına ilişkin bir analiz içermediğini fark ettik. Kamuda tasarruf paketinde, tasarruf kapsamına girmeyen pek çok unsur var.
Üç kola ayrılan pakette taşıtlardan kamu binalarına, yatırım projelerinden diğer harcama türlerine farklı tedbirler var. Evet. Ancak görünen o ki; mali disipline girmesi gerekenler ağırlıklı olarak kamuda çalışanlar. 3 yıl boyunca emekli olanlar hariç kamuya yeni personel alımı yapılmayacak atama bekleyen öğretmen, sağlıkçı, mühendis, uzman kim varsa biraz daha bekleyecek tasarruf bunu gerektirdi. Kamuda 3 yıl süreyle yeni araç satın alma ve kiralama yapılmayacak. Bu madde "100 araçlı konvoyları görmeyeceğiz artık" demekse kamuoyunda oluşan tansiyonu düşürecek tedbir bu galiba diye düşündürebilir.
Kamu yatırımlarında zorunlu hâller dışında yeni proje kabul edilmemesini içeren paket, temsil ve tanıtma ödeneklerinde de bu yıldan itibaren yüzde 25 kesinti yapılmasını öngörüyor. Temsil, tanıtma derken mesela ortalama 4 yılda bir seçime giden ülkemde seçim çalışmaları için iş adamlarından çanta dolusu gelen paraları da kapsıyor mu? Merak ediyoruz. Yoksa erken seçime gidecek olursak yine bir mahalle ziyaretinde 1 milyon TL harcandığını duyacak mıyız? Ya da kayıt dışı mı acaba bu seçim bütçeleri?
Bilindiği gibi rekor açık Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine denk. Başkanın arabaları ile ilgili, makam odası veya seyahat planları ile ilgili bir şey var mı ?
Emekli Çalışan Vekil maaşları ile ilgili, üst kademe bürokrat maaşları ile ilgili bir düzenleme var mı? Vekil maaşlarına, harcamalarına yönelik bir şey var mı?
Kamu ihale reformu, kayıt dışılıkla mücadele ile ilgili var mı? Bu sorulara yönelik yapılan son açıklamaya göre pakette göremediğimiz fakat olması gerekenler ile ilgili de bilgileri var. Bu konular üzerinde de çalışıyorlar. Ama tarih veremiyorlar.
Peki vatandaşın en çok merak ettiği Külliye'nin masrafları ile ilgili bir kısıtlama var mı?
Hatırlayalım Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda, yılbaşına yakın bir tarihte “Cumhurbaşkanlığı’nın 2024 yılı bütçesi 12 milyar 283 milyon 843 bin lira olarak öngörülmüştür” dedi.
Açıklanan miktara göre, televizyonda hesap yapan ekonomistler 2024 yılında Saray’da yapılacak harcama, günlük 33,6 milyon lira, saatlik 1,4 milyon lira, dakikada ise 23 bin lira diye değerlendirme yaptı.
Bu açıklamaların ardından "mali disiplin" söylemiyle ücretliler ve emeklilerin kemer sıkmasına yönelik politikalar hız kazandı. Pek tabi bu süreçte kamu harcamalarının neden kısılmadığına dair eleştiriler de hükümeti kamuda bir tasarruf paketi açıklamaya mecbur bıraktı.
Sonunda paket açıklandı. Emeği geçenlere teşekkür ederiz!
Ancak; ekonomi paketinin makbulü rakamsal veri içerir. "Neydik ne olduk?"başlıklı grafiklerle mukayese ister. Bir de doğal olarak "bu paketle şu adımlarla şu kadar süre içinde şu hedefe ulaşırsak bu bize şunları kazandırır" gibi geleceğe dönük bir çizelgesi ve rotası olmalıdır. Bunlar yoksa bu paket bir niyet mektubundan öteye gitmez.
Bu örneğin, enflasyonu açıklarken 12 milyon mültecinin ekonomiye etkisinden bahsetmemek gibi. Bir şeyleri üstelik büyük büyük gerçekleri göremiyorsun demektir.
Enflasyon ile mültecinin çok alakası var !
Basit hesap benim evin yatak kapasitesi 4 ise 4 kişidir evde kalacak. Yemeği, suyu, elektriği, ısınmayı, barınmayı 4 kişi kapasiteli ayarlamışımdır. Bu evde 8 kişi kalsın dersen. Aç kalırsın, hizmetsiz kalırsın, konfordan yoksun kalırsın. Sürekli yorgun uyanırsın. Hiçbir şeye yetemez olursun! Çok çabalasan da kimseyi mutlu edemezsin.
Devlet için de uzun vadeli kapasite bellidir. Vergi mükellef sayın, tarım başta olmak üzere üretim kapasiten önemli kıstastır.
12 milyon mülteci günde sadece 1 yumurta tüketse yılda 1.5 milyar yumurta eder. "Bunu kim nasıl sağlıyor? Çiftçilik yapanın sayısı mı arttı ülkede?" diye soran var mı? Var! Sokak röportajlarında dile geliyor bu gerçek ama kelli felli kocaman ekonomi profesörlerinin bunu dillendirdiğini duydunuz mu?
Aylık 10 Bin TL'ye geçinen milyonlarız Sayın Şimşek. Tasarruf paketi hazırlarken tavsiye ediyoruz; halka danışın mutlaka. Ekonominin gizli sihirbazları milyonlarca bu ülkede. Yeni bir çorap bile alamayan milyonlar olana kanaat etmeyi de israf etmemeyi de kötü ekonomi yönetimiyle öğrendi. Memurun personel servisiyle, lojmanındaki elektriği kesmeyle falan olmaz bu iş. Halk 50 metre kare eve sığdı. Sizleri Çankaya Köşküne, saraylara sığdıramadık. Asıl mücadele orada burada bir şey kalmadı! Tükendik!
İlk kadın Merkez Bankası Başkanının Sadık Abisi vardı. Hatırda böyle kalacak sanırım. Sadık Abi, boşta kaldı. Çağırırsanız gelir, hepimizin sesi olarak, halkın daha kemer sıkacak halinin kalmadığını anlatır.
Ne dersiniz, Sadık Abi uğrasın mı yanınıza?
Haydi esenlikle güzel günlere...