Nazlıaka: İstanbul Sözleşmesini ilk 24 saatte yürürlüğe koyacağız

Yayın tarihi: 11 Mayıs 2023 Perşembe 12:47 pm - Güncelleme: 11 Mayıs 2023 Perşembe 12:47 pm

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “15 Mayıs sabahı mutlu kadınlar ülkesine uyanacağız ve iktidarımızda ilk 24 saat içerisinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağız” dedi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, iktidara geldikleri ilk 24 saat içerisinde AKP iktidarının çekilme kararı aldığı İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacaklarını açıkladı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.

Sözleşmenin taslağı, 7 Nisan 2011’de Strazburg’da Avrupa Konseyi Bakan Yardımcıları’nın 1111’inci toplantısında kabul edildi. Sözleşme, İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 11 Mayıs 2011 tarihindeki 121’inci toplantısında imzaya açıldı. Sözleşme, 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılmış olması nedeniyle kısaca “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinmekte ve 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi.

İstanbul Sözleşmesi’nde 45 ülke ve Avrupa Birliği’nin imzası bulunmaktadır.

Aylin Nazlıaka’dan HÜDA PAR’ın beyannamesine tepki: 6284’ü daha fazla budamanıza izin vermeyeceğiz

Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Nazlıaka, şunları söyledi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece yarısı kararnamesi ile hukuksuzca fesih kararı aldığı İstanbul Sözleşmesi’nin 12. yıl dönümündeyiz. Buruk geçen son günlerimiz… Sana söz: 15 Mayıs sabahı mutlu kadınlar ülkesine uyanacağız ve iktidarımızda ilk 24 saat içerisinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacağız.

Tam adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan İstanbul Sözleşmesi, dünya genelinde “altın standart” olarak kabul edilmektedir.

Sözleşme 12 Mart 2012’de Meclis’te onaylandığında ve 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekiliydim. Erdoğan’ın ‘tarihi gurur’ olarak nitelediği Sözleşmenin kabulünü iktidar milletvekillerinin nasıl alkışlandığını çok iyi hatırlıyorum. O günlerde Sözleşmeyle övünen iktidar bazı kesimleri yanına çekme pahasına kadınların yaşam hakkını göz göre göre gasp etti. Türkiye’deki kadın örgütleri ile birlikte ciddi bir hukuksal süreç yürüttük. Bu hukuksuz kararın bağımsız yargıdan dönmesini bekledik. Eğer bu hukuksuz karara dur denilseydi 2022 yılında 245’i şüpheli olmak üzere 579 kız kardeşimiz hayattan koparılmayacaktı. 2023 yılının ilk dört ayında 59’u şüpheli olmak üzere 145 kız kardeşimiz bugün yaşıyor olabilirdi.

AKP Hükümeti’nin “Uygulanmasa da olur”, “6284 sayılı yasa varken İstanbul Sözleşmesi’ne gerek yok” gibi yalanlarına asla inanmadık. Kaldı ki; İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararını 6284 sayılı yasa nedeniyle meşru göstermeye çalışan AKP, yine oy pazarlığı telaşına düştü. Kadınların canını siyasi pazarlık konusu yapan Cumhur İttifakı şimdi de 6284’ü budamaya niyetlendi.

İktidarın unuttuğu bir gerçek var: kadınların örgütlü gücü onları sandığa gömecek! Sözleşmenin 12. yıl dönümünde, dünyadaki bütün kadınlarla dayanışma içindeyiz. İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya devam ediyoruz.

Kazanılmış haklarımızın tek adam tarafından istismar edilmesine asla izin vermeyeceğiz.

CHP Kadın Kolları olarak, kadınların can güvenliğinin kalmadığı bu düzeni 15 Mayıs sabahından itibaren değiştireceğiz. Millet İttifakı’nın 6 liderinin imzası bulunan Mutabakat Metni’nde yer aldığı üzere kadınların haklarını koruyacağız. Budanan haklarımızı geri alacağız. İktidarımızda İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden uygulamaya koyacak ve altında imzamız olan tüm uluslararası sözleşmelere sahip çıkacağız. 6284’ü budamak isteyenlerin aksinde, yasanın etkin uygulanmasını sağlayacağız.

Zorbaların gittiği, yeniden baharın geldiği bir düzeni var edeceğiz. Rosa Luxemburg’un dediği gibi; vardık, varız, var olacağız!

Seçimlerde oy kullanacak bütün kız kardeşlerime çağrı yapıyorum; Yaşam hakkımıza sahip çıkalım. Haktan, hukuktan ve adaletten yana saf tutalım. Omuz verin!

“Tek adama karşı çok kadın” diyelim, sandığa gidelim ve kazanalım. Haydi Kadınlar!