CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Atatürk'ün Hacıbektaş'a Gelişinin 104. Yılı Programı'nda yaptığı konuşmada Filistin'e gideceğini açıkladı.

CHP Lideri Özgür Özel, Hacıbektaş Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Atatürk'ün Hacıbektaş'a Gelişinin 104. Yılı Programı'na katıldı. Burada konuşan Özel,  20 binden fazla sivilin öldüğü İsrail Hamas savaşına dikkat çekerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, partimizin üçüncü Genel Başkanı Karaoğlan Bülent Ecevit'in yaklaştığı gibi, Deniz Gezmiş'le arkadaşlarının yaklaştığı gibi Filistin davası bizim davamızdır" dedi. Türkiye ve İsrail arasındaki ticari işbirliğine de dikkat çeken Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Bir yandan çıkıp Filistin için güzel sözler söylemek, timsah gözyaşları dökmek, sonra size yakın, çevrenize yakın, ailenize yakın kişilerin gemileriyle halen daha ticaret yapmak samimiyet değildir. Buradan bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum, samimiysen ben önümüzdeki günlerde Filistin'e gidiyorum. Cesaretin varsa bizimle olursun" ifadelerini kullandı. https://tele1.com.tr/ozgur-ozel-iyi-parti-sorusuna-baris-cagrisiyla-yanit-verdi-976434/

"FİLİSTİN DAVASI BİZİM DAVAMIZDIR"

Özel şunları söyledi:

"Bugün 18 bin tane civciv ölse dünyanın herhangi bir ülkesinde, bu bütün dünyada birinci haberdir. 18 bin civciv niye öldü, ne oluyor orada diye bakılır. Günün birinde Bosna Hersek'teki mezalime susanlar, bugün katliamın bir tarafı İsrail olunca, Filistin'deki katliama susmaktadırlar. Arafat'la kurduğu ilişkiyle Filistin devletiyle kurduğu ilişkiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, partimizin üçüncü Genel Başkanı Karaoğlan Bülent Ecevit'in yaklaştığı gibi, Deniz Gezmiş'le arkadaşlarının yaklaştığı gibi Filistin davası bizim davamızdır. Bugün sözle Filistin'e destek olunmaz. Filistin'e sadece söz söyleyerek, kınayarak destek olunmaz. Eylemle olur, bunun için eğer yapacaksanız İsrail'e ambargo uygulayacaksınız."

"FİLİSTİN'E GİDİYORUM"

"Bir yandan çıkıp Filistin için güzel sözler söylemek, timsah gözyaşları dökmek, sonra size yakın, çevrenize yakın, ailenize yakın kişilerin gemileriyle halen daha ticaret yapmak samimiyet değildir. Buradan bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum, samimiysen ben önümüzdeki günlerde Filistin'e gidiyorum. Filistin meselesine destek olmak için, Filistin devletiyle dayanışmak için, dünyanın dikkatini buraya çekmek için gidiyorum. Cesaretin varsa, bu ülkedeki tüm siyasi partilerin liderleriyle birlikte bizimle birlikte Filistin'de olursun. 1967 sınırlarında Doğu Kudüs'ün başkenti olduğu bağımsız bir Filistin devletini savunmaya, Filistin'in yanında durmaya, buna saygı gösterirse İsrail devletiyle de en iyi ilişkileri kurmaya Cumhuriyet Halk Partisinin tarihi şahitlik etmiştir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Ancak bir yanda bu kadar büyük bir zulüm varken, bir yanda mazlumlar varken, bir yanda mağdurlar varken güçlünün yanında olmak, güçlüye ses çıkarmamak doğru değildir. Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin dediği gibi gücünü göstereceksen mağdura, mazluma değil, zalime göstereceksin."

"ALEVİLERİN İNANÇLARI EŞİT YURTTAŞLIK TEMELİNDE KARŞILIK BULMUYOR"

Özel, herkesin istediği gibi inanma, ibadet etme, din eğitimi alma hakkı bulunduğunu belirttiği konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Maalesef bugün Türkiye'de Alevilik inancı, Alevilerin inançları, eşit yurttaşlık temelinde karşılık bulmuyor. Bu ülkede bir dine mensup olanların, bir mezhebe mensup olanların bütün ihtiyaçları devlet tarafından karşılanırken, bir başka meşrebe kendini bağlı görenlerin, hissedenlerin, o inancı yüreğinde taşıyanların ibadethaneleri devlet katında ibadethane kabul edilmiyor. O ibadethanelerin masrafları, giderleri başka ibadethaneler gibi, ben bir Sünni vatandaşınızım, benim gittiğim caminin imamının, müezzininin maaşı devlet tarafından ödeniyor, elektriği, suyu her türlü gideri devlet tarafından gideriliyor ama Alevi yurttaşlara gelince, cemevleri ibadethane sayılmıyor. Bu eşitsizliğe itiraz ediyoruz. Bu eşitsizliği ortadan kaldıracağız. Ayrıca burası bir Cumhuriyet. Burası bir devlet. Devleti devlet yapan Anayasa'sı, Anayasa gereği topladığı vergiler. Devlet sağ eliyle vergi topluyor, sol eliyle hizmet yapıyor. Vergiyi toplarken Müslümanlardan, Hristiyan'dan, Alevi'den, Sünni'den vergiyi aynı şekilde toplayıp, hizmet yaparken bazılarına hizmet yapmak, bazılarına hizmet yapmamak, bazılarının ihtiyaçlarını karşılamak, bazılarının ihtiyacını karşılamamak, eşitlik ilkesine aykırıdır. Ayrıca herkesin istediği gibi inanma, istediği gibi ibadet etme, istediği gibi din eğitimi alma hakkı vardır. Ancak zorunlu din eğitimi altında Alevi yurttaşların kendi inançlarıyla ilgili çocuklarının almalarını istedikleri eğitime devletin eşitlikçi yaklaşmamasını, dayatmacı ve tekçi yaklaşmasını da kabul etmiyoruz. Buna itiraz ediyoruz."

"GELİN CANLAR BİR OLALIM"

"Barışın başkentinden sesleniyoruz, sevginin, hoşgörünün başkentinden sesleniyoruz, Hacıbektaş'tan sesleniyoruz, bu ülkenin kırgınlıkları, kavgaları, tartışmaları, gözyaşlarını bir kenara bırakması, kucaklaşması, kutuplaştırmaya çalışanlara inat kucaklaşması, kardeşleri birbirine kırdırmaya çalışanlara inat kardeşleşmesi, bundan sonraki süreçte bir ve beraber olması, bundan sonra Atatürk'ün kurduğu büyük Türkiye hayaliyle ve onun kurduğu Cumhuriyet'e hep birlikte sahip çıkılması gerekmektedir. Biz buradan Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm siyasi görüşlere, tüm etnik kökenlere, tüm mezheplere, tüm inançlara sesleniyoruz, diyoruz ki gelin canlar bir olalım."