Ölümü ‘kalp krizi’ olarak kayıtlara geçmişti: Gerçek ortaya çıktı

Yayın tarihi: 12 Haziran 2020 Cuma 5:27 pm - Güncelleme: 12 Haziran 2020 Cuma 5:28 pm

Antalya’da, 24 Mayıs günü evinde cansız bedeni bulunan ve ölümü kayıtlara kalp krizi olarak geçen Gülsüm Taç’ın (46), resim öğretmeni Cem Yılmaz (43) tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Gülsüm Taç’ın ağabeyi Hüseyin Çandır, cinayet zanlısının ‘sevgiliydik’ iddiasının doğru olmadığını, cinayetin işlendiği gün kardeşinin, İzmir’deki eşi ve çocuklarının yanına gitmeyi planladığını söyledi.

Olay, 24 Mayıs Pazar günü Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Kızıltoprak Mahallesi’nde meydana geldi. Özel bir şirkette çalışan Gülsüm Taç’tan haber alamayan iş arkadaşları, polise haber verdi. Eve giden polis ekipleri, Taç’ın mutfakta cansız bedenini buldu.

SEVGİLİ OLDUKLARINI ÖNE SÜRDÜ

Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Morgu’nda hazırlanan ön raporda, herhangi bir darp izi bulunmayan Taç’ın kalp krizinden ölmüş olabileceği belirtilerek, kesin ölüm nedeninin otopsi ile ortaya çıkacağı kaydedildi. Ancak 27 Mayıs günü, resim öğretmeni Cem Yılmaz, Adana’da polis merkezine giderek, Gülsüm Taç ile 2,5 yıldır sevgili olduklarını, 12 Mayıs’ta Antalya’ya Taç’ı görmek için gittiğini, 22 Mayıs gününe kadar yanında kaldığını, sabah uyandığında ise yerde hareketsiz yatarken gördüğünü, korktuğu için de kimseye söylemeden Adana’ya geldiğini öne sürdü. Bunun üzerine Yılmaz hakkında ‘yardım ve olayı bildirmeme yükümlülüğünü yerine getirmediği’ gerekçesiyle yasal işlem yapıldı.

28 Mayıs Perşembe günü ise Yılmaz, polis merkezini telefonla arayarak, Gülsüm Taç’ı kendisinin öldürdüğünü, vicdan azabı çektiği için intihar edeceğini söyledi.

Cem Yılmaz, daha sonra Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekiplerince, Antalya polisine teslim edildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Yılmaz, nöbetçi hakimlik tarafından ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandı.

AĞABEYİ İDDİALARI YALANLADI

Gülsüm Taç’ın Antalya’nın Korkuteli ilçesinde kuaförlük yapan ağabeyi Hüseyin Çandır, olayın kamuoyuna yansıdığı gibi olmadığını söyledi. Hüseyin Çandır, kardeşiyle cinayet zanlısının sevgili olmadığını belirterek, “Bu olay aşk cinayeti değil. Bu kişi binaya girmeden önce apartmanın şalterini kapatmış. Eve girince kardeşimin başına vurup bayıltmış, sonra da boğmuş. Ardından evdeki kıymetli eşyaları almış. Dizüstü bilgisayarı, takılar ve bir miktar para almış” diye konuştu. Çandır, cinayetin saat 13.00 sıralarında olduğunu belirterek, “Kardeşim aynı gün İzmir’deki eşi ve çocuklarının yanına gidecekti. Saat 16.00 için otobüs bileti vardı” dedi.

PORTRESİNİ ÇİZİP NOT BIRAKMIŞ

Resim öğretmeni Cem Yılmaz’ın, cinayetin ardından kadının portresini çizdiği ortaya çıktı. Yılmaz’ın çizdiği portreyi çerçeveleterek evinin bir köşesine koyup, çiçeklerle süslediği, yanına da ‘Gülsüm’üm mayam benim. Keşke beni aileme gönderseydin. Kocandan ayrılma sürecini uzatmasaydın. Yanına geliyorum seni seviyorum’ yazılı intihar notu bıraktığı belirlendi.