Önceki günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın, mevcut durumu stabilize etmek için, Azerbaycan ve Ermenistan sınırına Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) misyonunu göndermeye hazır olduğunu söyledi. Buna yanıt olarak, NATO Genel Sekreteri’nin Kafkasya ve Orta Asya özel temsilcisi Khavyer Kolomina, NATO’nun adı geçen ülkelerle “NATO’nun güvenliği” konularını tartışmak bahanesi altında Ermenistan ve Azerbaycan’a gitti. Söz konusu ziyaretin, Laçin Koridoru başta olmak üzere bölgede olası yeni Amerikan provokasyonları için bir nevi sıçrama tahtası rolü oynayabileceğine dönük yapılan çok sayıda kuvvetli yorum var farklı çevrelerce. Azerbaycan’ın NATO’daki misyonu yaptığı açıklamada Ermenistan’ın Laçin Yolu’nu yasadışı bir takım faaliyetler için suiistimal etiğini ve aynı şekilde üç taraf arasında konuya ilişkin yapılan anlaşmayı da ihlal etme pahasına bölgedeki tüm ulaşım kanallarını açmamayı sürdürdüğünü belirtti. Bunun yanı sıra ilgili açıklamada, son dört aydır bölgede Ermenistan üretimli 2700’den fazla kara mayınının tespit edildiği ve Ermeni tarafının bunları koridor üzerinden bölgeye tedarik ettiği çünkü Laçin’in “bu amaçla kullanılabilecek yegane yol olma özelliğinde” olduğuna vurgu yapıldı.

NATO ROL ALMAYA ÇALIŞYOR

NATO özel temsilcisi Khavyer Kolomina, Laçin Koridoru ile alakalı olarak devam eden gerginlik üzerine; kara mayınlarına dair bilinen tüm malum gerçeklere rağmen, yörede “serbest trafiğin” korunmasının gerekliliğine dikkat çekti. Ki bu çıkışı bile tek başına diken üstündeki bölge açısından dolaylı bir provokasyon olarak saymak mümkün. Amerikan temsilcisinin sözlerinden çıkan dolaysız sonuç; silah ve mayın sevkiyatı ile iyice destabilize olan durumun Azerbaycan ve Ermenistan’ın kendi yönetimlerinin değil de, her nedense Avrupa Birliği’nin yetkililerinin çözmeye yardımcı olabilecekleri yönünde. ABD ve AB idareleri alenen, Rusya’ya da coğrafi olarak oldukça yakın konumdaki yabancı bir ülkedeki duruma müdahil olmaya çalışarak; hem Güney Kafkasya’daki hem de dahası yakın Rus bölgelerindeki genel siyasi ve jeopolitik durumu istikrarsızlaştırma amacında gözüküyorlar.

LAVROV: BAKÜ’NÜN İZNİ OLMADAN OLMAZ

Kolomina’nın kendisi bu hamlelerini, “durumu düzene koyma adımları” ve “Avrupa Birliği’nin bölgesel istikrarı destekleme adına oynadığı önemli rol” ifadeleri altında tanımlamayı tercih etmişti. NATO’nun konu üstüne resmi beyanatındaki mesajlar deşifre edildiğinde; Batı’nın son dönemdeki enformasyon kampanyasının Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki askeri ihtilafı yeniden ısıtmayı ve her iki ülkenin sınırındaki ayrılıkçı hareketlerin güçlendirilmesini amaçladığı anlaşılıyor ve de tüm bunların sorunun çözümüne hiç mi hiç benzemediği ortaya çıkıyor. İşte Rus diplomat Sergey Viktoroviç Lavrov en son tam da bunun üzerine konuşmuştu. Avrupa Birliği’nin Azerbaycan ve Ermenistan’ın sınırlarında muhtemel bir misyonunun Bakü’nün izni olmaksızın ancak karşı-üretken bir rol oynayacağına işaret etmişti Rus bakan. Anımsatmak gerekirse öncesinde de, Davos’taki ekonomik zirvede Azeri lider İlham Aliyev, Ermenistan’ın barış anlaşması hususunda Azerbaycan’ın tekliflerine yanıt vermediği ve, Gürcistan’ın katılacağı üç taraflı bir formatı da keza reddettiğini ifade etmişti.