Her zaman olduğu gibi iktidar gündemi belirliyor, muhalefet varla yok arasında ve muhalif geçinenler iktidarın gündemiyle meşgul olurken dolaylı-dolaysız ya da bilerek-bilmeyerek Erdoğan’a hizmet ediyorlar.
İktidarın gündem yaratma becerisinde son halka yeni anayasa tartışmaları. Muhalefet bildik laçka durumda olduğu sürece Erdoğan şimdiye kadar olduğu gibi yine amacına ulaşacaktır.
Peki ulaşınca ne olur?
Anayasanın ilk dört maddesi olabilir ama esas konu diploma konusu kapandığına göre Erdoğan’ın bir kaç kez daha seçilmesini sağlayacak yeni düzenlemenin yapılmasıdır.
Putin ve Sisi’nin yaptığı gibi.
21 yıldır iktidarda olan Putin Nisan 2021 onaylanan anayasaya göre kronometre sıfırlandı ve 2036 yılına kadar ülkeyi yönetecek.
Temmuz 2013’de Müslüman Kardeş Muhammed Mursi’yi deviren dönemin Savunma Bakanı Sisi 2014 ve 2018’de kendini cumhurbaşkanı seçtirdi. Nisan 2019’da yapılan anayasa değişikliği ile 2030 hatta 2034’e kadar iktidarda kalacak.
Eğer o tarihte bırakır ya da herhangi bir nedenden dolayı bırakmak zorunda bırakırsa yerine üç oğlu ve bir damattan biri geçebilir.
Körfez’deki sultan, kral, emir ve şeyhleri anlatmaya gerek yok çünkü o ülkelerde iktidar verasetten babadan oğula intikal ediyor.
Örneğin Suudi Arabistan’da yaşlı Kral Selman yaşıyor ama oğlu Muhammed iki yıl içinde tüm rakiplerini devre dışı bırakarak ülkeyi tek başına yönetiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok sevdiği ve BOP baş oyuncularından olan Katar Emiri Temim Haziran 2013’de ve Sisi darbesinden bir hafta önce (rastlantı değil) babasının yerine geçerek bölgede ve dünyadaki radikal-yumuşak ve silahlı-silahsız İslamcı oluşumlarının tümüne finansör olmuş ve öyle devam ediyor.
Körfez’in diğer ülkelerinde durum hemen hemen aynı.
Suudi Arabistan’da El-Suud, Katar’da El-Sani, BAE’de El-Nahyan, Kuveyt’te El-Sabah, Bahreyn’de El-Halife …
Kimlerin el olduğu ya da başkalarının kimin ayağı olduğu önemli değil…
Ortadoğu’nun zavallı Müslüman Arap coğrafyası..
Hüsnü Mübarek 30, Tunuslu Bin Ali 23, Yemenli Ali Abdullah Salih 30, Hafız Esad 20, Saddam 24 yıl iktidarda kalmışlardı.
Humeyni devrimi ile birlikte onlara İslamcı ama Şii Persler katıldı. Öncesinde Şah ülkeyi 29 yıl yönetmişti. Bu ülkelerin hiç birinde demokrasinin ‘d’si yok.
Şimdi sıra Türkiye’de.
Üç askeri darbenin yaşandığı ve ağırlıklı olarak türlü türlü sağ partilerin yönettiği ülke.
Tüm kurum, kuram ve kavramlarıyla Ortadoğu’laşmak işte böyle bir şey.
Başka örneklerde var ama çok önemli değil.
Putin’i anlattım ama bunak Biden ikinci kez seçilmenin peşinde.
Deli Trump daha da ilginç.
Bir çok ülkede çok daha ilginç örnekler var.
Emperyalist kapitalist sistemin tezgahları.
Belki de bunun için ABD’nin yanıbaşında Latin Amerika ülkelerinin bir çoğunda sol ittifaklar seçim kazanıyor.
Afrika’daki son darbeler başka hikaye.
Afrika’nın bir çok ülkesini talan eden Fransa destekli dikta iktidarlara verilen son dersler emperyalizmin nasıl bir çıkmazda olduğunu kanıtlıyor.
Peki Türkiye’de neler oluyor?
Tüm kesimleriyle sol çaresiz olduğu için varlık gösteremiyor.
Ülke dinci, İslamcı, muhafazakar, milliyetçi ve genel tanımı ile sağcıların insafına kalmış.
İYİ Parti lider Akşener’in sın tavrı son örnek.
Herkes ; cehalet, yoksulluk, dini bağnazlık ve türlü türlü saçmalıklarla ülkeyi ve toplumu perişan etme yarışında.Yeterince başardılar ve ‘altın vuruş’ için son hamleye hazırlanıyorlar.
Benden söylemesi.
Ben bu filmleri Ortadoğu ülkelerinde gördüm ve böyle giderse Türkiye’de de görmek üzereyim.
Hem de çok yakında.
..
Sevgili dostlar;
Bunlar benim sosyal medya hesaplarım.
Twitter : @husnumahalli
İnstagram : mahallihusnu
Facebook: Hüsnü Mahalli
Fotoğraflarımın olmadığı hesaplar benim değil.
Yeni dönem birlikte mücadele için bu hesapları takip etmeniz ve buralardaki paylaştıkları herkese ulaştırmamız gerek.
Sağlık koşullarım elverdiği ölçüde YouTube kanalımı da yakında canlandırmayı planlıyorum.
Mücadeleye devam.